Deniz Sipahi ve Metehan Demir yazıyor...

Güncelleme Tarihi:

Deniz Sipahi ve Metehan Demir yazıyor...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 15, 2013 01:17

Haberin Devamı

Deniz Sipahi ve Metehan Demir yazıyor...

Seçimlere misyon, olduğundan fazla anlam yüklemek istemem.
Çünkü her seçimin kendine özgü gerçekleri, doğruları, anlamları var.
Ama bazı seçimler; siyasetin akışını değiştirir, geleceğini şekillendirir.
Örneğin 94 böyle bir seçimdir.
Refah Partisi’nin iki büyükşehirde seçimleri kazanmış olması; siyasetin yeniden yorumlanmasına neden olmuştur.
Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması kendisine ileride başbakanlık yolunu açmıştır.
Birçok nedenden dolayı; 94 önemli bir tarihtir ve milattır.
2002’de öyledir.
Merkezin tarifi değişmiştir; Türk siyasetine damga vuran Anavatan, Doğru Yol gibi partiler sandığa gömülmüştür.
Koalisyonlar dönemi kapanmış, asıl büyük koalisyon AK Parti’nin içinde olmuştur.
Sonuçları itibariyle de 2002 önemli bir tarihtir.
Bana göre 2014 de böyle olacak.
Evet; bir yerel seçim yaşayacağız, ancak sonuçları genel seçim gibi algılanacaktır.
Çünkü hemen sonrasında Cumhurbaşkanlığı, bir yıl gibi bir süre sonrasında da genel seçimler olacak.
AK Parti için mevcut belediye başkanlıklarını korumak kadar oylarını düşürmemek de önem kazanmıştır.
Muhalefet partileri de bu seçimleri bir kırılma noktası gibi görmekte, AK Parti’nin zayıflaması için alınacak sonuçları çok önemsemektedir.
Sonuç olarak...
AK Parti; İzmir’de en güçlü adayını, en güvendiği ismi büyükşehir adayı yaparak bu iddiasını göstermiştir.
Seçimi kazanmak; İzmir’de birinci parti çıkmak, iddialı olduğu bir alanda belediyecilikte kendini göstermek için 2014 bir fırsattır.
Binali Yıldırım; AK parti teşkilatının tartışamayacağı, etrafında kenetleneceği ilk isimdir.
Başbakan Erdoğan anketlere ve teşkilatın isteklerine uyarak hareket etmiştir.
Doğrusunu söyleyeyim; ben bile Binali Yıldırım’ın aday olmayacağını, ama adaymış gibi çalışacağını düşünüyordum.
Yıldırım’ın adaylığı işte AK Parti’nin iddiasının en önemli göstergesidir.

Haberin Devamı

Konjonktür bunu istedi

Başbakan Erdoğan, Binali Yıldırım’ın adaylığını açıkladığı dakikalarda bu sefer CHP’de hareketli saatler yaşandı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, il başkanlığına giderek adaylık dosyasını verdi. Böylece günlerdir konuşulan, tartışılan, “aday mı değil mi” sorusunun da cevabı verilmiş oldu. Aziz Kocaoğlu üçüncü kez aday... CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; birkaç kez “Aziz Bey’in kararını bekliyoruz” demişti. Yine bazı genel başkan yardımcıları “Aziz Bey adaysa, partimizin adayı Kocaoğlu’dur” demişlerdi.
İzmir’in siyasi nabzını iyi tutanlar da Aziz Bey’in bu açıklamayı beklediğini çok iyi biliyor.
Kocaoğlu aslında kendi kararı için Binali Yıldırım’ın adaylığını bir parametre olarak görmüştü. Yakın çevresi de; Yıldırım’ın dışında biri olsaydı, Kocaoğlu’nun aday olmayabileceğini görüyordu.
Konjonktür, şartlar, partilerin konumları öyle gösteriyor ki; Binali Yıldırım ile Aziz Kocaoğlu’nu karşı karşıya getirecek.

