Güncelleme Tarihi:
Denizli’de, Hacı Şakir-Nilüfer Öz İlköğretim Okulu’nun din bilgisi öğretmeni Şaban Zihni Gönen’in üç çocuğundan biri olan 9 yaşındaki Mehmet Zahit’e iki yıl önce halsizlik ve ağrı şikayetiyle gittiği Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde lösemi tanısı konuldu. Pamukkale ve Dokuz Eylül’de 1.5 yıl tedavi gören küçük çocuğun durumu dört ay önce yeniden kötüleşti.
Şaban Zihni Gönen, oğlunu bir kez daha Dokuz Eylül’e götürdü. Doktorlar, ilik nakli gerektiğini söyledi. Baba, anne ve iki kardeşten alınan kan örnekleri incelendi, uygun olmadığı belirlendi. Öğretmen baba, oğluna uygun ilik bulmak için harekete geçti, Milli Eğitim Müdürlüğü ve Kızılay Kan Merkezi ile bağlantı kurdu, cep telefonu mesajlarıyla meslektaşlarına ulaştı. Kızılay’ın desteğiyle il merkezi, Sarayköy ve Buldan’da beş gezici ekiple gönüllü bağışçılardan kan toplandı.
1400 ünite topladı
Şaban Zihni Gönen, bağışçılardan alınan bin 400 ünite kanı incelenmesi için Ankara’da bulunan TRAN Akraba Dışı Doku ve Kordon Kanı Bankası’na teslim etti. Mehmet Zahit’in iki ay önce kalbi durdu, ancak doktorlar yaptıkları müdahaleyle hayatta tutmayı başardı. Küçük çocuk, ilik naklinin yapılacağı Ege Üniversitesi’ne kaldırıldı.
Yaşam destek ünitesine bağlı olarak hayata tutunan Mehmet Zahit için Ankara’dan üç uygun donörün bulunduğu müjdesi geldi. Ancak doktorları, hastalığın çok ilerlediğini, uygulanan tedavinin sonuç vermediğini, küçük bedenin kemik iliği nakline yanıt vermeyeceğini söyledi.
Herkes destek verdi ama
Doktorların umut kestiği Mehmet Zahit, son günlerini Denizli’de ailesiyle birlikte geçirdi. Öğretmen baba, yaşatmak için gecesini gündüzüne kattığı 9 yaşındaki oğlunu bir hafta önce kaybetti. Mehmet Zahit, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Şaban Zihni Gönen, “Oğlum için tek umut ilik nakliydi. Köy köy dolaşıp kan örneği aldık. Herkes destek verdi. Uygun donör de bulundu, ancak oğluma umut olmadı. Aile olarak acımız büyük” dedi.
Ölümü göze aldı
İZMİR’de kalp hastası 32 yaşındaki Ayşegül Dural’in, ciddi aort darlığı ve mitral yetmezlik nedeniyle riskli bulunan annelik hayali mutlu sonlandı. Dural, Özel Egepol Hastanesi’nde, Doç. Dr. Ömer Südekan başkanlığındaki ekip tarafından genel yerine kombine anestezi yöntemi uygulanarak sezaryenle bebek sahibi yapıldı. Evliliğinin yedinci yılında ölümü göze alarak doğurduğu kızına Tuana Zeren adını veren Ayşegül Dural, “Dünyalar benim oldu. Yeniden dünyaya geldim ama bu kez anne olarak” dedi. Başhekim Dr. Nuri Nasır, “Bu tarz hastalarda gebelik önerilmiyor. Çünkü hem anne hem bebek açısından ölümcül sonuçlar söz konusu. Bu tarz hastalarda genelde genel anestezi uygulanıyor. Ancak bunun da çok ciddi yan etkileri var. Doç. Dr. Ömer Südekan ve anestezi uzmanlarımız Remzi Özgür Özay ile Selda Ateş, kombine anestezi yöntemini uygulayarak hastamızı solunum cihazına bağlamadan doğumu başarıyla gerçekleştirdi” diye konuştu. Baba Hakan Dural ise duygularını şöyle dile getirdi: “Eşimin kalp rahatsızlığının doğuma engel olduğunu öğrendik. Gittiğimiz tüm doktorlar doğumda hem eşimin hem de karnındaki bebeğin ölebileceğini söyledi. Ama eşim, ‘Ben ölebilirim ama bu çocuk dünyaya gelecek’ diye canını ortaya koydu.”
Bülent KATARCI / HÜRRİYET