Belediye Meclisi'ndeki öykücü!

HÜSEYİN GÜNLÜ, ilk ödülünü benim elimden almıştı. İzmir Halkevi 1977 Edebiyat Ödülleri'nin "Öykü" dalındaki yarışmasında, "Yağmur ve Çocuk" öyküsüyle ikinci olduğunda, Halkevi Başkanı olarak ödülünü ben sunmuştum.

Hüseyin Günlü, gıpta edeceğim kadar idealist, dürüst, yurtsever bir edebiyatçıdır; aynı zamanda saygın ve inançlı bir sol politikacıdır.

İNANÇLI YAŞAM

Kula 1943 doğumlu, 13 yaşında sanayide çalışmaya başlayan kısa pantolonlu tekstil işçisi, daha sonra Türkiye Tekstil Sanayi İşçileri Sendikası eski Şube Başkanı Hüseyin Günlü'nün yazdığı ilk öyküler, 1979 yılından itibaren gazete ve dergilerde yayınlanmaya başladı. 1980'li yıllarda bir gurup arkadaşıyla "Demokrat Karşıyaka" gazetesini çıkardı.

12 Eylül'de sendikacılık görevinden alındığı için, emekli oluncaya kadar başta kahve ocakçılığı olmak üzere bir çok işte çalıştı. Dört çocuğunu da üniversitede okuttu, evlatları mühendis, öğretmen ve subay oldular.

İlk öykü kitabı, "Ölüm Sessizliği Bozdu" 1993'te yayınlandı. Ardından "Unutulmuş Geçmişler", "Sen Hiç Tütün Ağacı Gördün mü?", Müjdeler Olsun Vatan Kurtuldu" basıldı, en son olarak "Düşler Merdiveni" kitabı 2007'de "Etki Yayınları" tarafından yayınlandı.

YENİ KİTABI

Hüseyin Günlü, yaşanmış olaylarla, içten ve emekçi gözüyle kurguladığı düşsel metinleri ustaca harmanlıyor. Son öykü kitabının ana mesajını şöyle vurgulamakta:

"- Bir türlü gerçekleşmeyen, yeniden hep bir sonraki güne erteledikleri umutları, özlemleri boş yere yeşermişti düşlerinde. Büyük kentte umutlara, özlemlere yer yoktu. Sevgisiz, duygusuz, acımasız sinsi döngüye direnmek boşunaydı."

Öykücümüz, kimi öykülerinde yaşanmış gerçek olayları birebir anlattığı için, ayrıca olayların gerçekleştiği mekanları tanıdığımız için, yazdıkları bizim için sürpriz metinler oldu. Karşıyaka Kilise Sokağı'nda İtalyan asıllı yaşlı dul madam Lucia'dan kalma eski Levanten evinde yalnız yaşayan Nedret'i anlatan "Sonbahar Saçlı Kadın" öyküsü, gerçekten bizi duygulandırdı.

(Yazarla İletişim: 0.232.3622575, Etki Yayınevi: Tel: 0.232.4820900 - E-mail: etkiyayin@gmx.net)

KARŞIYAKA ÇOCUĞU

Hüseyin Günlü, Karşıyaka'dan yetişti. Beldesi hakkında ne düşündüğünü sordum:

"- Uzaydan gelmiş sevimli bir yaratık gibi çocukluk hayallerimizi süsleyen vapur iskelesinin karşısındaki Yapı Kredi Bankası çatısında geceleri neon ışıklı kanatlarını açıp kapatan leyleği hiç unutmadım. O leyleği söküp kaldıranlara o gündür beddua ederim, hayallerimizi de söküp götürdükleri için.

Karşıyaka İstasyonu civarındaki faytonları, nalbantları, Uşaklı Naci'nin Kahvesi, Ömür Çay Bahçesi, Sami Pastanesi, Sakıpağa Mandrası, Karakulak, kitapçı İhsan, iskele yanındaki Tilla, Atlas, Melek ve Ses sinemaları, günümüzde Osmanbey Parkı'nın bulunduğu yerdeki Hollywood sineması, Hayal, Simeranya, İpek, Zafer sinemalarını da yine unutamam.

