Güncelleme Tarihi:
Buna göre proje kapsamında, kamuoyuna yansıyandan daha fazlasının, 95 bin 265 metrekarelik orman alanında 1806 kızılçam ağacının kesimi yapılacağı öğrenildi. 2057 yılına kadar türbinlerin kurulu bulunacağı alan için, İzmir Valiliği’nin ÇED raporuna gerek görmediği, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’nun ise 1806 ağacın kesimiyle ilgili, tabiat varlığı ve doğal SİT açısından bir sakınca görmeyip projeye onay verdiği belirlendi. Bu arada, köylülerin ağaç kesilen alana girmesi yeni bir kararla yasaklandı.
Urla’ya bağlı Ovacık Köyü’nde, RES projesi için geçen pazar günü çam ağaçlarının kesilmeye başlanması çevrecileri ve köylüleri ayaklandırdı. Köylüler türbin kanat ve gövdelerinin geçmesi için hem yol kenarında, hem RES’in kurulacağı alanına ulaşımı sağlayacak orman yolunda ağaç kesimini önlemek için nöbete başladı. Köylüler projenin durdurulması için Danıştay’a yaptıkları başvurunun beklenmesini isterken bölgedeki yoğun yağmur nedeniyle kesime ara verildi.
AĞAÇ KATLİAMININ AYRINTILARI ORTAYA ÇIKTI
RES projesinin resmi belgelerdeki önemli ayrıntıları da ortaya çıktı. Buna göre proje kapsamında, kamuoyuna yansıyan bin ağaç rakamından daha fazlasının, kesileceği belirlendi. Ovacık Köyü’nün yanı sıra İhsaniye, Kuşçular köyleri sınırlarına da girecek olan projenin, 95 bin 265 metrekarelik alanda faaliyete geçirileceği, bunun için de orman alanında, 100 yaşına yaklaşmış 1806 kızıl çam ağacının kesiminin yapılacağı öğrenildi.
2057 yılına kadar faaliyet gösterecek olan projede, 63.165 metrekarelik alanın türbin, 15.614 metrekarelik alanın şalt sahası, 14.047 metrekareik alanın yol ve nakil hattı için kullanılacağı tespit edildi.
AĞAÇ KESİMİ, TABİAT VARLIĞINA SAKINCALI BULUNMADI
Bunun yanı sıra, resmi belgelere göre, projeye çevreyi korumakla görevli hemen tüm kurumların hiçbir sakınca görmeden onay verdikleri ortaya çıktı. Onayın ilki, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nden alındı. Müdürlük bünyesindeki, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, bölgede, tespit, tescili yapılmış herhangi bir arkeolojik, kentsel ya da tarihi SİT alanı içerisinde yer almadığına karar verdi. İkinci onay için gidilen makam ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu oldu. Bu komisyon ise yine 1806 kızıl çam ağacının kesilmesini ve bu kapsamda, çevrenin göreceği zararı, tabiat varlığı ile doğal SİT açısından sakıncalı bulmayıp, projeye onay verdi.
Tüm bunların yanı sıra, İzmir Valiliği de, projenin olası çevreye vereceği zararları araştırıp tespit edecek olan santral için, ÇED raporunun hazırlanmasına gerek görmediği, öğrenildi.
Projeyi gerçekleştirecek Sancak Enerji grubuna bağlı Hassas Teknik A.Ş.’nin Doğa ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü için doğayı koruyacağına yönelik noter aracılığıyla taahütname verdiği de belgelerde yer aldı.
BÖLGE KÖYLÜYE KAPATILDI
Bu arada önemli bir gelişmede, ağaç kesimine direnen köylülere karşı alındı. Ağaç kesimi yapılacak olan bölgeye, ağaç kesim alanı tabelaları yerleştiren Menderes Orman İşletme Şefliği, Ovacık Köy Muhtarı Veysel Erköse’ye gönderdiği resmi yazıyla, proje alanına giriş ve çıkışın yasaklandığını bildirdi. Jandarma da bölgeye takviye ekip gönderdi. Yasak kararının, tüm köylüye de duyurulması istendi. Orman İşletme Şefliği ayrıca, muhtar Erköse’den, köylüye bu ilanı yapıp yapmadığına yönelik bir de tutanak düzenleyip kendilerine ulaştırmalarını istedi.
Yaşananlara tepki gösteren Ovacık Muhtarı Veysel Erköse, "Doğamız için, ağaçlarımız için, geleceğimiz ve çocuklarımız için direnişimiz devam ediyor. Şimdilik durdurduk ama heran başlayacaklarını biliyoruz. Bu projede, hukuki
ASLINDA DESTEKLİYORUZ AMA YERLERİ OLUMSUZLUK YARATIYOR
İzmir’in Urla İlçesi’ne bağlı Ovacık Köyü’nde yapılacak olan ve köylülerin tepkisini çeken Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) projesiyle ilgili Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Helil Kınay, değerlendirmede bulundu.
Rüzgar enerjisine karşı olmadıklarını söyleyen Kınay, RES projelerini desteklediklerini ve İzmir’in de rüzgar potansiyelinin üst seviyede olduğunu dile getirdi. Ancak buna rağmen yer seçimlerinde olumsuzluklar olduğunu ifade eden Helil Kınay, şunları söyledi:
"İzmir ve Çeşme yarımadası olarak bilinen bölgede çok sayıda, RES projesine onay verildi. Bunların sayıları 35’i buldu. Ancak bunlardan kaçına onay verilecek inşaat için o bilinmiyor. Aslında rüzgar ve güneş bunlar, bizim desteklediğimiz, vazgeçemediğimiz enerji kaynakları. Ama proje bazlı yer seçimlerinden dolayı halkın tepkisini çekiyor. İnsan, yerleşim yerlerine yakın, tabiatı yok eden ya da kendi arazilerine zarar verdiği zaman bunları desteklemiyor ve hukuki süreç başlatıyor. Projelerde iyi planlama olmadığı için maalesef bu tür sorunlar çıkıyor. Bizim de desteklemek istediğimiz bu projeler, böyle ağaç kesilmesi gibi sonuçlar çıktığı zaman, olumsuzlukları beraberinde getiriyor. Evlerin yakınına kadar giren türbinler var. Bunların yeniden programlanması lazım."