Güncelleme Tarihi:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı ve Milletvekili Birgül Ayman Güler, Emekli-Sen tarafından düzenlenen aday adaylarının tanıtıldığı dayanışma yemeğine katıldı. Belediye başkanlıklarına ve meclis üyeliklerine aday adayı olan 100 yakın kişinin katıldığı yemekte konuşan Güler, yaklaşan yerel seçimlerde tüm aday adayları ile birlikte çalışacaklarını söyledi. Konuşmasına iktidara yüklenerek devam eden Güler, Yüksek Seçim Kurulu tarafından alınan kararı da eleştirdi. Güler, “Yüksek seçim kurulu bir karar aldı. Bakanlık mevkiinde oturup belediye başkanlığına aday gösterilen iktidar partisi milletvekilleri bakanlıktan istifa etmeden belediye seçimlerini yürütebilecekler. Bu hiçbir şekilde parlamenter demokratik seçimin ve çok partili siyasal yaşamın eşitlikçi yarış anlayışına uygun bir düzenleme değil. Bu hiçbir şekilde seçimleri güvenle yürütmenin yolu değil. Bu nedenle yarından tezi yok, kişi kişi, kurum kurum çalışarak AKP'nin kendini tek parti iktidarı sandığı ve öyle davrandığı bir dönemde buna izin vermeyeceğimizi yüksek sesle duyurma ihtiyacımız var. Bu aslında ülkemizin parlamenter demokratik rejiminin güvencesi,aynı zamanda seçimlerin güvencesi” dedi.
“HUKUK DIŞIDIR, MEŞRU DEĞİLDİR”
Yüksek Seçim Kurulu tarafından alınan kararı hukuk dışı olarak nitelendiren Güler, “Kararın İzmir için de özel bir önemi var, eğer dendiği gibi bir bakan İzmir'e büyükşehir belediye başkan adayı olarak gösterilirse, kırmızı plaka ve bakanlık bütçesi ile yerel yönetim yarışına girilemez. Bu tercih hukuk dışıdır, meşru değildir ve seçime dayanan demokratik rejimin tümüyle ortadan kalması anlamına gelir. Bu gelişme bizim için yeni bir direniş nedenidir” diye konuştu.
Bunu Emekli ? Sen Konak Şubesi ve İzmir Şubeleri olarak buradan deklare ediyoruz” dedi.
Kürüm: “İzmir Cumhuriyet Halk Partilidir öğlede kalmalıdır”
Güler'den sonra mikrofona gelen Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm de birik mesajı vererek şöyle konuştu: “İlçe başkanlığım ve belediye başkanlığım döneminde hep sizlerle çalıştım ve zafere de sizlerle gittim. Bende çok emeğiniz var, emeğinize binlerce kez teşekkür ediyorum. Ben ilçe başkanı olduğum dönemde İzmir'de sadece iki tane belediye başkanımız vardı ama şimdi İzmir bizim. Sizden bu geceye dair tek talebim var; aday kim olursa olsun, hangi ilçede kim açıklanırsa açıklansın İzmir Cumhuriyet Halk Partilidir öğlede kalmalıdır. Şimdiden yolunuz açık, zaferiniz kutlu olsun” dedi.
Beysülen: “11 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yürüyoruz”
Demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz sözleriyle konuşmasına başlayan Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen, “Bugün demokrasi mücadelesinden emekli olmamanın ne kadar önemli olduğunu son yaşadıklarımızla birlikte görüyoruz. Türkiye'de demokrasinin çok büyük sıkıntıları var. Türkiye'de emeğiyle yaşayan insanların çok büyük sıkıntıları var. Bu sıkıntılar için bu mücadele gerçekten çok önemli. Biz mücadeleden emekli olunmaz diyerek her türlü engeli aşmayı ve bu günlere gelmeyi başardık. Bizler sendikamız olarak özellikle son yıllarda emeklilerin sorunlarını gündeme getirmeyi ve sorunların tartışmaya açılmasını sağladık. 11 Aralık'ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yürüyerek taleplerimizi orada bir kez daha haykıracağız” dedi.
Beko: “bedel ödeyeceksek bedel ödemeye hazır”
Son olarak mikrofona gelen ve bu iktidara karşı her zaman alanlarda olacaklarını belirten DİSK Genel Başkanı Kani Beko sözlerine Ankara'da öğretmenlere yapılan müdahaleyi kınayarak başladı Beko, “Bu İnsanlara karşı cop kullandılar, biber gazı kullandılar, tomaları üzerlerine saldılar ve sonuç olarak elleri öpülesi öğretmenlerimizin kolları kanatları kırıldı. Oysa ki bugün Türkiye'de 300 bine yakın ataması yapılmayan öğretmenlerimiz var. Ataması yapılmadığından dolayı 50'ye yakın intihar eden öğretmenimiz var. Öğretmenlerimize iş, ekmek, istihdam yaratmaktansa onlara karşı kullanılan copu da TOMA’yı da DİSK olarak kınıyorum. Bizim geçlerimiz sokaklara çıktılar ne istediler? Dertleri sadece Taksim'de beş tane ağaç değildi, dertleri sadece AKM değildi, dertleri sadece Topçu Kışlası değildi. Bizim çocuklarımız sokaklarda sadece adalet istedi, özgürlük istedi, demokrasi istedi. Bu çocuklara bunları çok gören başımızdaki diktatör bu çocuklarımızın yedisini katlettiler ve onlar görev şehidi oldu. Başımızda bir diktatör var, biz artık bu diktatörden bu seçimlerde ve önümüzdeki dönemlerde kurtulmalıyız. Almanya'da bir Hitler vardı, İtalya'da bir Musolini vardı, İspanya'da bir Franko vardı, orada da demokrasi türküleri, özgürlük türküleri söyleyen insanlar bir bedel ödediler ama sonunda kurtuldular. Bizim ülkemizde de biz özgürlük türküleri, demokrasi şarkıları söylemek için ağır bedeller ödedik. Yedi tane gencimizi kaybettik ama bizde önümüzdeki dönemde Türkiye'deki Hitlerden kurtulmak için bedel ödeyeceksek bedel ödemeye hazır olduğumuzu buradan bir kez daha haykırıyoruz” dedi.