Şemikler, Nergis ve Kara Bostanlısı'ndaki mandalina, portakal, İtalyan eriği, Fransız elması ve nar bahçelerini unutamam. Küçük Yamanlar Dağı'ndaki Hıdırellez eğlencelerini unutamam.

Eski Karşıyaka artık, rantçıların elinde beton yığınına dönüştü. Uğruna şarkılar, kantolar bestelenen o güzelim beldemizi kendi ellerimizle yok ettik. Ve her geçen gün yok etmeye devam ediyoruz. Bir belediye meclis üyesi olarak, herkesten daha çok acı çekiyorum. İyi ki, edebiyat var!..

Hüseyİn Günlü'nüN aktİf polİtİka yIllarI

19 Eylül 1984.. Sosyal Demokrat Parti (SODEP) Genel Başkanı merhum Erdal İnönü'nün İzmir'e kara yolu ile gelişinde, Kemalpaşa'da kendisini durduran SODEP'li partililer, İnönü'ye çay ikram etmişlerdi. Ön sıra, Yiğit Gülöksüz, Erdal İnönü, Cezmi Kartay, Şeref Bakşık, İhsan Alyanak, Yılmaz Çapın. Arka sıra (tespit edebildiklerim), Mahmut Şentürk, Sırrı Aydoğan, Ali Tavşancı, Cevdet Tümtürk, Ertan Erdek, Hüseyin GÜNLÜ, rahmetli Müjgan Barutçu, Tevfik Alyanak ve Çeşmeli Hüseyin Ayyılmaz. (Fotoğraf: Yaşar Aksoy Arşivi)

Neden politikacı oldum?

Æ Politika Sokağı, umutların, beklentilerin, hüzünlerin, acıların birlikte yaşanıldığı çileli bir sokaktır. İnsan, bazen kendine burada ne aradığını sorar. Bunun yanıtını bulması zordur.

Yıllar önce bir akşamüstü, Karşıyaka Kilise Sokağı'nın köşesindeki "Beso Meyhanesi"nde içtiğim birkaç kadeh kırmızı şaraptan sonra politikaya girmeye karar verdim ve ertesi günü gidip CHP'ye kaydoldum.

ÆHalbuki politikaya girmek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Bir büyük siyasi mitingte, ayaklar altında ezilmekten kurtardığım biri kız, öteki oğlan iki kardeş çocuğun yalınayak olduklarını görüp ağladım. Ardından Beso'nun Meyhanesi'ne gittim. Emekçilerin daha uygar bir dünyada yaşaması için politikaya girme kararı aldım. 5 kez Karşıyaka CHP İlçe Yönetimine, bir dönem CHP İl Disiplin Kurulu'na seçildim. İzmir Belediye Meclis üyeliği, İzmir İl Genel Meclisi üyeliği, İzmir Büyükşehir Belediye Meclis üyeliği, iki kez de Karşıyaka Belediye Meclis üyeliği görevlerinde bulundum.

ÆPolitikaya girdiğime pişman mıyım?.. Bilemiyorum.. Fakat akıp giden yıllardan sonra geriye kalan, sadece Attila İlhan'ın "Elde Var Hüzün" şiiri gibi oldu. Hüzünlüyüm.. Bilinçle söyleyebilirim ki, idealimizdeki gibi ülkemize hizmet fırsatı yakalayamadık. Belki, bu çaresizlik beni edebiyata itti. Öykücülüğümde, karşı çıktığım bozuk düzene, adam gibi muhalefet edebilme fırsatını özgürce kullanıyorum.

İsmet PaŞa hayranI

Atatürkçü Hüseyin Günlü, aynı zamanda İsmet İnönü hayranı bir politikacıdır. Kültürpark "İsmet İnönü Kültür Merkezi"ndeki "Paşa" heykeli önünde onu fotoğrafladım.


Hüseyin Günlü, Karşıyaka Belediye Meclisi'nin toplantısında, yanında Belediye Başkanı Cevat Durak olduğu halde söz alıp konuşuyor..