Caretta hastanesi tartışması bitmiyor

Ula İlçesi, Akyaka Beldesi’ndeki Dekamer Eğitim Merkezi’ndeki gergin geçen toplantıya İztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu (İKUP) üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Konuşmasına “Caretta caretta hastanesi yapılmak istenen yerle ilgili teknik açıdan bir sıkıntı olup olmayacağını birlikte tartışalım” diyerek başlayan İyimaya, “Vatandaşımızın hoşuna gitmeyen, istenmeyen hiçbir şeyi bakanlık olarak yapmak istemiyoruz. Ancak kusura bakmasınlar, bazı sivil toplum örgütlerimizin yanlış yönlendirmesiyle karşı karşıya olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Eğer, Siz, “İztuzu Kumsalı’nı imara, planlamaya açıyoruz’ diye bir başlık atarsanız bugün bu merkezin kurulmaması için imzayı sizin yanınızda ben de atarım. Burada farklı bir amaç yok. 22 bin metrekarelik alan imara açılmıyor. Bu bölge sadece kullanıma açıldı. Yüzde 5 imar alanı var” diyerek, yapılması planlanan merkezin fotoğraflarını gösterdi. Bu sırada toplantıya katılanlar arasından “Eyvah, eyvah” sözleri yükselmeye başladı. Kalabalıktan bazıları bu toplantının yapılmasına gerek olmadığı öne sürerken, salonu terkedilmesini isteyenler oldu.

Israrları üzerine toplantının devam edilmesini sağlayan İyimaya, “Bu merkezde rahatsız eden durum varsa bunu bilmeliyiz ve tartışmalıyız. Bakanlık olarak projesini sunduğumuz ve 750 metrekare oturumlu ve müze şeklinde olan bu proje dışında bir yapı gördüğünüz zaman her şeyi tartışabilirsiniz. Sizin istememenizle olmaz. Önce beni dinleyeceksiniZ sonra söz vereceğim” dedi.

“CARETTA HASTANESİNİ DALYAN’A YAPIN”

İyimaya’nın, “Caretta caretta hastanesi yapılması için düşündüğünüz başka bir yer var mı?” sorusu üzerine önce Akdeniz Kıyı Vakfı Başkanı Prof.Dr. Erdal Özhan ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Yüksek Okulu Seracılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. İbrahim Yokaş bilimsel konuşmalar yaptı. Daha sondra İKUP Avukatı Berna Babaoğlu, bu konudaki endişlerini dile getirip, “Dalyan’daki halka sormadan bir karar almışsınız. Dalyan halkı kaplumbağaları korumak için 25 yıl önce bu plajı terketti. Barakalarını bırakıp, gitti. Ama siz şimdi buna benzer şeyler yapmak istiyorsunuz ve Dalyan halkı buna razı değil. Dalyan’ın caretta hastanesini belde merkezinde yapın. Hazine arazileri var. Turizmin gelişmesini istiyorsanız, kaplumbağaların kanalda beslenmesini istemiyorsanız burada yapmayın. Tekneler ve otobüslerle gelen insanlar Dalyan merkezi teğet geçerek İztuzu’na gidiyorlar. Projeyi merkeze yaparsanız bu da ortadan kalkar. Dalyan esnafı para kazanır. Bu proje kaldırılana kadar bizim mücadelemiz devam edecek” dedi. Kaptan June (Haimoff) da yıllarca verdiği mücadeleyi anlatarak projenin başka bir yere kaydırılmasını istedi.

YÜZ KARASI TEPKİSİ

İKUP Sözcüsü Murat Demirci de careta caretta hastanesi projenin utanç verici, yüz karası olduğunu savunup, “Bu projeyi büyük bir şekilde bastırıp Dalyan’a taşıyalım. Diyelim ki siz 25 yıl önce 300 barakanızı bırakıp, işyerlerinizi Dalyan’a getirip büyük özveride bulundunuz. Şimdi buraya bu yapıyı dikmek istiyorlar desek, size ne derler?” deyince araya giren İyimaya, “Projeye yüz karası demenize karşı çıkıyorum. Bir daha o lafı kullandırmam bakın. Bu söyleminizi düzeltin lütfen” dedi. Bunun üzerine ortam yeniden gerildi. Demirci, bunun üzerine bu ifadesini “Demirden kaplumbağa” olarak değiştirince, ortam yumuşadı.

“KIŞIN SIKINTIMIZ BÜYÜK”

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska ise “Kışın çektiğimiz sıkıntı büyük. Merkezin ortasına soba kurup su ısısını yüksek tutmaya çalışıyoruz. Elektrik yeterli değil. Klima çalıştırmaya başlayınca sigorta atıyor. Hanginiz gelip de bu halimizi gördünüz? Bu zorluklardan dolayı bakanlıktan kapalı alan istedik. Bu sistemle 2 kilometre öteye su pompalayamayız. Su taşınırken borulardaki bakteriyi de düşünün. Kullanılan suyun tekrar deniz kenarına götürülmesi gerekir. Tuzlu suyun arıtması olmaz. Akvaryumlardaki düzen yapılırsa bu düzelir ama 50-60 milyon lira gerekiyor. Buyurun kurabiliyorsanız kurun, yapın ve işletin. Beton olmadan iskelet şeklinde olacak ve hiçbir ağaç kesilmeyecek. Bina çadır gibi kullanılacak. En yüksek nokta 7 metre olacak. Biz çalışmalarımıza devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl bütün dünyadan bin kişilik uzmanı buraya taşıyacağız. Bizim kapalı alana ihtiyacımız var” diye konuştu.

“YETKİ BİZDE”

Toplantının sonunda izni kişilerin değil kurumların vereceğini belirtip, “Bakanlık olarak bize düşen görev hem hocamızın talebi ve hem de Dalyan yaşayanlarının talebini doğru sonuca götürebilmek için bakanımızla birlikte yeniden bir çalışma yapmak düşüncesindeyim. Bu karar ne olur bilemiyorum. Notlarımı aldım. Bir daha irdelenmesini istiyorum. “Her iki tarafın da istekleri mutlaka doğrudur’ diyemiyorum. Düşüncelerinize saygı duyuyorum. Halkın istemediği bir şeyi yapmak da istemiyoruz. Çalışan bir hizmet var. Bunun daha iyi olmasını hepimiz istiyoruz. Bunda bir sıkıntı yok” dedi.