Yaşar ANTER / BODRUM, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2009 00:00
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Bodrum Yarımadası’nın kuzeyindeki Yalıkavak, Göltürkbükü ve Gündoğan’ı turizm merkezi ilan etmesini protesto amacıyla Akdeniz foklarının barınma alanı olan ve kaya mezarlarının bulunduğu Yalıkavak Küdür Yarımadası’nın Prenses Koyu’nda, "Tarihe ve Doğaya Dokunma Yağmaya Talana Son" eylemi yapıldı.
Sivil toplum örgütleri ve çevreciler, kararın iptal edilmesini istedi. Mavi Yol Girişimi’nin öncülüğünde TMMOB Bodrum Koordinasyon Kurulu ve Deniz Ticaret Odası’nın desteğiyle düzenlenen eyleme eski Belediye Başkanı CHP’li Mazlum Ağan ve yaklaşık 40 sivil toplum örgütünün 200’e yakın temsilcisi destek verdi.
Yasa değil doğaya darbe
Bodrum’a 15 yıl önce yerleşen yazar Feryal Çeviköz, 5-10 yılda bir imar planlarının ranta ve talana yönelik yeniden hazırlandığını belirterek, "Burada doğa ve çevre adına darbe yapılmak isteniyor. Her seferinde darbenin rengini ve biçimini değiştirip, dayatmayla doğayı ve tarihi yok etmenin, talanın çarelerini arıyorlar. Geleceği kurtarma planı yapacaklarına talan planları yapıyorlar. 13 yaşında oğlum var, on yıl sonra yarımadada göreceği yeşil alan kalmayacak" dedi.
Akdeniz fokları kurban
Bodrum Gönüllüleri Derneği Sözcüsü Cüneyt Karaloğlu ise son on yılda planın en az on kez değiştirildiğini, her seferinde ranta ve yağmaya yöneldiğini kaydederek şunları söyledi:
"Ege Bölgesi’nin birinci derecede korunmaya yönelik en önemli yeri Bodrum Yarımadası’nın kuzeyidir. Çünkü burada Akdeniz foklarının barınma alanı ile yine dünyada koruma altında olan hurma ağaçlarının yer aldığı Akdeniz Gölü bulunmaktadır. İlgili bakanlıklar buraları koruma amaçlı tabiat ve milli parklar ilan edip koruma altına alacağı yerde her seferinde binlerce yataklı turizm tesislerinin yapılacağı ve boş kamu arazilerini beton yığınına çevireceği planlarla Bodrumlular’ın önüne gelerek, buradan yükselen sesleri, çığlıkları duymamazlıktan geliyor."
Turizm teşvikleri kalksın
Mavi Yol Girişimi adına açıklama yapan Dizdar ise Turizmi Teşvik Yasası’nın Anayasa’ya aykırı maddeler içerdiğini, yerel yöneticileri, demokratik kitle örgütlerini ve kişisel hakları yok saydığını ileri sürdü, şöyle konuştu:
"Bu yasa acilen kaldırılmalı veya değiştirilmelidir. Bu süreç içinde de kullanılmamalıdır. Ülkemiz ve bölgemizle ilgili tahsis kararlarını verenler, SİT alanlarını turizm merkezi ilan edenler, bizleri yok sayamazlar. Bodrum’da yaşayanlara sorulmadan alınan kararlar, her zaman olduğu gibi geri dönecektir. Geçmişte olduğu gibi, bugün de, bundan sonra da yanlış girişimlerin, kararların, ilanların, ranta dayalı, çevre, doğa ve insan hakkı gözetmeyen yasa değişikliklerinin karşısında durmaya devam edeceğiz. Son olarak turizm merkezi ilanıyla yapılmak istenen, turizmi geliştirmek değil, en değerli SİT, tarım, orman ve kamu arazilerini peşkeş çekmek ve talan etmektir. Bu topraklarda yaşayan her canlının yaşam hakkını ilgilendiren kararlar ve planlamalar 7 nesil sonrasındaki etkileri düşünülerek alınmalı ve yapılmalıdır."
Konuşmalar arasında sık sık, "Başka Kara Ada Yok", "Başka Küdür Yok", "Başka Adaboğazı Yok", "Başka Bodrum Yok", sloganları bağıran çevreciler, ıslık ve alkışlarla kararı protesto etti.
Çevreciler eylemin bitiminde güneşlenen ve denize giren turistlerin şaşkın bakışları arasında pankartlarla yürüdü, yarımadanın yamaçlarına siyah çelenk bıraktı.