Güncelleme Tarihi:
Fokların gözyaşı
Akdeniz kıyılarının sevimli ev sahipleri, derin denizlerin mavi çocukları foklar, sessiz sedasız gözyaşlarıyla aramızdan ayrılıyor.
AKDENİZ Fokları, Foça, Karaburun, Yalıkavak, Datça gibi doğal yapısı fazla zarar görmemiş, deniz ekosistemine henüz ulaşılamamış alanlarda zaman zaman ortaya çıkıyor. Bir görünüp bir yok olan bu sevimli yaratıklar, doğal hayatlarını südürüyor. Doğallığın bozulduğu yerde nesilleri tehdit altında kalan hasta, yaralı, öksüz foklara son olarak ilgisizlik vuruyor.
FOKLARIN olmadığı bir deniz, belki de kimseyi ilgilendirmeyebilir. Oysa, fokların varlığı, insanların denizle egemenlik ilişkisini gösterir. Kaybedilen her fok, insanın deniz üzerindeki hesapsızlığının, sorumsuzluğunun bir parçasıdır.
AKDENİZ Fokları Araştırma Grubu (AFAG), bu alanda ciddi çalışmalar yapıyor. Ege Bölgesi'nde fokların yaşam alanlarını belirleyip 1. derece SİT ilan edilmesi için 10 yıldır projeler üretiyor. AFAG Foça Proje Ofisi'nden Yalçın Savaş'ın yasadışı balıkçılık ve deniz kirliliği gibi etkilerle nesli tehdit altındaki yavru foklara sahip çıkılması, yaralıların tedavisi, yaşam alanlarının korunması gibi etkinliklerini takdirle karşılıyorum.
Herkes korumalıdır
SAVAŞ, ‘‘Akdeniz foklarıyla ilgili yapılan çalışmalar, sorunların başında yaşam alanlarının bozulması olduğunu gösteriyor. Sakinlik arayışındaki fokların yapılaşmanın olmadığı, insan faaliyetlerinin yoğun olmadığı kıyılara çekildiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, 1. derece doğal SİT ilan edilen alanların insan kullanımına tamamen yasaklanmadığı, sadece kısıtlandığı da bir gerçek. Fokları korumak, sadece bizim değil, bu ülkede yaşayan herkesin görevi olmalı’’ diyor.
AKDENİZ kıyılarının sevimli ev sahipleri, derin denizlerde dans eden mavi çocuklara da yaşama hakkını çok görmeyelim. Sessiz sedasız gözyaşlarıyla aramızdan ayrılırken bizden birşeyler götürdüğünü görelim. Yaşam, sadece gördüklerimizle sınırlı değil. Görünenin ardında görünmeyen başka hayatlar da var. Dikkatli bakmalı!
Miniklerin gönül yarası
NESİLLERİ tükenen Akdeniz Fokları'nı koruma çalışmalarına destek veren Gelişim Koleji'nin minik öğrencileri, okul içinde etkinlikler düzenliyor. Akdeniz Fokları'nı koruma ve yaşatma bilinciyle kampanya başlatan öğrenciler, Sualtı Araştırma Derneği (SAD) Akdeniz Fokları Araştırma Grubu (AFAG) ile işbirliğine girdi. Okulda yaptıkları hediyelik el işlerini satıp, gelirini SAD - AFAG'a bağışlayan minikler, arkadaşlarına da ‘‘Akdeniz Foku Gönüllüsü’’ sertifikası veriyor.
Doğa Savaşçısı
TAKVİM yaprakları, ‘‘Ay tutulması’’ diye not düşmüştü o geceye. Öyle oldu. Gecenin ilk yarısında derin sessizlik başladı. Herşey tutulmuştu. Kent ışıkları solgun, yorgun ve bıkkındı. Ağaçların yaprakları hiç kımıldamıyor, dağ yamacından köpürerek akan nehir sanki duruyordu. Sadece bir yürek çarpıntısı duyuyordum. Uzak ufuklar, güneş doğacakmış gibi his uyandırıyordu içimde. Ne güneş doğdu, ne ay gitti. Ağaçlar arasından koşmak istedim çığlık atarak. Ayaklarım tutulmuş, sesim çıkmıyordu. Doğanın kucağında tek başıma, yürek çarpıntısıyla kaldım. Ay yeniden karanlıkları kovuncaya kadar. Ay ışığı iyi ki var. O tutulunca herşey esir oluyor.