Oluşturulma Tarihi: Nisan 08, 2008 00:00
Çok umutlanmıştık. Çok istiyorduk. Çok emek verildi. Çok da iyi olacaktı, İzmir için, Ege için, tüm ülke için. Ama olmadı. EXPO 2015’in Milano’da düzenlenmesine karar verdi BIE (Uluslararası Sergiler Bürosu) delegeleri. Hem de 21 oy farkla. Peki şimdi ne olacak?
Büyük olasılıkla suçlu aranacak, gerekçeler sıralanacak. Şimdiden aranmaya başlandı, nedenler bulundu bile. Kimi Dışişleri Bakanlığı’nı koydu arenanın ortasına. "İşi monşerlere verdiler. Monşerler gerektiği gibi çalışmadı" denildi. Kimi İtalya’nın rüşvet verdiğini iddia etti. İtalyan gazetelerinden alıntıyla, işe gizli servisler de sokuldu.
*
BIE delegelerinin ülkeleriyle geç temas kurulduğu söylendi. Büyükşehir Belediyesi’ne, bu işteki hemen herkese yüklenen oldu. "İşin patronu yerel yönetim olmalıydı" görüşü dile getirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sahip çıkmadığı konuşuldu. Bunlar bir haftada oldu. Kimbilir bundan sonra neler bulunacak, kimler suçlanacak? Hele, hele EXPO’yu özellikle kendileri, çıkarları için isteyip hayal kuranlar nereye, kimlere yüklenecek? Nasıl hesaplar sorulacak?
*
Oysa EXPO 2015’in İzmir’e gelmesi için görevlendirilen, gönüllü olan herkes içtenlikle çabaladı. Belki pek dile getirilemedi ama, "monşerler" dediğimiz büyükelçiler bir çok ülke dolaştı, kulise girdi. BIE delegeleri İzmir’e geldiğinde, büyükelçiler adam adama markaj uyguladı. Delegeler, umduklarından fazlasını buldu, memnun edildi.
*
Valilik, Büyükşehir Belediyesi, sivil toplum örgütleri, meslek odaları, İzmir gönüllüsü herkes çabaladı. Ama hüsran yaşandı. Peki ne yapmalıyız? Öncelikle serinkanlı olmalıyız. "Bu teşekkür ilanında şunlar eksikti", "Sen yeterli çalışmadın", "Aslında ben söylemiştim" gibi tartışmaların zamanı değil.
*
Öncelikle EXPO için yapılanlar gözden geçirilmeli, olumsuzluklar, eksiklikler sıralanmalı, yani ders alınmalı. Çok önemli tanıtım yapıldı, dünya İzmir’i tanıdı ama, yeterli olup olmadığı düşünülmeli, "Yapılanlar İzmir için nasıl kullanılır, kent için nasıl avantaj haline getirilebilir" diye düşünülmeli. Dünyadaki EXPO benzeri etkinlikler araştırılmalı. İzmir’in yol haritası çizilmeli. Örneğin 2013’teki Dünya Sağlık Fuarı’nı istememizi öneren, "İzmir sağlık başkenti olabilir" diyen var.
*
Sonuç olarak; EXPO öncesi gösterilen kenetlenmenin, işbirliğinin İzmir için nasıl sürdürülebileceği düşünülmelidir. Ama tabii ki, lafta kalmadan, "Düşünülen projeler mutlaka hayata geçirilecek" gibi inanması güç, sözler vermeden.