Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Danışmanı, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, partisinin yedi ilçe belediye başkanı ile Kiraz’da koordinasyon toplantısı yapmak için geldiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın yanısıra milletvekili aday adayları tarafından karşılandı. Yıldırım, İzmir İl Özel İdaresi tarafından Konak İmam Hatip Lisesi’ni ziyaret etti, öğrenciler ’Dik dur eğilme imim hatip seninle’ diyerek tezahüratta bulundu.
Bir öğrenci ile İngilizce konuşan Yıldırım, bir başka öğrencinin matematik problemini çözdü. Bedensel engellilerle de görüşen Yıldırım, Konak Tüneli inşaatını inceleyip, bilgi aldı. Yıldırım, tünelin Mayıs ayında açılacağını belirterek, "Yoğun bir çalışma içindeler her iki tünelin kazma işlemi tamamlandı, üzerinin beton kaplaması yapılıyor. Sinyali, elektriği alt ve üst temel çalışmaları başlamış durumda. Hem Yeşildere hem Sahil tarafında anayol bağlantılı çalışmalara girmiş durumdalar. Kazı çalışmalarında 840’ın üzerinde mezar bulundu. Yahudi mezarları cemaate teslim ediliyor. Başka bir yere nakledilecek. Şu anda herhangi bir gecikme yok. Mayıs ayı gibi trafiğe açılacak" dedi.
’SABUNCUBELİ TÜNELİ YAPILACAK’
Partisinin İzmir İl Başkanlığı’nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yıldırım, Sabuncubeli Tüneli’ndeki gecikmenin müteahhidin yaşadığı mali sıkıntıda kaynaklandığını projenin bu nedenle etkilendiğini belirterek, "O proje bizim İzmir ve Manisa’ya sözümüzdür, devam edecek. Başlandı bir miktar kazı da yapıldı kalan kısmı olabilirse yine aynı müteahhit tarafından olamazsa başka şekilde tamamlanacak. Onun planlamasını bakanlığımız yapacak" dedi.
’DAHA FAZLA ADAY ADAYI BEKLİYORDUM’
Yıldırım, basın mensuplarının sorusu üzerine İzmir’den milletvekili adayı olmak için başvuruda bulunanların sayısının 200 olduğunu bunlardan 32’sinin kadın 31’inin engelli olduğunu vurgulayarak, "Daha fazla bekliyordum açıkçası daha fazla olmasının bir sakıncası yok. 2011 genel seçimine göre daha yüksek o zaman 150’nin altındaydı. Temayül yapıldı. Temayülde kim hangi sırada kazandı, nasıl kazandı, bunları sorgulamak bizim görevimiz değil, gereği de yok. Kazanan arkadaşlar bu daha ilk aşamadır. Temayül her şeyi belirleyen bir süreç değil. Yarından itibaren temayüle katılanlar mülakata alınacak orada değerlendirmeler yapılacak sonra ara komisyonda görücüye çıkacaklar. Daha sonra üst komisyonda son liste şekillenmiş olacak. 7 Nisan’da da 7 Haziran seçimlerinde İzmir’i temsil etmek üzere yarışa katılacak isimler belli olacak" dedi.
’ÖZEL BİR ETKİM OLMAZ’
AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, danışmanı Ömer Sertbaş’ın İzmir’den milletvekili aday adayı olmasını nasıl değerlendirdiğini soran basın mensuplarına, şu yanıtı verdi:
"Ömer Sertbaş, benimle çalışan bir arkadaşımız. O da 200 aday adayından biridir. Hepsine başarılar dilerim, özel bir etkim olmaz. Mekanizma belli. Önce temayül sonra ara komisyon sonra üst komisyon bu aşamaya herkes girecek, boy gösterecek, marifetini anlatacak ve karar vericilerin ikna olmasını sağlayacak. Biz kişilerin fiziğine fiyakasına göre karar verirsek İzmir’e haksızlık yapmış oluruz. Bölgesel demografik temsil var mı, kadın erkek temsilinde gerekli şartlar oluşmuş mudur mesleki dağılım nasıl ona bakarız. Partimizin yetkili kurulları var. Benim bu kurullarda görevim olmadığı için konulacak adayların kimliklerini, detaylarını paylaşmam beklenemez. Bizim amacımız İzmir’de alabileceğimiz en yüksek sonucu almaktır."
’TEPKİ GÖSTERMEK MARİFET DEĞİL’
AK Parti İzmir Milletvekili Yıldırım, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun AK Partili yeri ilçe belediyesine hizmet vermediğini yönündeki açıklamasını soran basın mensuplarına ise şu değerlendirmeyi yaptı:
"Demek ki haksızlık yaşadılar. Sonuçta belediye başkanları hizmet için seçiliyor. Belediye başkanları, seçilinceye kadar parti propagandasını yapabilir seçimden sonra İzmir rozeti taşıyacak, İzmirli’nin tamamına hizmet götürecek. Büyükşehir Yasası ile büyükşehir belediyelerinin büyük imkanları oldu. Bu imkanları ’kendi partimden kendi partimden değil oy verdi vermedi’ gibi bir bakış açısıyla kullanmaya kalkarsa bu İzmirliler’i cezalandırmak olur ve adaletsizlik olur. Bu konuda herkesin titiz olması lazım. En büyük sorumluluk Büyükşehir Belediyesi’ne düşer. Bu bir anlamda diğerlerinin abisi durumundadır. İzmir’in bin 500’e yakın mahallesi var. Eşit mesafede eşit hizmet götürecek planlamaların yapılması lazım. Bu şikayete tepki göstermek marifet değil dikkate alıp burada ne yapılması lazım demesi gerek. Biz İzmir konusunda particilik yapmadık. Bizim için siyaset İzmir’e hizmettir. Aynı anlamı taşır. Bu şekilde çalıştık ve hala çalışıyoruz. CHP’li belediyelerin de Ankara’da ne gibi sorunlar varsa bunları takip etmeye birinci derecede görevimiz olarak görüyoruz. Ayrımcılık yapılırsa İzmir çaresiz değil."
Yıldırım, 30 Mart yerel seçimlerinde İzmir’de curcuna ve kavgayla geçtiğini talihsiz bir seçim kampanyası olduğunu öne sürerek, partilerin yerel performansının genel seçim sonuçlarına yansıyacağını söyledi. Yıldırım, "Bizim 2011 seçimlerindeki sonuçlar ortada. İl yönetimi, yüzde 37’lik çıtayı daha yukarıya çıkarmak zorunda, hedef bu. İlçelerin çoğunun partimizden olmamasının bir dezavantaj olarak görmüyoruz. Bir anlamda bu seçim ilçe belediye başkalarının da performansının ölçüldüğü bir yer olacak. O da seçmenin zihninde bir yer olacak. Seçmen ara karne verecek" dedi. Yıldırım, bu ara karnenin nasıl olacağı konusunda yorum yapmazken İzmir’e gelip partinin seçim kazanması için çalışacağını ifade etti.
’KAZA FIRSATÇILIĞI YAPMAYIZ’
Yıldırım, basın mensuplarının sorusu üzerine metronun yürüyen merdivenlerinde yaşanan kazayı değerlendirirken "Kaza oyduysa o kazadan fırsat çıkarmak bize yakışmaz. Kaza incelenecektir. Ondan sonra da yanlış var mı bir şey var mı onlar ortaya çıkar ve gereği yapılır. Biz kazaların olmasını istemeyiz ve kazalar üzerinden de siyasi rant sağlamayız" dedi.