Balkesir'e dev yatırım

Sabancı Holding ve dünyanın lider enerji uzmanı E.ON ortaklığında Balıkesir Yeniköy’de 143 MW kurulu güçle Balıkesir RES’i kuran Enerjisa, santrali törenle devreye aldı. Yeniköy’deki törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, E.ON Yönetim Kurulu üyesi Jorgen Kildahl, Balıkesir Valisi Ahmet Turhan, AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu ile şirket temsilcileri ve siyasi partilerin temsilcileri katıldı. Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, 2005 yılında Sabancı Holding’in 10 yıllık stratejik büyüme planını oluştururken enerjiyi stratejik büyüme alanı olarak belirlediklerini söyledi.

Sabancı, “Bugün açılışını yaptığımız Balıkesir RES, 143 MW kurulu güç ile Türkiye’nin en büyük rüzgar enerjisi santrali olma özelliğini taşımaktadır. 153 milyon euro yatırım ile şubat ayı sonunda işletmeye aldığımız bu santralimiz, General Electric’in 52 adet 2.75’lik rüzgar türbini ile yılda 500 milyon kW-saatin üzerinde elektrik üretecek” dedi. Çanakkale ve Dağpazarı rüzgar santrallerinden sonra BARES’i de işletmeye alarak işletmedeki rüzgar enerjisi kurulu gücünü 212 MW’a çıkardıklarını belirten Sabancı, “Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ekonomiye kazandırılmasına büyük önem veriyoruz. Bakanlığımızın enerji politikalarında da en önemli önceliklerden biri olan yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları, elektrik sektöründe büyümenin güçlenmesi ve cari açığın azaltılması için büyük önem taşımaktadır. Bu yıl içerisinde üretime başlayacak toplam 540 MW gücünde 6 hidrolik santralimiz ile birlikte 2013 sonunda Enerjisa’nın işletmedeki kurulu gücü 2375 MW’a çıkacak. Enerjisa kurulu gücü içerisinde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı yüzde 45’e ulaşacak” dedi.

ELEKTRİK ÜRETİMİNE 5 MİLYAR EUROLUK YATIRIM
Enerjisa’nın elektrik üretimine bugüne kadar 3.3 milyar euro yatırım yaptığını açıklayan Sabancı, “2015 sonunda bu rakam 5 milyar euronun üzerine çıkmış olacak. 1 milyar 225 milyon dolar ile özelleştirmeden devraldığımız Başkent Elektrik Dağıtım Bölgesi’ne 2011-2015 döneminde yaklaşık 1.5 milyar lira yatırım yapmış olacağız. Ayedaş ve Toroslar dağıtım özelleştirmelerini yaklaşık 3 milyar dolar teklif ile kazandık. Enerjisa’nın yatırımları Türkiye elektrik sektörünün daha rekabetçi bir yapıya ulaşacağına duyduğumuz güveni yansıtıyor. Ülkemizin elektrik tüketimi hızla artmaya devam ediyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde kurulu gücün 2 kat artması, bunun için de elektrik sektörüne her yıl 4 ila 5 milyar dolar yatırım yapılması gerekiyor. Bunu sağlamak için rekabetçi piyasayı daha fazla geliştirmeli ve derinleştirmeliyiz. Enerjisa 2020 hedeflerine doğru yatırımlarına bu güven ve kararlılık ile devam edecek” diye konuştu.

TÜRKİYE OLDUKÇA ÇEKİCİ
E.ON Yönetim Kurulu üyesi Jorgen Kildahl ise Türkiye enerji pazarının kendilerini için “oldukça çekici” olduğunu söyledi. Kildahl, “2015 yılı için hedeflenen libarelleşme süreci de ilerliyor. Ayrıca elektrik üretimi anlamında da çok yüksek bir potansiyele sahip. Tüm bu faktörler Türkiye’yi yatırım için mükemmel bir yer haline getiriyor. Bizler, daha fazla özelleştirme ve liberalleşmenin Türkiye enerji pazarı için faydalı olduğunu düşünüyoruz. Sayın Bakanımız Yıldız’ın bu noktadaki kararlılığını ve E.ON gibi yabancı yatırımcıların bu piyasaya girmeleri için gösterdiği desteği de takdirle karşılıyoruz" dedi.

