Güncelleme Tarihi:
Bornova’daki tarihi yapı için 2 yıldır tahsis kararı bekleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun, köşkün bir an önce restore edilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na 3 ayrı mektup yazdığı, sonuncusunun ise yangından 1 gün önce gönderildiği ortaya çıktı. Mektupların ilk ikisinin 12 Mart ve 9 Eylül 2013 tarihli olduğu öğrenilirken, 29 Aralık tarihli o son mektupta Kocaoğlu şu ifadeleri kullandı:
Tahribat giderek artıyor
“Günümüz itibariyle Yargıtay aşamasında olan hukuki sürecin sonuçlanması beklenmekte olup, adeta bir harabeye dönüşmüş olan ve kentin en nadide mimari eserlerinden Paterson Köşkü’ne yönelik bir müdahale geliştirilememektedir. Kapı ve pencereleri olmadığı için maruz kaldığı çevresel faktörler nedeniyle yapıdaki tahribat büyük bir hızla artmaktadır. Bu nedenle ilgili Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylanmış olan projenin geçerliliğini yitirmesinden endişe edilmektedir. Hukuk sürecinin tamamlanması beklenirse yukarıdaki ifade edilen gerekçeden ötürü Paterson Köşkü’nün restore edilerek yaşatılmasına ilişkin süreçte zorluklar gündeme gelecektir.
Belediyemizce, Paterson Köşkü’nün ivedilikle restore edilerek kente kazandırılması amaçlanmakta ve gerekli tüm çalışmalar tamamlanmış olup, protokolün iptaliyle başlayan ve yaklaşık 2 yıldır devam eden gelişmeler nedeniyle bu doğrultuda bir adım atılmamaktadır. Söz konusu kültür varlığının yok olmasının önlenerek, kent kültürüne kazandırılması amacıyla belediyemizce restorasyon çalışmalarının başlatılabilmesi için bakanlığınızca gerekli izin verilmesi hususunda bilgi ve gereğini arz ederim.”
Büyükşehir yetkilileri, “Keşke bu mektuplar dikkate alınsaydı” derken, 2 yıldır tahsis kararını beklendiğini, restorasyon için tüm hazırlıkların tamam olduğunu ancak uzayan sürecin köşkün yaşatılmasını zorlaştıracağı görüşünü paylaştı.
SÜREÇ BÖYLE BAŞLADI
PATERSON Köşkü’ndeki süreç, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün 2008’deki yazısıyla köşkün İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne tahsis edilmesinin ardından başladı. Tarihi yapıyı yeniden ayağa kaldırmak ve kente kazandırmak için yola çıkan Büyükşehir Belediyesi’nce hazırlatılan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri 2011’de İzmir 1 No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla onaylandı. Ardından, hazırlanan mimari proje revizyonu da uygun bulundu. Köşkün restorasyonunun gerçekleştirilmesi doğrultusunda yapı ruhsatı alınıp yapım ihalesinin ilanı aşamasına gelinmişti ki, beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, köşkün Büyükşehir’e tahsisine ilişkin protokolü tek taraflı iptal ettiğini açıkladı. Milli Emlak Genel Müdürlüğü de bunun üzerine köşkün Büyükşehir’e tahsisini kaldırdı. Böylece köşk yeniden Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçti. Oysa bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Paterson Köşkü’nde Atilla İlhan Kütüphanesi oluşturulması yönünde görüşmeler de başlamıştı. Büyükşehir Belediyesi, protokolün iptali nedeniyle Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine dava açtı. İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin 30 Ocak 2014 tarihli kararıyla protokolün iptaline yönelik işlemin iptaline karar verildi. Büyükşehir’in,
Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün tahsisin kaldırılması işleminin iptali
için Maliye Bakanlığı aleyhine açmış olduğu dava ise İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin 22 Mayıs 2014 tarihli kararıyla reddedildi. Alınan mahkeme kararlarının ardından bugüne kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı.
TOPLAM 38 ODALI
KÖŞKÜN asıl sahibi John Paterson Leith, İskoçyalı bir mısır tüccarıydı. İzmir’de tanınan Paterson, 1859’a gelindiğinde özellikle madencilikte karlı olan birçok girişimde bulundu. Ayrıca kendisinin Türkiye’de kromu ilk keşfeden kişi olduğu biliniyor. Paterson Köşkü, yarısı yarış atlarının ahırları için kullanılan 133 dönüm arazi üzerine kurulmuş 38 odalı bir köşk. Köşkte 1963’ten beri aile fertleri yaşamasa da evin büyük piyanoları 1972’ye kadar malikanede kaldı. Evin son sakinleri 5 yıl boyunca burada yaşayan NATO çalışanları oldu.
KONTROL EDİLEMİYOR
TARİHİ binanın güvenliğinden İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü sorumlu. Ancak harabe halindeki köşke özellikle geceleri girip çıkanlar kontrol edilemiyor. Geçtiğimiz günlerde çıkan yangının, yapının özgün olarak korunabilmiş ender bölümlerinden biri olan güney blokuna ciddi zarar verdiği belirtiliyor.