Güncelleme Tarihi:
Heyet Başkanı Tarhan Erdem, “Ege Bölgesi'nde gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz ve karşılaştığımız insanların görüşlerini dinleyeceğiz. O görüşlere karşı arkadaşlarımız kendi görüşlerini söyleyecekler. Heyetimizin sabit bir görüşü yoktur. Biz bunu böyle düşünüyoruz. Bu akşamki toplantıda sizleri dinleyeceğiz. Çözüm süreci sadece kanın durması için yapılıyorsa kusura bakmayın ben yokum. Ama demokratik bir devletin kurulması için yapılıyorsa o zaman varım. Hakların eşit bir şekilde insanlara verilmesi için bu süreçte yola çıkıldı. Benim tecrübeme göre Türkiye'deki olayların temelini iyi incelerseniz, silahla terör durmaz. Çözüm süreci sadece terörü durdurmak için yapılmamalıdır. Bu bir yan bir sonuç olarak ortaya çıkacaktır” dedi.
TÜRKİYE'NİN REFAHINI ARTTIRACAK
Toplantının moderatörlüğünü yapan Arzuhan Doğan Yalçındağ ise, “Bizim de çok önemli verdiğimiz çözüm süreci için herkesin bir katılımcı olarak değerlendiriyoruz. Toplantıya birçok arkadaşımız katılamadı. Bazı arkadaşlara son dakika haber verdim. Biz hükümetten bir mesaj alıp insanları ikna etmeye gelmedik. Bu bizim haddimizde değil. Burada bir kardeşlik, barış olacak. Bu süreç Türkiye'nin refahını artıracak. Baharda şehit cenazeleri gelmeyecek. Görevi bu şekilde benimsedim. Hükümet temsilcileri ile yaptığımız görüşmede bize yazılı ya da sözlü mesaj vermediler. Bu çözüm sürecinde kalplerimizi sevgiye ve barışa açalım. Acılarını kenara koyup biraz daha muhabbetle bu meseleye bakalım. Bana söylenen bu. İçimize sinmeyecek şeylerle karşılaşmayacağımıza inanıyorum. Kolay değil, bazı acılar yaşandı. Onları arkada bırakıp geleceğe birlikte bakalım. Bu süreçte vatanın bölünmez bütünlüğüne zarar gelmeyecektir. Bu süreçten karlı çıkacağımızı düşünüyorum. 20 yıl önceden o kadar farklı bir yerdeyiz. Biz Kürt diye bir şeyin farkında değildik. Özal Kürtçe şarkı söylenebilir dediğinde "Ne oluyor" dedik. 10 yıl sonra çok farklı bir şey olmayacak. Bu kadar açılım olduktan sonra PKK beslendiği kaynakları göremez oldu. Belki de onların altındaki zemin de çekildi” dedi. Yalçındağ, ayrıca, “Tekrar buraya gelip daha çok katılımla bu toplantıyı yapacağımıza söz veriyorum. Ben bu akil insanlar içinde yazıp çizmeyen daha çok hesaplara bakan bir iş kadınıyım. Diğer üyeler kadar bu işin içinde değil beklide onlardan daha fazla el vermek istiyordum hem de ürküyordum. Ben de ortalama bir Türk insanıyım. Başbakanımızla toplantımızda konuşması, heyet üyelerinin aklı selim ayakları yere basan konuşmalar yaptığını gördüm ve bu beni çok rahatlattı” dedi.
RAPOR YAZACAĞIZ
Heyet üyesi Baskın Oran ise, “Bize katılıp katılmayacağım soruldu. Memleket vazifesi kabul ederim ama bu süreci Başbakan'ı eleştirme hakkını saklı tutma hakkıyla bunu kabul ediyorum” dedim. Burada bir atama değil, teklif vardır. Biz hükümetten bazı şeyleri talep ettim. Bizi okyanusa atıyorsunuz gittiğimiz yerde bir kamuoyu araştırması yapın dedim. "biz karışmayalım" dediler. Burada interaktif bir durum var. Biz burada barışın ne kadar önemli olduğunu belirtip, sizlerin eğilimini alacağız. Sonra rapor hazırlayacağız. Sizin kaygılarınız ve eğilimleriniz üzerine bu raporu yazacağız” dedi.
CUMHURİYET GÜÇLENECEKTİR
Heyet Üyesi Fuat Keyman PKK'nın bir terör örgütü olduğunu söyledi. Keyman, “PKK örgütü tabi ki terör örgütüdür. Başbakan da aynısını söylüyor. Ama terör örgütleriyle konuşulmuştur. Eğer acıları bitirecek ise terör örgütüyle müzakere yapılabilir ama bunun sonucunda kaybedenler ve kazananlar olmayacaktır. Bunun sonucunda eşit haklar olacaktır. Ülkemize ve devletimize bir şey olmayacaktır. Ama Cumhuriyetimiz daha güçlü olacaktır” dedi.
KÜRTLER HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRARSA
Heyet üyesi Baskın Oran, PKK'nın terör örgütü olduğunu vurguladı. 2007'de bağımsız solun adayı olarak seçime girdiğini ancak, ‘PKK terör örgütüdür’ dediği için kendi içlerinden bir aday daha çıktığını, bu yüzden de seçimi kaybettiğini belirten Oran, “12 Eyül'de devlet teröristlik yapmıştır. Devlet 12 Eylül'den önce de Kürtler üzerine terör uygulamıştır. Laik devlet konusunda bir mizah olamaz ama laikçi devlete ben A'dan Z'ye karşıyım. Devlet de şiddet yoluyla Kürt hareketini durduramayacağını anladı. PKK'da silahla bir şey yapamayacağını anladı. Cumhuriyet yanlış kuruldu. Ulus devlet milletini tek bir etniseden oluşturması yanlış. Cumhuriyet 1924 Anayasası'ndan itibaren ulus devlet ilan etti. Kürtleri biz böyle isyan ettirdik. Şimdi biz Cumhuriyeti doğru kurmaya çalışıyoruz. Cumhuriyeti ulus devletten çıkarın. Öcalan Diyarbakır'da okunan mektubunda sadece ‘ne mutlu Türküm’ demedi. PKK hiçbir zaman bağımsızlık değil özerklik istedi. Yerel yönetim isteyenlere yerel yönetim vermeyeceksek bu barış döneminden korkarım. Eğer Kürtleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratırsak onları bir daha ikna edemeyiz. Cumhuriyeti demokratik olarak yeniden kuruyoruz. Başımıza bela olan ulus devletten kurtuluyoruz” dedi.
