Güncelleme Tarihi:
İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, kentin kanaat önderleri ile turizm sektörünün önemli oyuncularına birer mektup yollayarak turizmdeki darboğazın aşılması için güçbirliği yapılması çağrısında bulundu. İzmir Turizmi Tanıtım Vakfı (İZTAV) yönetiminde aktif rol alması beklenen Kocaoğlu, “Gelin, bu kurumu yeniden canlandıralım. Karamsarlığa kapılıp moralleri bozmak yerine, kentimizin tanıtım ve pazarlama çalışmalarına yeni bir heyecanla, yeni bir ruhla ‘silbaştan’ başlayalım” dedi.
İzmir modeli örnek olmalı
400’ü aşkın isme tek tek ulaştırılan mektubuna, “Bugün size çok özel bir çağrıda bulunacağım” cümlesiyle başlayan Başkan Kocaoğlu, şöyle devam etti: “Ama önce hep birlikte düşünelim istiyorum. Örneğin; dünyanın en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapmış, farklı kültür, din ve mezheplere mensup insanların yüzyıllar boyunca huzur ve refah içinde yaşadığı bu nadide kente ‘Benim şehrim’ diyebildiğimiz için ne kadar şanslı olduğumuzu... Ya da dünya metropollerini saran şiddet, hoşgörüsüzlük ve çatışmaların yerine barış ve uzlaşı kültürünü yerleştirerek örnek olabilecek İzmir modelini... Sanıyorum günümüz konjonktüründe en çok prim yapacak değerler bunlar. Ve en çok ihtiyaç duyulan... Dolayısıyla İzmir, tüm pozitifliğiyle, kaos ve gerilim ortamından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış noktası olabilir. Bu kentin ev sahipleri olarak bizler, ‘İzmir’i tüm dünya tanısın’ istemiyor muyuz?”
Kriz dönemlerinde tanıtım
En etkin tanıtımların kriz dönemlerinde yapıldığını hatırlatan Kocaoğlu, uzmanların, “Krizle başa çıkmanın yolu beklemek ya da sürüklenmek değil, krizi yönetmektir” saptamalarına atıfta bulunarak kriz zamanlarında yapılacak tanıtım çalışmalarının sanılanın tam aksine çok etkili ve güçlü olduğuna vurgu yaptı. Başkan Kocaoğlu, şunları kaydetti:
“O zaman ne duruyoruz? El ele vererek bu krizi fırsata çevirelim. Karamsarlığa kapılıp moralleri bozmak yerine, kentimizin tanıtım ve pazarlama çalışmalarına yeni bir heyecanla, yeni bir ruhla ‘silbaştan’ başlayalım. 2000’li yıllardan bu yana kentin tanıtımı ve turizminin gelişimi için özveriyle çalışan İZTAV maalesef son yıllarda giderek daralan bütçe olanakları ve kaynak yetersizliği nedeniyle arzulanan hedefinden hayli uzaklaştı. Gelin, bu kurumu yeniden canlandıralım. 2016’nın başında vakıf senedinin değişmesiyle birlikte üyelik alımlarının önündeki kısıtlayıcı engeller ortadan kalktı. Öyleyse hep birlikte İZTAV’a sahip çıkalım. Yöneticilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, turizmcilerimiz, özetle ekmeğini bu kentten kazanan herkesi İZTAV çatısı altında toplayalım. İzmir için samimiyetle ve tüm gücümüzle çalışalım. Güler yüzlü kentimizi dünyaya tanıtıp çok daha güçlü bir turizm altyapısının temellerini atalım. İnanın bu birlikteliğin, bu sinerjinin önünde durabilecek hiçbir güç yoktur. Ve bu samimi çağrıma samimi bir karşılık bulacağıma eminim. Sizi sadece İZTAV üyesi olmaya değil, aynı zamanda her şeyinizi borçlu olduğunuz bu kent için elinizi taşın altına koymaya davet ediyorum. Gün birlik ve beraberlik günüdür.”