Haberin Devamı

AK Partililer Kocaoğlu’nu istiyor

Konuştuğum bazı AK Partililer de; Binali Yıldırım’ın karşısında Aziz Kocaoğlu’nu görmek istediklerini söylediler. Birincisi Aziz Kocaoğlu’nu iyi tanıdıklarını düşünüyorlar. İkincisi üçüncü dönem aday olan Kocaoğlu’nun yıpranmışlık payı olacağını düşünüyorlar. Üçüncüsü de; yeni bir isimle CHP’nin farklı ve beklenmedik bir stratejiyle kampanyayı yürütebileceğini düşünüyorlar. Son dakika bir değişiklik olmazsa; “AK Partililerin istediği oldu” diyebiliriz.

İlçeleri unutmamak gerekir

Yarış büyükşehirdeymiş gibi gözükse de; ilçeleri unutmamak gerekir. Bazen yalnız adaylar, yanlış tercihler seçimlerin akışını bir anda değiştirebilir. Öyle gözüküyor ki; ilçe başkan adaylarını Binali Yıldırım belirleyecek. Daha doğrusu Yıldırım’ın tercihleri dikkate alınacak. CHP’de ise durum çok net değil. Bir önceki seçimde Genel Başkan Deniz Baykal, bu inisiyatifi Kocaoğlu’na vermemişti. Kocaoğlu’nun iki ismin belediye başkanı yapılmasında ağırlığını koyduğunu biliyoruz. Ama bu sefer durum farklı olabilir. Kocaoğlu’nun belki tamamında değil, ama bazı ilçelerde isteklerinin olduğu, Genel Merkez’in de bu sefer anlayışla karşıladığı söyleniyor. Bütün bunları net olarak görebilmemiz için birkaç haftaya daha ihtiyacımız olacak.

Haberin Devamı

***

Deniz Sipahi ve Metehan Demir yazıyor...

Binali Yıldırım’ın, İzmir’deki CHP’nin bu güçlü tablosuna karşı gelip vereceği mücadele bana Maradona’nın yıllar evvel kötü durumdaki Napoli’ye gelip imkansızlıktan şampiyonluğa giden hikayesini hatırlattı.

Herkesin bildiği sır, AK Parti’nin “merakla” beklenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı sonunda belli oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım... İzmir’de dün, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın diğer Ege ve İç Batı Anadolu şehirlerinin adaylarıyla birlikte Karşıyaka Spor Salonu’nda yaptığı tanıtımla, artık AK Parti belki de; kendisi için Türkiye’de en zorlu seçim merkezlerinden biri olan İzmir’de startı verdi. Elindeki en kuvvetli ismi sahaya sürerek... Hem de hükümetin halen devam eden, kritik projelerinin önemli bölümünün mimarı bir ismi bakanlık görevinden adaylığa kaydırma riskini bile göze alarak...
Sevgili dostumuz, Ege Bölge Temsilcimiz Deniz Sipahi, dün öğlen saatlerinde büroda CHP’den Aziz Kocaoğlu’nun da aday adaylığı bilgisini resmi açıklamadan çok önce bizimle paylaşmıştı. Öte yanda Kocaoğlu’nun yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ın da adaylık için isminin geçtiğini biliyoruz. Ne olursa olsun sonuçta CHP bu oy oranı ile İzmir’de Belediye Başkanlığı yarışına 3-0 galip gibi başlayacak.
Burada CHP’nin çok güçlü olduğunu herkes biliyor ve bu avantajın verdiği rahatlık da partide hissediliyor.

