Başsavcı ve Baro'dan açıklamalar...

Güncelleme Tarihi:

Başsavcı ve Barodan açıklamalar...
Oluşturulma Tarihi: Aralık 03, 2013 01:10

Hürriyet Ege’nin dünkü manşeti tartışma yarattı.

Haberin Devamı

Daha önce de benzer iddialarla gündeme gelen Şakran Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndaki yeni iddialarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı ve İzmir Barosu açıklama yaptı.

Başsavcı ve Barodan açıklamalar...

Başsavcılık: Gerçeği yansıtmıyor

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş iddiaların gerçeği yansıtmadığını bildirdiği açıklamasında, şunları kaydetti: “İzmir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu’nun, anılan kurum ile ilgili genel değerlenmesinde; çocuk ve genç hükümlü ve tutukluların S. isimli film tableti kullanılması konusunda eleştiriler getirdiği anlaşılmış, bu nedenle kurum tabibine söz konusu ilacın hangi şartlar altında reçete edildiği sorulmuştur. Kurum tabibi beyanında; pratisyen hekim olarak kendisinin bu tableti yazmaya yetkisi olduğunu, madde bağımlısı, antidepresif kişiliği olan, uyku düzensizliği bulunan çocuklar ve gençlere reçete ettiğini, ayrıca bu ilacın kullanımını yaygınlaştırmamak adına çocuk tutuklu hükümlüleri psikiyatri uzmanına sevk ettiğini, sonrasında da uzman hekimlerin reçetelerini tekrarladığını beyan etmiştir. 2013 yılı içerisinde toplam 6 bin 600 hükümlü/tutuklu çocuğun muayene ve tedavileri yapılmıştır. Bunlardan bin 201 hükümlü/tutuklu çocuk ileri tetkik ve tedavileri için kurum dışı hastanelere sevk edilmiştir.

Haberin Devamı

İzmir Barosu’nun raporunda hortumla dövülen, kendini jiletleyenin yarasına tuz basılan, müşahede odasında 3,5 ay tutulup 5 gün kalmıştır belgesi imzalatılan, müşahede de iki ayını yataksız geçiren, 30 gün havalandırmaya hiç çıkartılmayan, tecridin yanında dayakla da eğitilen, mavi süngerlerle kaplı olduğu için adı “Mavi oda” olan ceza odalarıyla korkutulduğu iddialarının da yapılan inceleme ve soruşturmalar sonucunda tamamen gerçek dışı olduğu tespit edilmiştir. İzmir Aliağa Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 288 kamera ile sürekli olarak takip edilmekte olup, kayıtlar da muhafaza altına alınmaktadır. Söz konusu bu kayıtlar ile disipline konu olaylara ait evraklar Bakanlığımızca görevlendirilen Başkontrolörler ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca incelenerek, İzmir Barosu’nun raporundaki iddiaların asılsız olduğu belgelenmiştir.”

Haberin Devamı

Başsavcı ve Barodan açıklamalar...

Baro: Raporun arkasındayız

Baro İnsan Hakları Merkezi’nden ve Cezaevi Komisyonu’ndan sorumlu yönetim kurulu üyesi Anıl Güler, hazırladıkları raporun arkasında olduklarını söyleyerek, “Bu rapor tamamen birebir görüşülen çocukların ifadelerine dayanarak hazırlanmıştır. Ekleme çıkarma olmamıştır. Objektiftir” dedi.

İzmir Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin raporun iki ayrı komisyon üyelerinin görüşmelerine dayanılarak hazırlandığının altını çizerek, “Gerek müdafilerin, gerekse basına yansıyan hak ihlalleriyle ilgili haberlerin üzerine kuruma gidildi. Çocuklarla en az iki avukatın bulunduğu ortamda ayrı ayrı görüşüldü. Bu rapor görüşmeler sırasında tamamen çocuk tutuklu ve hükümlülerin görüşme sırasındaki ifadelerine dayanarak hazırlanmıştı. Görüşmeyi gerçekleştiren avukatların ve baronun herhangi bir ekleme çıkarma yapması söz konusu değildir. Kaldı ki raporda herhangi bir şikayeti olmayan çocuklara da yer verilmiştir. Objektif olmasına dikkat edilmiştir” diye belirtti.

Haberin Devamı

İkinci ziyaret sırasında CHP İzmir milletvekilleri Rıza Türmen, Alaattin Yüksel ve Mustafa Moroğlu’nun da kurumda bulunduğunu kaydeden Güler şöyle devam etti: “Milletvekilleri de hem cezaevi savcılığı, hem çocuklarla görüştü. Raporda adı geçen ‘Mavi oda’yı çocukların tarif ettiği yerde tespit ettiler. Kurumda kameralar var, ancak çocukların ifadelerinde darp ve cebir işlemlerinin yapıldığını söylediği bazı odalarda kamera yok. Burada dikkati çeken bir başka husus da birden fazla çocuğun eşgal, isim, yer ve zaman vererek, hak ihlalleri konusunda benzer ifadelerde bulunmasıdır. Avukatlar tarafından gözlenen darp ve cebir izleri de raporda dikkati çekiyor. İlaçla ilgili yapılan karşı açıklamalara gelince... Bu noktada raporda adı geçen ilaçla ilgili iki rapor bulunmakta. Çocuklar bu ilacın uyku ilacı olarak kendilerine verildiğini söylüyor. Oysa şizofren, manik depresif gibi ağır ruh sağlığı tedavisinde kullanılan bu ilacı içtiğini söyleyen çocukların tamamının şizofren ya da manik depresif olması akla mantığa sığmıyor.”

Haberin Devamı

Raporun bir durum tespiti olduğunu ekleyen Güler, arkasında durduklarını ifade ederek, “Cezaevleri toplumun kanayan yarasıdır. Biz İzmir Barosu olarak dikkat çekmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte ziyaretlerimizi sürdüreceğiz. Bu görüşmelerden çıkan sonuçları yeniden değerlendirip, kamuoyuyla paylaşacağız” dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!