Büyük değil 'Bütünşehir Belediyesi'ne hazır olun

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, TBMM'de hazırlıkları süren ve il sınırlarını kapsayacak şekilde “Bütünşehir Belediyesi” yasasına hazırlık amaçlı İzmir'deki ilçe ve belde belediye başkanlarıyla toplantı yaptı. Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'ne yeni yasayla bağlanacak 9 ilçe ve beldelerde yatırımlarla ilgili ön hazırlıkların yapılmasını, Bütünşehir gerçekleştiğinde zaman yitirmeden çalışmaya başlayacaklarını söyledi.
Aziz Kocaoğlu, Tarihi Havagazı Fabrikası'nda gerçekleşen toplantının başında yaptığı konuşmada, TBMM gündeminde olan “Bütünşehir” kurulması ve geçiş süreciyle ilgili bir kararlılık olduğuna dikkat çekti. Bu konuda İzmir özelinde neler yapılabileceğini masaya yatırmak, konuşmak için bu toplantıyı organize ettiklerini belirten Kocaoğlu, “Bütünşehir yasası çıktığında Büyükşehir Belediyesi sınırları dışına kalan 9 ilçe ve beldeler var. Bunlarla ilgili gelecek dönemdeki çalışmalarla ilgili bir yol haritasını tartışmak istiyoruz”dedi.
Başkan seçildiği 2004 yılında Büyükşehir Belediyesi'ne metropolde 9 ilçenin bağlı olduğunu belirten Kocaoğlu, daha sonra bu sayının 57 ilçe ve belde belediyeye çıktığını, ardından ise belde belediyelerinin kapatılmasıyla ve iki yeni ilçe kurulmasıyla 21 ilçenin Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olduğunu söyledi. Yeni bağlanan ilçelerin temel sorunlarına el attıkların, arıtma, kanalizasyon, su şebekesi çalışması yaptıklarını dile getiren Kocaoğlu, “Hızlı şekilde yeni bağlanan ilçelerin büyük problemlerini hallettik. Eksikliklerimiz de var. Örneğin sit olan yerlerde kanalizasyon şebekis inşaatlarında sorunlar çıktı. Yeni Foça ve birkaç tane küçük belde belediye hariç arıtmaları bitirdik. Arıtma Tesisi veya paket arıtma planlamadığımız yerde kanalizasyon da yapmıyoruz. Arıtamayacağımız evsel atığın kanalizasyon yaparak en yakın dere veya denize deşarj etmenin faydası yok zararı var” dedi.
Kocaoğlu, arazi yollarının asfaltlanması, tarımın desteklenmesi, tarımsal kalkınmamın gerçekleşmesi için projeler yaptıklarını, organik tarım, sözleşmeli üretim, haycancılık ve tarım organize bölgesi diyeceğimiz projeler ürettiklerini söyledi.

GELECEK YIL YENİ BAĞLANACAK İLÇELERE AĞIRLIK VERİLECEK
İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde 2004 yılına kadar kentteki dikey yerleşim yerlerinin belediye başkanları olmasına karşın bu tarihten sonra kırsal ağırlıklı belediyelerin sayısının arttığına dikkat çeken Kocaoğlu “Kırsalı düşünmek, çözüm üretmek, stratejik plan yapmak, kırsalın kalkınması için çaba göstermek durumundayız. Asfalt konusunda 8 senenin en sıkıntılı sürecini yaşıyoruz. Bunun nedeni asfalt ihalesinin asfalt mevsimine yetişmemesidir İki ay içinde bize bağlı 21 ilçenin problemlerini halledip, gelecek sene ‘Bütünşehir yasası' çıkarsa 9 ilçemizin ve 300'ün üzerinde köyümüzün 20 beldemizin de işlerine ağırlık vereceğiz” dedi.
Kocaoğlu, Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olmayan ancak “Bütünşehir Yasası” sonrası bağlanacek ilçe ve belde belediye başkanlarından da yeni oluşacak duruma hazırlık için isteklerde bulundu. Başkan Kocaoğlu “Talebim, kanalizasyon, arıtma, içme suyu, sondaj, yol arazi yolu, kültür merkezi ve benzeri yatırımlar olsun, belediye başkanları ne yapmak istiyorsa yerlerini belirlesinler. Planlamasını belirlesinler. Mümkünse projesini hazırlatsınlar. Büyükşehir Belediyesi'ne bağlandıklarında ne kadar çabuk hareket edebilirsek, ihaleye çıkabilirsek o kadar kente faydalı oluruz” dedi.
BAŞARIYI SANSASYONEL İŞLERLE YAKALAMADIK
Büyükşehir Belediyesi'ne 2004 sonrası bağlanan ilçe ve belde belediye başkanlarının Büyükşehir Belediyesi'nin iş yapma kabiliyeti, finansman potansiyelini bildiğini belirten Kocaoğlu, “Bizim diğer belediye başkanlarından en önemli farkımız, belediyeciliğe yeni boyut getirmemizdir. Belediyelere yasayla verilmiş görevlerin dışında belediye başkanının asli görevinin o kenti kalkındırmak olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle stratejik plan yaptık. Planda yer alan 500 projeyi sürdürüyoruz. Sonuç olarak 8 yıllık çabanın sonucu olarak 2011 yılı İzmir'in dünyadaki 200 metropol içinde 4. metropol olma başarısını elde etti. Bunlar sansasyonel işler yaparak değil, eksiklikleri tamamlayıp, doğru projelerle hayalci olmadan doğru öncelik sıralamasını adım adım izleyerek, bilime inanıp katılımcı anlayışla başarının geldiğini gördük. Hep beraber biraz daha gayret edersek 2014 sürecinde kentin daha da büyüyeceğini yaşam standartının artacağını, gelir düzeyinin artacağını göreceğiz” dedi.
Yasalardan gelen, ilçe belediyeler ve Büyükşehir Belediyesi'nin görev, yetki dağılımında sıkıntılar olduğunu belirten Kocaoğlu, bunların giderilmesi gerektiğini söyledi. Kocaoğlu, “Tabii ki Büyükşehir Belediyesi'nin her istediğini ilçe belediye, ilçe belediyenin her istediğini de Büyükşehir Belediyesi yapabilir. Biz bugüne kadar iyiniyet ve samimiyetle yapmaya çalışarak bir süreç götürdük. Hem biz hem ilçe belediyeler hakkımızı tabii ki aradık. Ama uyumlu çalıştık” dedi.

