Güncelleme Tarihi:
Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, Müzeler Günü nedeniyle panel ve tanıtım etkinlikleri düzenledi. Müze tarafından yapılan sondaj, kurtarma kazıları ve sualtı için yapılan çalışmalar fotoğraflarla anlatıldı. Müze Müdürü Emel Özkan, müze çalışanları ve davetlilerin de yer aldığı kokteylde, sondaj ve kurtarma kazılarıyla ilgili bilgiler verildi. Müze Müdürü Özkan, Türkiye'nin tek sualtı arkeoloji müzesi olan Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi'nin sualtı ile ilgili çalışmaların yanı sıra, Antik Halikarnassos üzerine kurulmuş Bodrum kent merkezi ve yarımada bütününde yaptığı kazı çalışmalarıyla da arkeolojiye ve ülke kültür varlığı birikimine katkıda bulunduğunu vurguladı. Bölgede yapılan sondaj ve kurtarma kazıları sonucunda, Bodrum yarımadasının tarihsel gelişimi ile ilgili oldukça şaşırtıcı sonuçlara ulaştıklarını kaydeden Emel Özkan, "1963-1966 yılları arasında Ortakent-Müskebi'de Prof. Dr. Yusuf Boysal'ın başkanlığında yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan Miken mezarlar ve buluntularına, 2013 yılında müzemiz tarafından yapılan kurtarma kazısı ile daha önce hiç açılmamış mezarlar ve eserler eklendi. 2 yıl süren bu çalışma sonucunda müzemiz, 248 eserle Miken dönemine ait en çok eser bulunduran müze oldu. Günümüzden 3 bin 500 yıl öncesine ait bu mezarlar ve buluntuları, Bodrum yarımadası ve Batı Anadolu arkeolojisi için büyük önem taşıyor" dedi.
TUNÇ DÖNEMİNE AİT KESİN KALINTILAR
Müze Müdürü Özkan, "Bodrum'un Gümüşlük Mahallesi'nde 2013 yılında Çukurbük Mevkii'nde ve 2015 yılında Karakaya Mevkii'nde yapılan kazılarda, Tunç dönemine tarihlenen nekropol (mezar) alanı, pitos mezarlar ve ölü hediyeleri bulundu. Bugüne kadar Tunç dönemine ait kesin bir yaşam alanı olduğuna dair elimizde veriler yokken, Tunç dönemine ait bir nekropol alanının varlığından habersizken, bu kazılarla o dönemde de yerleşim olduğunu ortaya çıkardı. Batı Anadolu kronolojisi açısından büyük önem taşıyan mezarlar ve buluntularla ilgili çalışmalarımız devam ediyor" dedi.
Özkan, Bodrum'da Yokuşbaşı Mahallesi'nde iki ayrı parselde yapılan kazılar sonucunda da Newton'un 1862-1863 yıllarında yayınladığı 'Bodrum, Knidos ve Didim' adlı kitabında 'Bodrum'un Doğu Nekropolü' diye belirttiği alan ortaya çıkartıldığını ve önemli eserlerin müzeye kazandırıldığını belirtti.