Güncelleme Tarihi:
İçinde her şey var bu Bodrum’un ama bir tek şey eksik. Gezdiğim, yediğim, içtiğim bu beyaz cennette, bir hafta boyunca bir tek ünlü görmedim. Çünkü ne ünlülerin, ne de onları takip eden paparazzilerin olduğu restoranlara, barlara, beach’lere gittim. Ben kendi Bodrum’umu yaşadım. Size de tavsiye ederim...
Önce, “Bu yaz Bodrum nasıl?” sorusunun yanıtını aldım. Herkes bayramı bekliyordu. Ve bayram geldi çattı! Ne kadar yabancı turistler çoğunlukta gibi gözükse de Bodrum’u en çok yerli turist besliyor. Yüzde 90 civarı olan doluluk oranının bayramda yüzde 100’ü bulacağı söyleniyor. Birinci tavsiye: son dakikacıysanız rezervasyonsuz gitmeyin! Bakmayın tabelada yazan rakamlara, resmi kayıtlara... Bu bayram nüfusun 1 milyonu aşacağı söyleniyor.
Şimdi hedef büyük
Bazıları, “Turizm geçen yıllara göre düşüşte” dese de, rakamlara bakıldığında, 2012 yabancı turist istatistiklerine göre Bodrum’un son 4 yılda turist sayısında yüzde 40 artış gerçekleşmiş. Bodrum’a en çok İngiltere’den misafir gelmiş. Ardından ise Hollanda, Belçika ve Almanya’dan... Bodrum, Anadolu ve Avrupa halkının gözdesi olsa da şimdi gözünü dünya turizm merkezi olmaya dikmiş gözüküyor. İlk hedef turizmi 12 aya yaymak.
Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, “Yerleşik nüfusumuz 150 bin. Bayramda 1 milyonu geçmesini bekliyoruz. Anadolu’dan yılda 3 milyon, yurtdışından da 1 milyon 700 bin turist ağırlıyoruz. Bodrum’un kapıları Anadolu halkına açık. Ancak şimdi hedef büyüttük. Artık Avrupa’nın da değil, dünya turizm merkezi olma amacındayız. Hindistan ve Çin ilk hedeflerimiz. Bunun için tüm fuarlara katılıyoruz” diyor.
Hem denizden hem karadan
Bodrum’a bir tepeden baksanız aslında çok net yüzleşebiliyorsunuz. Müzik sesleri, kuş cıvıltıları, suyun öte yanı, çocuk sesleri, ışıklar, konser fısıltıları her şey bir arada. Ama Bodrum’a bir tepeden baktığınızda, kara kadar denizin üstünün de dolu olduğunu görüyorsunuz. Her koyda irili ufaklı, kimi zaman da dev tekneler görmek mümkün. Bu tekneler de turizmde dünya yıldızı olma yolundaki Bodrum tablosunu tamamlıyor. Bodrum’da 3 marina bir liman bulunuyor. Bu marinalar ve denizde demirleyen teknedekilerle birlikte deniz üstü konaklama 20 bin civarında...Yani Bodrum, hem kara hem de denizde misafirlerini ağırlıyor.
Halikarnas Balıkçısı ve ‘Mavi Yolculuk’ kültürü
Bodrum deyince yat, gulet, balıkçılık, süngercilik veee ‘Mavi Yolculuk’ da ilk akla gelenlerden. Şimdi artık günübirlik turlarla da neredeyse 30–40 liraya denize açılmak mümkün. Tabii, Mavi Yolculuk çok daha farklı bir kültür. Geleneksel gulet yatlarıyla yapılan Mavi Yolculuk, doğa harikası koyları keşfetmek, denizle, doğayla, tarihle iç içe farklı bir tatil geçirmek isteyenlere göre...
50 yılı aşkın süredir yapılan Mavi Yolculuk’ların ortaya çıkışının oldukça ilginç bir hikayesi var. Her şey ‘Halikarnas Balıkçısı’ olarak bilinen Cevat Şakir’in bir öyküsü yüzünden Bodrum’da üç yıl kalebentliğe mahkum edilmesiyle başlıyor. Cevat Şakir’in Bodrum’daki yaşantısının kısa sürede cezadan, sürgünden çok keyfe dönüştüğünü gören yetkililer, onu tekrar İstanbul’a çağırıyor. Cezasının son yarısını İstanbul’da tamamlayan Cevat Şakir, sonra Bodrum’a yerleşerek 25 yıl yaşıyor. Bodrum’daki günleri sırasında Halikarnas Balıkçısı, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Azra Erhat gibi aydınlarla küçük balıkçı veya süngerci tekneleriyle birkaç günlük kısa Gökova turları yapmaya başlıyor. Bu turlar, 1950’lerin ortalarından itibaren, her yıl artan sayıda insanın katılımıyla sürüyor.
1950’lerden günümüze her geçen sene daha büyük bir ilgiyle karşılaşan turlar başladığından bu yana gulet yatlarla gerçekleştiriliyor. İlk olarak balık ve sünger avcıları için inşa edilen yatlar, bugünkü modern ve konforlu hallerini alana kadar uzun bir süreçten geçmiş. En az bir hafta süren ‘Mavi Yolculuk’a katılanlar güne sabahın ilk ışıklarıyla başlıyor. Önce yüzme, daha sonra da kahvaltıyla başlayan gün, birkaç saatlik seyrin ardından, programda yer alan doğa yürüyüşü ve arkeolojik gezilerle devam ediyor. Mavi Yolculuk fiyatları ise tekneye, rotaya ve süreye göre değişiyor.
Dünya bizden duydu
Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon da Bodrum’un deniz kültürüyle ilgili önemli not düşüyor: “Mavi Yolculuk kavramı Bodrum’da çıktı. Bugün eğer Karayipler ve Yunanistan’da yapılıyorsa, başlangıç noktası, isim babası Bodrum’dur. Balıkçı ve arkadaşlarıdır. Dünyada ilk onlar anmış ve oluşturmuştur. Biz de bu kültüre sahip çıkmak adına balıkçı ve süngercilikten gulet, yat ve Mavi Yolculuk’a geçişi, 15 Ekim 2011’de açtığımız Bodrum Deniz Müzesi’nde sergiliyoruz. Öte yandan Bodrum, Mısırlılar’dan bugüne kadar tekne yapımcılığında ön plana çıkmış. Yat imalat sektörü, zengin turist çeken ve 12 ay gelir sağlayan, diğer sektörlere verdiği destekle de lokomotif bir sektör. Bodrum Ticaret Odası olarak, Bodrum’un bu özelliğini dikkate alarak hem yat kümelenmesi, hem de Bodrum guletlerinin coğrafi işaretlerini almak amacıyla girişimlerde bulunduk. Yat kümelenmesinin çalışmalarını yaptık. Raporlarını herkese, sektöre yayınladık. Sektörün rekabetçilik içinde işbirliği yapmasını amaçlıyoruz. Daha önceki rekabet, birbirlerini öldürücü bir rekabetti. Bizim çalışmamızın ardından iş; büyük yatırımcılar yutmadan, bu sektördekilerin işbirliğine kaldı. Bodrum’un eski ustalarının ayakta durması lazım. Guletlerin coğrafi işaretleri ile ilgili ise süreç devam ediyor.”
YARIN: iKiNCi EL PAZARLAR
BODRUM’DA BiR ŞAiR KIZI YAŞARSA...