�

KAYNAKLARI ÇEŞİTLENDİRMEK LAZIM
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, kömür, rüzgar, güneş, jeotermal ve biyokütle gibi kaynakların Türkiye’nin temel strateji ve politikaları arasında yer aldığını söyledi. Türkiye’nin büyüme hızının, bu enerji kaynaklarının büyüme hızından daha hızlı olduğunu belirten Yıldız, “O yüzdendir ki kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz lazım. Rüzgar gibi, doğalgaz gibi diğer kaynakları da elektrik üretiminde kullanabiliyor olmamız lazım. Geçen hafta Japonya ile ikinci Nükleer Santralin hükümetler arası anlaşması başbakanların katılımıyla imzalandı. Bu Türkiye için, Türkiye’nin sürdürülebilir istikrarı için çok ciddi ve önemli bir göstergedir. Aynen E.ON’un Türkiye’de Sabancı ailesiyle beraber yapmış olduğu yatırımlarla alakalı aldığı karar gibi” dedi. Şu an Türkiye'nin geldiği noktada tam iki kat fazla elektrik üretmesi gerektiğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:

�

“10 yıl önce özel sektörün elektrik üretimindeki payı kurulu güç olarak yüzde 34’lerdeyken, şu anda yüzde 63’ler civarında. Biz bu payı kısa ve orta vadede yüzde 75’lere kadar taşıyacağız. Özel sektör payının arttığı ve yatırımların özel sektör aracılığıyla yapıldığı bir ortamda inşallah özel sektör dinamizmine ve özel sektörün sağlığına dikkat edeceğiz. İnşallah Haziran-Temmuz ayının sonuna kadar Türkiye’deki bütün elektrik dağıtım hizmetlerinin tamamını özelleştirmiş olacağız. İkili anlaşmalarla serbest üreticilerin, serbest tüketicilerle bir araya geldiği ve onların ürettikleri elektrikleri rahatlıkla anlaşmalar yoluyla satabilecekleri bir ortam oluşturuyoruz. Biz hükümet olarak, bu ülkenin iradesine konan irade olarak, vatandaşlarımıza satacağımız elektriğin makul fiyatıyla, bunu yetiştirecek özel sektör arasında doğru bir köprü kurmaya, doğru bir bağ kurmaya çalışıyoruz. Kamu kaynaklarını özel sektöre makul orandan daha fazlasını verirsek bu bir sermaye transferi olur ve doğru olmaz. Makul olandan daha az verirsek, özel sektör bu yatırımlarını gerçekleştiremez. O yüzden ayakları yere basan ve son derece gerçekçi bir şekilde bu yatırımlarımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz.”

�

MİNİ RES’LER GELİYOR
Balıkesir RES’in de çok önemli bir yatırım olduğunu vurgulayan Yıldız, “10 yıl kadar önce hemen hemen yok denecek kadar rüzgar santralimiz vardı. Bunların önü açıldı. Tarifeler, kanunlar, mevzuatlar tartışıldı ve hamdolsun geldiğimiz noktada 2 bin 400 Megavat’lar civarında bir rüzgar santralimiz var. Devam ediyor. Mini RES de dediğimiz bir proje var. İlk anda biz de 2,5 Megavat’lık yerli rüzgar santralleri üretmek istiyoruz. Çünkü hedefimiz 20 bin megavat’lık rüzgarı 2023 yılına kadar gerçekleştirebiliyor olmak. Ama bunları yerli sanayi ile yapmak istiyoruz. Cari açığımızın azaltılmasında, gerek maliyetlerin, gerek işletme maliyetlerinin mutlaka yerli hale gelmesi lazım. Bu proje o açıdan çok önemli” dedi.