BÜYÜKŞEHİR VE İLÇE BELEDİYELERE DAHA FAZLA YETKİ VERİLMELİYDİ
Kocaoğlu'nun konuşmasının ardından Genel Sekreter Yardımcısı Muhittin Selvitopu kamuoyunda kentsel dönüşüm yasası olarak bilinen, “Afes Riski altındaki alanların dönüştürülmesi” yasasıyla ilgili başykanlara brifing verdi. Brifingin ardından konuşan Aziz Kocaoğlu, kentsel dönüşüm veya afete maruz bölgelerdeki sağlıklı yapılaşma projesinin belediyeler devre dışı bırakılarak yapılacak bir iş olmadığını söyledi. Kocaoğlu, kentsel dönüşümlü ilgili yasada Büyükşehir ve ilçe belediyelere daha fazla ve yetki verilmiş olması gerektiğini açıkladı.
 Bunun nedeninin kenti Merkezi Hükümet'in Büyükşehir Belediyesi kadar, Büyükşehir Belediyesinin ilçe belediyesi kadar iyi tanıyamayacak olması olduğunu belirten Kocaoğlu, “Bizim organizasyonlarda Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyesi vatandaşlarla birlikte bu işi yapıyoruz. Ayrıca kent dönüşümü sadece bina yıkıp yapmak değildir. Yaşayan insanların gelenek görenek yaşam biçimi, ekonomik durumları hepsi kent dönüşümünü etkileyen faktörlerdir. Ege Mahallesi'ne 15 katlı bina yapsak, bu kent dönüşümü mü olacak ? Oradaki vatandaşlar nasıl 15 katlı binada yaşacak. Biz orayı Özel proje alanı olarak ilan ettik. Yerinde kentsel dönüşüm yapacağız. Buraya 3.5 emsal vermenin anlamı yok” dedi.
Kocaoğlu, ayrıca Büyükşehir Belediye başkanı ve ilçe belediye başkanının dönüşüme tabi olacak vatandaşa, evi yıkılacak vatandaşa ve inşaatı yapacak müteahhit garantör olması gerektiğini söyledi. Her ikisinin de hakkının korunması gerektiğini belirten Kocaoğlu, “Bu hak belediye ve seçilmiş belediye başkanının işin içinde bulunmasıyla korunur. Bir siyasi otoritenin burada adalet dağıtması gerekir. Bunu başka türlü bir hiyerarşik düzende yapmanız mümkün değildir. Tüm gayri menkuller para birimi düzeyinde eşitlenmeli, dağıtım buna göre yapılmalıdır” dedi.
Başkan Kocaoğlu, bu kanunla Büyükşehir ve ilçe belediyelerine daha fazla yetki ve sorumluluk verilmesi gerektiğini söyledi. Mevcut halde belediyelere “Tespit et” denildiğini belirten Kocaoğlu, “Çürük yapının tespit edilmesi isteniyor. Sonra yıkım sürecine girilecek. Yönetmelik çıkmadan konuşmak doğru değil ama tespitten sonra yıkmayan belediye başkanı suçlu mu olacak? Bu işin oturması şart. Biz Kadifekale'de dönüşümü kimseyi mağdur etmeden sağladık. Bakanlar Kurulu ile Şehircilik ve Çevre Bakanlığı'nda 9 dosyamız bekliyor. Bunlardan üçü Hükümet'in Roman açılımı çerçevesinde istediği bizimde hazırladığımız dosyalar. Bunlar da henüz onaylanmadı. İnşaat sektöründe ciddi de bir iş ve konut arzı üretecek durumdayız. Sadece bir onay bekliyoruz. Para istemiyoruz. Yoğunluk artışı istemiyoruz” dedi.

OPERASYON ESPRİSİ
Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki toplantıya 16 belediye başkanı bizzat katılırken, diğer belediyelerin başkan vekilleri geldi. Toplantının basına açık bölümünde Kocaoğlu konuşurken yangın alarmı çalmaya başladı. Kocaoğlu susmak zorunda kaldı. Bir süre bekledikten sonra Kocaoğlu “Herhade operasyon var” esprisi yaptı. Alarm daha sonra susturuldu.