Güncelleme Tarihi:
Bodrum Ticaret Odası tarafından, yıllara göre balık üreteminden, üniversitedeki öğrenci ve öğretim üyesi sayısına, yıllara göre gelen turist sayısından mavi tur teknesi sayısı ve kapasitesine kadar 87 ayrı konu başlığı altında “Bodrum'un Ekonomik ve Sosyal Verileri Analizi” konulu istatistiki çalışma hazırlandı. 215 sayfalık çalışmada, dünya markası haline gelen Muğla'nın gözde turizm ilçesi Bodrum'un rant uğruna nasıl yağmalandığını gözler önüne serip, tarihi kent için tehlike çanlarının çaldığına dikkati çekti.
HERKESE BİR EV DÜŞÜYOR
Araştırma sonucunda, 136 bin 117 kişini yaşadığı Bodrum'da 170 bin yapı olduğunu, bunun da herkese 1 ev düştüğü anlamına geldiği vurgulandı. Araştırmadaki çarpıcı diğer istatistiklerle ilgili bilgiler veren 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Başdanışmanı, gazeteci-yazar Can Pulak, sonucun ürkütücü olduğunu söyledi. Pulak, “Muğla'da 50 banka şubesi varken Bodrum'da bu sayı 90'ı aştı. Bodrum ilçe merkezinde 36 bin kişi yaşamasına rağmen 11 bin 466 işyeri mevcut. Yani üç kişiye bir işletme düşüyor. Bu bir dünya ve olimpiyat rekoru olarak kabul edilebilir. Dünyada böyle başka bir ilçe bulamazsınız. Bodrum'da 900 taksi, 650 minibüs, 450 servis aracı trafikte tescilli, 2 binin üzerinde şoför var. Bin 350'nin üzerinde alkollü iş yeri faaliyet gösteriyor. 500 metrelik bir cadde üzerinde bulunan market sayısı 18, berber sayısı ise 15. Sektörler birbirlerine zarar vermeye başladı. Bu ortamda kimse para kazanamaz, veriler ortada” dedi.
ADLİ SORUŞTURMA MUĞLA'YI GEÇTİ
Muğla merkezde 230 avukat varken bu sayının Bodrum'da 340 olduğuna da dikkati çeken Pulak, “Adli soruşturmada yaklaşık 11 bin 66 dosyayla Bodrum birinci sırada yer alıyor. Muğla'daki dosya sayısı ise 6 bin 80. Bodrum'da en yoğun yaş ortalamasını ise 14 bin 23 kişiyle 30-34 yaş grubu oluşturuyor. İlçede yaşayan 90 yaş üzerindeki kişi sayısı ise sadece 250. 0-4 yaş arası çocuk sayısı ise 8 bin 349 olarak tespit edildi. Çalışan kesimin ise yüzde 57.6'sı Bodrum'da ikamet etmekte. Bu durum çalışanların neredeyse yarısının geçici eleman olduğunu ortaya koymaktadır” diye konuştu.
BAŞKAN ADAYLARINA UYARI
Bodrum'u yönetmeye talip olan belediye başkan adaylarına uyarılarda da bulunan Pulak, “Kentin neyi var neyi yok, eksiği fazlası nedir, neye ihtiyaç duyuluyor? Enerji ve su yeterli mi? Geçmiş yılların rakamlarıyla bu yılın arasındaki fark, nüfus artışına paralel mi gelişiyor? Bu sorulara açık ve net yanıt verebilmeliler. Seçmen geçmiş yıllara oranla daha bilinçli. Bu kez adayları sorularıyla terletecek. Geçen seçimde yarımadada kaç bina vardı? Şimdiki rakam ne? Daha ne kadar büyüyecek Bodrum? Yarımadada işletme sayısı kaça çıktı? Merkezde ve beldelerdeki toplam işletme sayısı nedir? Şehirde motorlu araç sayısı nedir? Berber, lokanta, fırın sayısını verebilecek mi adaylar? Verebilecekse sadece rant amaçlı bu büyümeye ne zaman ‘dur’ diyecekler? Eğer başkan adayları Bodrum'un geleceğini düşünüyorlarsa tüm bunlara açık ve net yanıt verebilmeli. Aksi takdirde seçim vaadi olarak verilecek sözler yangına körükle gitmek, Bodrum'u ateşe atmak demek olur” dedi.
HEDEF PLANLI KALKINMA
Bodrum dışında yaşayan çalışanların “Bodrumluluk bilinci” ile ilçenin ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına sağladıkları katkı mutlaka değerlendirilmelidir diyen Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon resmi kurum ve kuruluşlarla birlikte yaptıkları istatistiki çalışmanın dünya markası kentin ekonomik uçurumun kenarına gelip dayandığını gösterdiğini kaydetti. 1970'li yıllardan itibaren cazibe ve farklı bir yaşam merkezi haline gelen Bodrum'u dünya markası yapmayı başardıklarını belirten Kocadon şunları söyledi:
“Ancak sadece rant uğruna Bodrum'a gelenlerin yarıdan fazlası hüsrana uğrayıp iflas edip gidiyor. Hem kendilerine hem de geldikleri kente yazık oluyor. Bu nedenle yaptığımız istatistiki çalışma sonucunda yeni yönetime gelecek idarecilere, her meslek gurubunda mutlaka sınırlamaya gidilmesini önerdik. Bodrum'da yatırım yapacaklara da ‘Sakın bize veya yerel yönetimlere danışmadan yatırıma yönelmeyin paranızı toprağa gömmeyin’ uyarasında bulunuyoruz. Bodrum'a sahip çıkmak, planlı kalkınma ve gelişme için bu çalışmayı yaptık. Önümüzdeki süreçte bugün var olan koşullarımızı sivil toplum kuruluşlarıyla değerlendirmeye tabi tutup, planlı bir kalkınmanın adımlarını atmak istiyoruz” dedi.