Bir cumartesi yemeği

AÇILALI neredeyse bir yıl oluyor, bir türlü gitmek kısmet olmadı. Nasıl olsun ki, her zaman tıklım tıklım dolu. Yemek yemek için uzun süre sırada beklemeye tahammülüm olmadığı için de geçen cumartesiye kadar gidemedim. Bostanlı'da oturanlar Cafe Reci's'ten söz ettiğimi anlamıştır.

UZUN ve yorucu bir cumartesi gezisinden sonra eve dönüyoruz. Saat 14.00'ü geçiyor. Öğle servisi yeni bitmiş, bir kaç boş masa var. Hava lodos. huysuz rüzgar estimi toz kaldırıyor. Aklımız dışarıda kaldı ama içeride oturmaya karar verdik.

KENDİMİZE güzel bir yer bulduk. Cafe'nin ahşap ağırlıklı hoş dekorasyonu insanın içini ısıtıyor. Muzip arkadaşım dakika tutuyor. Tam üç dakika sonra güleryüzlü servis elemanımız Engin geliyor. (İsmini daha sonra adisyondan öğreniyoruz. Garsonlar aldıkları siparişi mutfağa bilgisayarla bildiriyor. Hesabı öderken de garsonunuzun ismini öğrenebiliyorsunuz) Arkadaşım ciddi ciddi, ‘‘üç dakikadır bekliyoruz'' diyor. Engin gülümsüyor, ‘‘Siparişlerinizi bekletmeden getirir açığı kapatırım'' diyor.

BEN yine çorbayla başlıyorum. Teriyaki soslu salata ve diyet cola istiyorum. Ankadaşım kararsız. Menüde seçenek bol. Bir türlü ne yiyeceğine karar veremiyor. Engin imdadımıza yetişiyor yine, ‘‘Tavuk yemek isterseniz size tavuk sürpriz öneririm. Çok lezzetlidir'' diyor. kabul ediyoruz.

YOLDAN geldik, ellerimizi yıkamak için üst kata çıkıyoruz. Burası gördüğüm en ilginç tuvalet. Duvarlar eski İngiliz ve Fransız gezeteleriyle kaplanmış. Gazetelerin monoton siyah beyazı pembe renkli gül resimleri yapıştırılarak giderilmiş. Bu çok hoş duvar kağıdı üzeri verniklenerek daha da canlı hale gelmiş. Lavabo çok temiz, sabun ve kağıt havlu kaliteli.

MASAMA döndüğümde beni bir sürpriz bekliyor. Çorbam gelmiş bile. Hemen arkasından arkadaşımın tavuk sürprizi geliyor. Minik bir ocağın üzerinde şirin bir sac, hardal sos üzerine yatırılmış tavuk eti. Közlenmiş biber ve domatesin yanında Çin tavasında kavrululup kıtır kıtır hale gelmiş yeşil soğan yaprakları. Tepsinin kenarına yerleştirilmiş iki küçük kasenin birinde turşu, birinde de salata var. Yanlarında da iki ince pita. Arkadaşım hiç konuşmadan yemeğini büyük bir iştahla atıştırıyor.

MERCİMEK çorbasına hiç sözüm yok. Hele aç karnına o kadar çok hoşuma gitti ki. Çorbamı bitirir bitirmez teriyaki soslu salatam geldi. Salata, pek çok kişiye kolay gelir ama aslında iyi bir salata yapmak çok zordur. İzmirli'lere salatayı bence Reci's sevdirdi. Özenle yapılmış çok güzel bir salatanın mükemmel bir öğün olabileceğini pek çoğumuz Reci's'in salataları sayesinde öğrendik. Teriyaki soslu salatam beklediğimden de güzeldi. Arkadaşım yemek üzerine Cup Tropical istedi, bende kahve. Kahvemi içerken onun dondurma, çilek sosu ve kremayla yapılmış kocaman bir tabak tatlıyı keyifle yemesini seyrettim. Tatlısından o kadar memnundu ki yüzündeki mutluluk ifadesi uzun süre silinmedi.

RECİ's de yediğimiz bu güzel cumartesi yemeği için 9 milyon 500 bin lira ödedik.

TELEFON: 330 30 43