Güncelleme Tarihi:
DOKUZ Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, deprem uzmanı Prof. Atilla Uluğ, İzmir’de asrın depreminin henüz yaşanmadığını ve zamanın daraldığını söyledi. Körfezde tsunami tehlikesinin bulunmadığını belirten Uluğ, “İzmir Körfezi’nde tsunami üretecek fay yok. Ege Denizi’nde oluşabilecek tsunaminin, İzmir Körfezi’nin içine girebilmesi için bir sürü yol dolaşması gerek. Japonya’daki gibi 8-10 metrelik dalgalar olmaz. Ama olabilecek 2 metrelik çalkalanma bile sahilleri perişan eder” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, Foça Kaymakamlığı ve Foça Belediyesi’nce ortaklaşa düzenlenen “Afet Bilinci” konulu seminerde konuşan Prof. Uluğ, İzmir Yenikale ve Foça bölgesi faylarının 300 yıldır büyük deprem üretmediğini, periyodik tekrarlama aralığı açısından bunların zamanının dolduğunu ve her an yaşanabilecek bir depreme hazır olunması gerektiğini kaydetti. Uluğ, şöyle dedi:
Bir gariplik oldu
“Batı Anadolu yılda 2.5 santimetre batıya kayıyor. Bu yer yer 4 santimetreye ulaşıyor. Kaymalar 10 yıl sonra 25 santimetreye, yüzyıl sonra 2.5 metreye ulaşıyor. Birkaç yüz sene deprem olmazsa yerin altında 7-7.5 metre kopmaya hazır toprak parçası bekliyor. Pratik olarak diyebiliriz ki, her yıl bir deprem meydana geliyor. Son dört ay içinde de ülkemizde neredeyse her fayın üzerinde bir deprem etkinliği meydana geldi. 30 Nisan’daki 5.0 büyüklüğündeki depremden sonra Foça-Karaburun arasında yaptığımız çalışmada bir gariplik oldu. Beklemediğimiz bir olguydu bu. Daha sonra artçıları izledik bu tamamen doğu batı yönlü bir dizilim gösterdi. Oysa İzmir Körfezi’nde faylar kuzey-güney ya da kuzeybatı-güneybatı yönlüdür. Geçen ay bir çalışma yaptık. Yeterli olmadı. Bu fay üzerinde tekrar çalışıyoruz. Eğer bu fay tahmin ettiğimiz gibi yeni bir fay ise Foça-Karaburun fayını harekete geçirebilir ve daha büyük bir deprem üretebilir.”
Periyodu yaklaştı
İzmir’deki Yenikale depremine değinen Prof. Uluğ, “Şunu söyleyebilirim, İzmir’de asrın depremi henüz yaşanmadı. Öyle bir beklentimiz var. 10 Temmuz 1688’deki İzmir Yenikale depreminde 25 bin kişi ölmüş. Kordon 6 santimetre çökmüş. Depremden 25-30 yıl önce yapılmış Yenikale tamamen kumların içine gömülmüş. Denizin içinde adacık haline gelmiş. O depremin tekrarlanma periyodu da bence yaklaştı. İzmir’in çok kötü yerleşim yapısı var. Altındağ ve Bayraklı’da heyelanlar, Örnekköy ve Karaburun’da kaya düşmeleri söz konusu. Çiğli ve Mavişehir’de zemin çok zayıf. Mavişehir ve Bostanlı’da bir sürü bina daha deprem olmadan yatmış durumda” diye konuştu.
Taşma riski var
İzmir Körfezi’nde büyük dalgalar üretip tsunamiye neden olabilecek fay hattının bulunmadığını bildiren Uluğ, sözlerini şöyle tamamladı: “Derinliği de buna müsait değil. Ege Denizi’nde oluşabilecek tsunaminin İzmir Körfezi’nin içine girebilmesi için bir sürü yol dolaşması gerek. Japonya’daki gibi 8-10 metrelik dalgalar olmaz. Ama olabilecek 2 metrelik çalkalanma bile sahilleri perişan eder. Alsancak ve İnciraltı’nda değişik yerlerde deniz taşmaları olur. Özetle; İzmir’de taşma, heyelan riski var, faylarımız var. Doğal afetlere çok açık bir coğrafya. Şimdiden risk yönetimi çalışmalarını yapmalı ve afeti en az zararla atlatmalıyız.”