Güncelleme Tarihi:
Türk Pediatri Kurumu 51'inci Kongresi İzmir'de düzenleniyor, dün başlayan kongre 21 Mayıs'ta sona erecek. Ana sosyal tema olarak 'Çocuk ve Savaş' konusu seçilen kongre kapsamında, kurs, panel, yarışma, sempozyum, sergi ve konser gibi bir çok etkinlik düzenlenecek. Kongre kapsamında aşılanmanın önemine vurgu yapmak için Swissotel Didim Salonu'nda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, balkan ülkelerinden davetliler, ilaç firmalarının yetkilileri, Türk Pediatri Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Fügen Çullu Çokuğraş, Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Türk Pediatri Kurumu Genel Sekreteri Mehmet Vural ve davetliler katıldı. Aşılanmanın yaygınlaşması için destek isteyen Başkan Fügen Çullu Çokuğraş, şöyle dedi:
"Bilimsel bazı olmayan bilgiler ortaya çıkıyor ve anneler bu reytingleri yüksek olan televizyon programları nedeniyle maalesef bizlerin başladığı tedavileri kesmekte, aşılanmaları yaptırmamakta. Çocukların sağlıklarıyla ciddi derece oynanmakta. Türkiye'de ciddi bir aşı karşıtı lobi oluşmuş durumda, buna karşı biz kurum olarak, aşının bir çocuk için ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyoruz."
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof.Dr. Haluk Çokuğraş, Balkan ülkelerinden gelen konuklarla yaptıkları görüşmelerde benzer sorunların o ülkelerde de görüldüğünü aktardı. Aşılamanın her çocuğun en temel hakkı olduğunun altını çizen Prof.Dr. Haluk Çokuğraş, "Aşılar insanlık tarihinde, bizim enfeksiyon hastalıklarıyla olan mücadelemizde en büyük kazanımlarımız. Çiçek, veba gibi bir çok enfeksiyon hastalık var, bunlar yüzyıllar boyu ülkelerin geleceklerini şekillendirip milyonlarca insanın ölümüne yol açmış. Sadece aşılamayla 1977'den beri çiçek hastalığını yok etmiş durumdayız. Ülkemiz şu anda aşılamada çok önemli bir yere gelmiş durumda. Çocuklarımız Avrupa ülkesinden eksik kalmayacak şekilde doğru ve iyi şekilde aşılanıyor" dedi.
"SURİYE'DEKİ SALGININ TÜRKİYE'YE SIÇRAMASINDAN KORKUYORUZ"
Savaşlar nedeniyle Türkiye'ye olan göçlere de değinen Prof.Dr. Haluk Çokuğraş, "Aşılamalar sayesinde 2002 yılından beri çocuk felcinden arınmış ülke statüsünde Türkiye, uzun süredir övünüyorduk ama dış ülkelerden göçler nedeniyle her an tetikteyiz. Suriye'de çocuk felcinin hortladığını ve ülkemize de sıçramasından korkuyoruz. Etrafımızdaki savaşlar nedeniyle insanların ülkemize göç etmeleri, kızamık vakalarının artmasına yol açtı. Ben asistanken çalıştığım klinikte, kış aylarında günde bir kaç kızamıklının öldüğünü biliyorum. Ama bizim asistanlarımız kızamığı bilmiyor çünkü görmedi. Ama böyle giderse aşılanmamış çocuk göçleri sürmeye devam ederse biz kızamığı, çocuk felcini hatta difteriyi tekrar göreceğiz. Aşıların sağladığı yararlar ortadayken maalesef insanlar aşılamadan kaçıyorlar. Aşıların zararlı olabileceği yönünde insanların bilgilendirilmesi çok yanlış. Otizmle kızamık aşını ilişkilendiriyorlar, geçmişte şüphe uyandıran çalışmalar olmuştur belki ama bugün otizmle kızamık aşısının bir bağlantısının olmadığı kanıtlanmış durumda" diye konuştu. Toplantıya katılanlar, aşılanmalarla ilgili destek beklentilerini dile getirdi.