Haberin Devamı

EN İYİ İSİM

Bu nedenle, Tayyip Erdoğan da 2002’den beri en güvendiği yol arkadaşlarından biri olan, hükümetin Türkiye’ye kazandırdıkları açısından en başarılı isimlerinden Binali Yıldırım’ı sahaya sürme konusunda kararlılık gösterdi. Hem de bu konuda Yıldırım’ın pek değil, hiç istekli olmadığını bile bile... Ama ‘maalesef’ kendisi hem İzmir İl Teşkilatı, hem AK Parti’yi destekleyenler açısından en iyi isimdi.
Ne yalan söyleyeyim Binali Yıldırım’ın, İzmir’deki CHP’nin bu güçlü tablosuna karşı gelip vereceği mücadele bana Maradona’nın yıllar evvel kötü durumdaki Napoli’ye gelip imkansızlıktan şampiyonluğa giden hikayesini hatırlattı. Maçlara çıkıp tek başına takımı ateşleyip, golleri atıp, kitleleri coşturup sonunda şampiyonluğa tek başına taşıyan bir ismin hikayesi gibi... Bakan Yıldırım’ı uzun yıllardır Ankara’da çok yakından tanırım. Ilımlıdır, çalışkandır, hiç bir siyasi tartışmaya girmez. Sadece ülkenin faydasına projeler için ekibiyle yoğun çalışıp sonuca varmayı düşünür. Burada da tahmin ediyorum Napoli’nin Maradona’sı, seçim kampanyasını, kesinlikle AK Parti-CHP ideolojik kavgasının dışında tutmaya çalışacaktır. Bu paralelde, sadece genel seçimden bu yana söz verdiği 17’si bitmek üzere olan 35 projenin tamamlanmasına ve yenilerine yoğunlaşacaktır. Bu kendisine oylarını arttırmada avantaj sağlayacaktır.

Haberin Devamı

İDEOLOJİK TARTIŞMA BİTİRİR

Aksi takdirde, projeleri geride bırakan bir ideolojik zıtlaşmayla, Türkiye’nin gergin siyasi ortamını İzmir’e taşımak, Binali Yıldırım’a rağmen kemikleşecek CHP oyuyla bir anda hüsrana dönebilir.
2009 yerel seçimlerinde, CHP-AK Parti farkının 20 puan, 2011 genel seçimlerinde ise 7 puan olduğunu hatırlatalım. Kötümserler ve karşıtlar 20 puanlık farkı, iyimserler de 7 puanlık arayı argüman olarak kullanıyor.

İŞİN ŞAKASI YOK

Aziz Kocaoğlu’nun da İzmir’de belli bir tabanı olduğunu, CHP’nin de en güçlü olduğunu düşünürsek; işin AK Parti için şakaya gelir yanı yok. Fakat, Ege’nin gerçekten incisi olmayı hak eden, Ankara’dan sonra özellikle insanın içini açan bu şehrin daha fazla hizmete ihtiyacı olduğunun da şakası yok. Bu konuda şüphesiz ki; sadece CHP ve AK Parti değil tüm partiler halka ve şehre hizmet için yeni projelerle seçmenin önüne çıkmalıdır.
Başbakan’ın dün jest olsun diye Karşıyaka Spor’un renklerini taşıyan bir kravatla semtin spor salonunda seçim startını verdiği konuşması sonrası ülkenin en heyecanlı yarışlarından biri olarak başladı.
Maradona, takımı için goller atarak şampiyonluğa yürümek için hazırlıkları tamamladı.

KARŞIDA BARCELONA VAR

Ama tabii ki; şu da bir gerçek ki, karşılarında da bu kez Barcelona var. O nedenle AK Parti İzmir İl Teşkilatı da, “Nasıl olsa Binali Yıldırım var” demeden, kendisine yardımcı olmalı. Dedik ya rakip takım Barcelona. Bir anda altı tane gol yiyiverirsin. Şimdiden İzmir’e kim kazanacaksa hayırlı olsun. Türkiye’nin yıllardır, “Aman ne güzel şehir” diyerek, en sahipsiz bırakılan şehrine kim gerçekten hizmet yapacaksa o gelsin. Çünkü İzmir’in halkının gerçekten hizmete ihtiyacı var.

(NOT: Başbakan Erdoğan’ın dün İzmir’deki tanıtım toplantısında spor salonunun dışındaki sahneler, polisle içeriye girmek isteyenlerin yaşadığı çirkin itiş kakış görüntüleri, insanların kızgınlıkları içler acısıydı. İzmir İl Teşkilatı’nı daha profesyonel ve nazik yaklaşımı ve ön hazırlığı bu işi daha rahat çözerdi ama tablo rezaletti.)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!