Güncelleme Tarihi:
Çevreyi ben kirlettim!
HERGÜN yeniden şekillenen çevremizde köklü fiziksel değişiklikleri izlemekten zevk alırım. Uzun yılları karşılaştırma şansım olmasa da, 20 yıl öncesinden zihnimde kalan kent tablosuyla bugünü yan yana getiririm. Böylece yenilikleri ilk farkeden, keşfeden olma hazzını yaşarım.
HER değişim iyi, olumlu, yararlı olmadığı gibi, hepsi kötü ve yararsız da olmaz. Örneğin ilk gençlik yıllarımda Denizli'nin caddelerinde boyumu aşmayan palmiyelerin uzamasını bugün hayranlıkla izlerim. İzmir'de 80'li yıllarda boynu bükük palmiyelerin dev yapıların arasında şaha kalkması bana hep hüzün verir. Genişletilen bir yolda akıp giden trafiğin zihnimdeki tıkanıklıkları da açtığını düşünürüm. Eksiksiz hatırladığım bir de kentin sembolü sayılan yapılar vardır. Kentlerde, ‘‘Atatürk'ün kentimizi ziyaretinde istirahat buyurduğu ev’’ diye restore edilip korunan yapılarla bir kıyısına kutsallık yüklenen türbeler daima korunur. Oralar kirletilmez, herkes ortak bir kültür ve geleneğin sembolü olarak savunur. Keşke hava, su ve toprağa da aynı hassasiyetle sahip çıkılabilseydi.
GERÇEK şu ki; bu ülkenin halkı genelde kirlenmeyi kendinden soyutlayarak izliyor. Yaşamın sürdüğü her yerde kirlenme var. Yararlandığı çevresine atık bırakan bireylerin, ‘‘Bununla dünya batmaz’’ düşüncesiyle bugünlere geldik. Bir kişinin, sanayi atıklarına bakıp ‘‘Birşey olmaz’’ diyerek göle, nehire, toprağa, havaya bıraktığı en küçük kirletici, aynı şeyi düşünen ve yapanlara büyük bir katkıdır. Kimse çevreyi kirlettiğini kabul etmiyor.
‘‘ÇEVREYİ ben kirlettim!’’ diyerek ortaya çıkıp özür dileyenler olmadığı sürece dünyanın geleceğine umutla bakmak olanaksız. Denize ya da nehire attığımız bir çöpün bile artık yerinde durmadığını farketmek gerek.
KAMUOYU, çıkar grupları, ideolojik gruplar ve bireyler için bu dünyada iyi ve kötü olan aynı şeyler sadece ortak yaşadığımız dünyadır. Çevreyi kirlettiğini kimse inkar edemez, etmemeli!
Pil kampanyası
TEMA Aydın İl Temsilciliği, atık pil toplama kampanyası başlattı. Vakıf Temsilcisi Avukat Zülfiye Sunay, her gün doğaya bilinçsizce atılan her atık pilin geniş alanlarda toprağı zehirlediğini, tarımsal ürünlere geçtiğini ve kanser vakalarında önemli rol oynadığını söyledi.
SUNAY, pillerin çöpe atılmamasını istedi, ‘‘Atık pilleri bize getirin. Biz toplu olarak imha edelim. Ülkemize gelen turistler bile bizde atık pil çöplüğü olmadığı için pillerini çantalarına koyup geri götürüyor. Onlar toprağımıza bu kadar saygılıyken, biz saygılı değiliz’’ dedi.
Deniz küstü
TÜRKİYE'nin coğrafi konumu, ‘‘Üç tarafı denizlerle çevrili’’ ifadesiyle tanımlanır. Denizlerin durumu da anakaraya çok benziyor. Çevreye verilen zarar, denize akıyor. Bodrum'un Torba Plajı sadece bir örnek. Mavi sular yıllarca insanoğlunun baskısı altında gerçek rengini kaybederken, lodosla birlikte kirliliğin bulanıklığı artıyor. Yaz boyunca kullanılıp denize bırakılanlar, kış günlerinde insanların sorumsuzluğunu adeta yüzüne vuruyor. Yüzlerce pet şişe, tabak, poşet, teneke kutu gibi atıklar iade ediliyor. Doğaya karşı sorumsuzluğa denizin yaptığı çok hafif bile kalıyor.
Çevre mesajları
OKUYUCULARIMIZDAN gelen e-mail mesajlarına yazılarımın içeriğinde ortak olarak yer vermeye çalışıyorum. Bazıları doğrudan teknik altyapı sorunu, bazıları da yaşadığımız bölgede çok özel kalıyor. Canlı yaşamını etkileyen, doğayı tahrip eden herşey çevre sorunu olmaktan çıkarılamaz. Ancak, sınırlı köşemizde daha genel konuları yansıtmak zorundayız. İşte bazıları:
BODRUM'dan Ayşe Öztaylan, ‘‘Yaz aylarındaki yangınlardan geriye kalan ormanlar şimdi de bilemediğimiz bir hastalığın pençesine düştü. Yeşil çam ağaçları kahverengiye dönüşüp kuruyor. Çam ağaçlarını kurtarmanın bir yolu olmalı’’ diyor.
ÖZTAYLAN'ın anlattığı sorun Muğla'nın birçok yerinde yaşanıyor. Orman Bölge Müdürlüğü'nün uzmanları, kuruyan ağaçlar ve topraklardan numune alıp, laboratuvar incelemesi başlattı. Bugünlerde sonucun açıklanması bekleniyor.
SON günlerde İzmir, Çanakkale, Denizli, Aydın illeriyle Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve Turgutlu gibi ilçeler başta olmak üzere birçok şikayet geldi. Bazılarına haber sayfalarımızda yer verdik. Ağaç kesmenin haklı bir nedeni olamaz. Ancak, ağaç ekonomik ömrünü tamamlamış, ekolojik dengede daha iyi bir ağaçlandırmaya engel olacaksa, uzmanların denetiminde kesim yapılabilir. Ancak, söz konusu yerlerdeki ağaç kesimini yapanların makul bir nedeni olmaması düşündürücü.
Çevre Prensibi
Oluşturulması, çalışması ve devamlılığı insanlara bağlı olan bir sistem er geç başarısız olur. (Risk - Fayda Analiz Prensibi)