YARALARI DİNDİRECEK
Hayet Üyesi Avni Özgürel, ‘30 yıldır Türkiye'ye kavga eden örgütün başına taş mı düştü de silahı bırakıyor. Bunlar mutlaka bir şey verdi’ diye düşünülmesinin doğal olduğunu belirterek, “Habur insanları ürküttü. Örgüt geçtiğimiz ekim ayında son saldırı emrini verdi ve 400 kişilik bir grup Şemdinli'ye saldırdı. Bunlara ‘ölün geriye gelmeyin’ dendi. İstenilen 1 saatliğine Kaymakamlığın ele geçirilmesiydi. Örgüt bunu sağlayamadı. Örgütün başına düşen taş budur. Yenilen örgüttür. Türkiye'nin önünde bir terör sorunu var. İnsanlar ölüyor. 3 aydır şehit cenazesinin gelmemesi önemli. Demek ki bu barışın inşasında fayda var. Birileri ‘bu Türkiye'yi bölecek’ diyebilir. Ancak öyle değil böyle bir çözüm diye bir projeyi ortaya konması lazım. Koyulan bu projenin yarayı dindireceğine inanıyorum” dedi.
Heyet Üyesi Fehmi Koru, Cumhuriyetin doğru bir şekilde kurulduğunu söyledi. Koru, “Cumhuriyetin hedefi demokrasiye ulaşmaktı ama bunda bazı eksiklikler oldu. Başbakan televizyon programlarında, bizim için, ‘boğaza karşı oturuyorlar. Oturdukları yerden yazıyorlar’ dedi. Belki de bunu düşündü, ‘hep odalarında, binalarında oturarak kanat elde ediyorlar. Biraz insanlar tanışıp dünyanın kaç bucak olduğunu anlasınlar’ diye belki de bize bu görevi verdi. Başbakan tek tek hiçbirimizi doğru dürüst tanımıyor. Genel olarak bizimle ilgili fikri var. İtalya'da akil insanlar heyeti kurdu. İtalya'daki politik sorun nasıl çözülür diye formül arıyorlar” dedi.
DAVETLİLERİN KONUŞMALARI
ESİAD Başkanı Bülent Akgerman, “Her kesimi rahatlatacak mesajlar verilirse bu süreç daha rahat ilerleyecek. Başbakan'la yaptığınız toplantıda, size bazı konularda bilgi vermiş. ‘bununla ilgili özel bir yasa çıkmayacak’ dediğini biliyorum. Ancak bunu buradakiler bilmiyor. Bu tür mesajları verseniz iyi olacak. Başbakanımız toplumun çeşitli kesimlerinin hassasiyetlerini bertaraf edecek mesajlar verse, belki insanlar daha üretken olabilir. Bazı yerlerde kürek çekmek yerine, üretken fikirlerle karşılaşacağız. Akil insanların bizi 1.5 gün önceden aramamasını isterdim. AKP dışındaki siyasi partilere baktığınızda, farklı bir alternatif sunacakları yerde, ‘biz ne olduğunu bilmiyoruz’ diyorlar. Bu yüzden de kendilerini destekleyenler sürece kuşkuyla bakıyorlar. Kapalı kapalı arkasında parti lideri sürecin içerisine çekilmeli. İnsanlar bu süreci Başkanlık sistemi, yeni anayasa ile birleştirmeye doğru gidiyor” dedi. Toplantıda söz alan İzmir Milli Kütüphane Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Puğ, “Yeni bir Cumhuriyete ihtiyacı var mı? Parlamenter sistemi dönemini tamamlamış mıdır? PKK bir terör örgütü müdür değil midir? Terör örgütünün beli kırılmadan nerede müzakere süreci başlamıştır. Biz mağlup hissini tatmak istemiyoruz. Nevruz Bayramı'nda tek bir Türk bayrağının açılmaması içimizi acıttı. Öcalan'ın binlerce insanımızın ölümü için emir vermiştir. Yunanistan'ı savaşa çağırmıştır. Şimdi bu terörist başının Çanakkale ruhundan bahsetmesine ne kadar samimidir. Müzakere süreci sonrası bölünme olacak mıdır” dedi. Toplantı, diğer davetlilerle karşılıklı bilgi alışverişiyle devam etti.
KİMLER KATILDI
İzmir Milli Kütüphane Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ulvi Puğ, İzmir Kültürlerarası Diyalog Merkezi Başkanı Şemsettin Ayyıldız, Ekonomiyi Geliştirme Kurulu Başkanı Yılmaz Temizocak, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, ESİAD Başkanı Bülent Akgerman, Menemen Ticaret Odası Başkanı Yılmaz Güral, işadamı Nail Ali Kubalı, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Çabuk, Anadolu Birliği Başkanı Koç Alial, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Mukadder Özden, işadamı Bülent Tarcan, Hak-iş Temsilcisi Hamiyet Boyacı, Ödemiş Ticaret Odası Meclis Başkanı Yaşar Özdemir.