Bir turizm kıyaslaması

Güncelleme Tarihi:

Bir turizm kıyaslaması
Oluşturulma Tarihi: Aralık 25, 2007 00:00

Bayramda, sevgili arkadaşım Ünal Ersözlü’nün yaptığı programla Antalya’da tatil yapma fırsatı buldum. Göynük’teydik. Olimpos, Adrasan yöresini de gördük. Ve bazı izlenimler edindim. Özellikle İzmir’le kıyaslayarak.

*

Öncelikle insan Antalya’ya gittiğinde, bir turizm kentine geldiğini hissediyor. Neden mi? Çünkü bu mevsimde bile yabancı turistle karşılaşıyorsunuz. Ve nereye gitseniz turistik tesislerle. Lara ve Konyaaltı’nda, yani kentin içinde, 50-60 beş yıldızlı tesis olduğu söylendi. Biz İzmir’de, yıllardır Efes Oteli’nin açılmasını beklerken. Çeşme’yi de sayarsak, beş yıldızlı tesis sayısı bir elin parmaklarını geçmezken.

*

Örneğin, harika bir doğayla özleşen Faselis Antik Kenti’ni de gördük. Ve, gittiğimiz saatte, tam on tur otobüsü saydım. Dört ayrı yerde rehberler, kümelenmiş insanlara bilgi veriyordu. Ziyaretçilerin çoğu yerli turistti. Bunlar yalnızca birkaç gözlem. Üstelik turizmciler geçmiş yıllarla kıyasladıklarında, çok da mutlu değildi. Geçmişte bayram tatilleri daha parlak geçermiş.

*

Ama kaldığımız tesiste, yıl sonuna ve kış mevsimine rağmen, yabancı turist vardı. Üstelik gelenler öyle yaşlı da değildi. Konuştuklarımız, tabii ki fiyatlar yüzünden, özellikle bu mevsimi seçtiklerini de söyledi.

*

Bu üç-dört günden sonra bir garip oldum. Açıkçası Antalya’yı kıskandım. Çünkü daha görmediğimiz Side, Manavgat, Alanya, Belek gibi bir sürü yer de tesis dolu. Bizse en yakın örnek, Çeşme’de turizm bölgesi ilan edilen yerlerde ne zaman tesis yapılacağını merak ediyoruz.

*

İzmir’de olmaktan, bu kentte yaşamaktan tabii ki mutluyum. Ama dedim ya. Elimde değil, kıskandım. O bölgeye zamanında çok bonkör davranılmış. Biz ihmal edilmişiz. Dönemin politikacılarının da kulaklarını çınlattım. İzmir’in turizm kenti olması için çabalayanları düşündüm. Mutlaka destek gerek. EXPO da önemli fırsat, hatta umut herhalde. Sonuç olarak, paylaşmak istedim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!