Bir gün bıyık bıraktı kılıçla dünyaya açıldı
Güncelleme Tarihi:
İZMİRLİ inşaat mühendisi Deniz İnce, bıyık bıraktığı zaman karşılaştığı bir arkadaşı aracılığıyla kılıç ve tarihi savaş sanatlarıyla tanıştı.
Bunu bir tutku haline getiren İnce, iki yıl gibi kısa bir sürede yoğun bir çalışma temposuyla dünya otoritelerince tanınır hale geldi. Kendi kulübünü kuran ve şu anda da Ayhan Işık Oyunculuk Okulu’nda savaş sanatları üzerine ders veren İnce’nin en büyük hayali hem savaş sanatında hem oyunculukta çok yetkin bir ekip oluşturmak ve Türkiye’nin adını dünyaya duyurmak.
Aynı zamanda iyi bir tango ve salsa dansçısı olan 28 yaşındaki Deniz İnce, bıyık bıraktığı gün hayatının tutkusu ile tanışacağını ve Orta Çağ ve Rönesans dönemine ait kılıçlar elde, dünyaya açılacağını bilmiyordu. Türkiye’de bir grup özel meraklısı bulunan ve çok az eğitmene sahip olan ancak aksiyon sinemasının gelişmesi için uzmanlar yetişmesi de şart olan savaş sanatları alanındaki önemli bir boşluğu da doldurmaya aday olan Deniz İnce, bir yandan Ayhan Işık Oyunculuk Okulu’nda ders verirken Berkay Berkman’dan da oyunculuk dersleri alıyor. Daha önce de popüler bir savunma sanatı olan Wing Tsun’la ilgilenen Deniz İnce, kurduğu Türkiye Tarihi Kılıç Oyunları Kulübü’nü (Turkey Historical Fencing Association- THFA) ve “kılıçların satrancı” hakkındaki hayallerini Hürriyet Ege’ye anlattı.
“Her şey bıyık bırakmamla başladı”
Savaş sanatlarına küçüklüğünden beri ilgili olduğunu, bu alandaki kötü filmleri bile defalarca izlediğini belirten İnce, “Aslında her şey bıyık bırakmamla başladı. Bir gün sokakta yürüyordum, bir arkadaşımla karşılaştım. Bir arkadaşının kılıçlarla ilgilendiğini ve benim gibi birilerini aradığını söyledi. O sırada Türkiye’de bazı diziler çekiliyordu. O zaman bir spor salonunda satış temsilcisi olarak çalışıyordum, maddi gücüm olmadığı için İstanbul’a gidemedim. Daha sonra evlenirken gittim. Savaş sanatlarıyla ilgilenen kişiyle tanıştım. O yatkınlığımı görünce İzmir temsilcileri olmamı, ayda bir İstanbul’a gidip ders almayı önerdi. Bu devam ederken ben mühendisliğe başladım” dedi.
Uluslararası bağlantılar kurdu
Daha sonra uluslararası bağlantılar da kurmaya başladığını, Avrupa Tarihi Savaş Sanatları Birliği’ne (HEMA) ulaştığını ve Yunanistan’dan bir dönüş aldığını dile getiren İnce, “Böylece Atina’da bir seminere katıldım ve ABD’li bir hocadan ders aldım. Orada kendi kulübümü kurmam ve organizasyonun Türkiye ayağı olmam önerildi. Ben de o günden bu yana disiplinli bir şekilde çalışıyorum. Bu çabaların sonucunda ABD’de bizim organizasyonda benim ‘free scholar’ olduğuma dair yani ilk aşama sertifika verebilecek düzeyde yetkili olduğuma dair deklarasyon yayınlandı” diye konuştu.
“Kalbimin sesini dinledim”
Bu alanda daha etkin hale gelmesiyle birlikte Ayhan Işık Oyunculuk Okulu’nda savaş sanatları üzerine ders verirken Berkay Berkman’dan da oyunculuk dersleri almaya başladığını aktaran İnce, “Ben bu işi ihtiyaç için yapmadım. Kalbimin sesini dinledim. Fark yaratabileceğime inandığım için bu işle ilgileniyorum. Öte yandan aksiyon sineması Türkiye’de gelişecekse bu gerekli. Bu yüzden biz hem oyunculukta hem savaş sanatlarında ustalaşmış bir ekip yaratmaya çalışıyoruz. Bu konuda yetenekli arkadaşları aramıza bekliyoruz” dedi.
16. yüzyıl elyazmaları okuyor
Savaş sanatlarının, sadece fiziksel boyutlu olmadığına da vurgu yapan İnce, “İşin kültürel boyutu da var; entelektüel yönünü tamamlamak, çağın ruhunu da taşımak gerekiyor. Şu anda 16’ıncı yüzyılda yazılmış el yazmalarının İngilizce çevirileri üzerinden çalışıyorum. Rönesans kıyafetleri yaptırıyorum. Mesela Victoria dönemi yeleklerini çok şık buluyorum ve günlük hayatta da kullanmak istiyorum” diye konuştu.