Güncelleme Tarihi:
Çay İlçesi’nde oturan Songül Çevik (26), geçen 25 Eylül’de, yağmurların ardından topraktan fışkıran mantarlardan topladı. Akşam yemeğine mantarı pişiren 2 çocuk annesi Songül Çevik, kayınvalidesi Nazike Çevik, kayınpederi Abdülkadir Çevik ve küçük kızı Aylin Çevik bu yemekten yedi. Çiftçilik yapan eşi Mustafa Çevik (33) ile büyük kızı Ebrar Nur ise yemeği yemedi. Sabaha karşı minik Aylin ile annesi, babaannesi ve dedesi rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Babaanne ve dede ilçe hastanesinde serum tedavisinin ardından taburcu edilirken, anne Afyon Fuar Hastanesi’ne kaldırıldı, iki gün yoğun bakımda kaldı. İçlerinde en ağır zehirlenme belirtileri gösteren minik Aylin ise Afyon Kocatepe Üniversitesi Hastanesi’nde tedaviye alındı. Sağlık durumu kötüleşen Aylin, Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi.
KARACİĞERİ İFLAS ETTİ
Yediği zehirli mantar yüzünden karaciğeri iflas eden Aylin için doktorlar nakil kararı aldı. Başka bir hastanede annesi yoğun bakımda yatan talihsiz Aylin için doktorlar seferber oldu, İzmir’e Kent Hastanesi’ne ulaştırılması için ambulans uçak devreye sokuldu. Aylin ambulans uçakla İzmir’e gönderilirken, babası dahil 5 donör adayı da İzmir’e geldi. Aylin için baba Mustafa Çevik’in yanı sıra hala Havva Nur Çubuk, amcalar Rüştü Çevik ve Fahrettin Çevik ile baba Çevik’in teyzesi Sabahat Çakal donör olmak için sıraya girdi. Yapılan testler sonucu en uygun donör adayı baba çıktı. Baba- kız 27 Eylül’de İzmir Kent Hastanesi’nde Doç. Dr. Murat Kılıç ile Doç. Dr. Murat Zeytunlu başkanlığında, Prof. Dr. Mehmet Alper, Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Dr. Onur Duygu’dan oluşan ekip tarafından ameliyata alındı. Başarılı geçen nakil sonrası 4 gün yoğun bakımda, 16 gün de serviste yatan Aylin sağlıkla taburcu edildi.
’BİR DAHA MANTAR YEMEYE TÖVBE’
Kent Hastanesi’ne artık rutin kontroller için geldiklerini belirten anne Çevik, mantar yedikleri ve kızına da yedirdiği için büyük pişmanlık duyduğunu söyledi. Büyük kızıyla eşinin o akşamki mantar yemeğinden yememesinin büyük şans olduğunu belirten anne Çevik şunları anlattı:
"Az kalsın kızımı kaybediyordum. Ben de iki gün yoğun bakımda yattım. Kızım nakil olduğu gün ancak İzmir’e gelebildim. Doktorlar kızıma yüzde bir bile yaşama şansı vermemişler. Yani kızım mucize eseri yaşıyor. Bir daha mantar yemeye tövbe. Biz yandık, başkaları yanmasın, herkes doğadaki mantarlardan uzak dursun."
Yaşadıklarını anlayamayacak yaşta olmasına karşın doktorunun uyarılarını dinleyen minik Aylin ise, "Artık mantar yemeyeceğim, doktorum yasakladı" dedi.
’TÜRKİYE’YE ÖZGÜ BİR DURUM’
Yapılan onca uyarılara karşın mantardan zehirlenme vakalarını görmeye devam ettiklerini belirten Prof. Dr. Çiğdem Arıkan, Aylin’in hastaneye geldiğinde bilincinin kapalı olduğunu vurguladı. Mantar zehirlenmelerinin Türkiye’ye özgü bir durum olduğunu belirten Prof. Dr. Arıkan şöyle konuştu:
"Mantar toplayanlar mantarı tanıdığını, zehirlisini ayırt edebildiğini düşünüyor, söylüyor. Ama karşımıza böyle tablolar çıkıyor. Nitekim Aylin sağlıklı bir çocuktu ama mantardan zehirlenince sağlıklı karaciğeri çöpe gitti, sağlıklı bir kişiden alınan karaciğer nakledildi. Yabani mantar tüketilmesin diyoruz ama yenmeye devam ediliyor. Halkı daha çok bilgilendirmek gerekiyor" diye konuştu.