Güncelleme Tarihi:
ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ AYŞE HAYAT DOLUYDU / FOTO GALERİ
İZMİR'DE ESRARENGİZ CİNAYETLER KORKUTUYOR - WEB TV
İZMİR’in Balçova İlçesi’nde bankacı Esra Yaşar’dan bir gece sonra aynı yerin 200 metre yakınında üniversite öğrencisi Ayşe Selin Ayla’nın öldürülmesi halkta seri katil paniğine neden oldu. Her iki kadının kimlik, telefon ve çantalarının alınması ve öldürülüş şekillerindeki benzerlik seri cinayet şüphesini akla getirdi. İzmir’in en seçkin ilçelerinden biri olan Balçova’da hafta sonu bir gün arayla gerçekleşen iki cinayet, halkın uykusunu kaçırdı. Çoğu kendini ve çocuklarını eve hapsedip, balkona bile çıkmaktan endişe duyarken, okula gidip gelen gençler, tedirginlik yaşıyor.
Çilek almaya çıkmış
Balçova’da öldürülen 22 yaşındaki Ayşe Selen Ayla’nın iki arakadaşıyla kaldığı öğrenci evine yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Kipa’ya alışveriş için gittiği, çilek ve yumurta aldıktan sonra dönerken cinayetin saat 22.40 sıralarında meydana geldiği anlaşıldı. Cinayet yerinin yakınlarındaki bir eczanenin güvenlik kamerasında olay anının yeraldığını belirleyen polis görüntülere el koydu. Arkadan gelen saldırganın hiç konuşmadan tabancayla genç kızın kafasına ateş ettiği, çantasını alıp koşarak kaçtığı öğrenildi. Kurşunun genç kızın başının sağından girip sol tarafından çıktığı belirtildi. Polisin olay yerinin çevresinde yaptığı incelemede bir sokak ötede genç kıza ait su şişesi, bazı fiş ve kişisel eşyalarla 50 TL buldu. Saldırganın çantayı boşaltırken parayı düşürdüğü tahmin edilirken, silah sesini duyup pencereye çıkanların kaçan erkeği gördükleri kaydedildi.
Benzer cinayet
Bu arada ev arkadaşlarının geç kalınca genç kızın telefonunu çevirdiği, açılan telefondan koşan bir kişinin nefes sesini duyduğu, ancak telefonun hemen kapatıldığı bildirildi. Bir gece önce aynı semtte bankacı Esra Yaşar’la, Ayşe Selen Ayla’yı öldüren tabancaların 7.65 mm çapında olduğu belirlendiı. Birinci cinayette mermi çekirdiği Yaşar’ın kafasında kalırken, ikinci cinayette ise boş bir kovan elde edildiği bildirildi. İki cinayette kullanılan tabancanın aynı olup olmadığı balistik inceleme sonucu belirlenebileceği belirtildi. Saldırganın birinci cinayette ölenin yüzüne, ikincisinde ise kafasına arkadan ateş ettiği dikkat çekti.
Polisler devriyede
Ayşe Selen Ayla’nın Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölü-mü’nde iki yıl okuduğu, ancak mimar olmayı çok istediği için okulunu yarım bırakıp Ekonomi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ne kayıt yaptırdığı öğrenildi. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin çevresinde motorsikletli ve otomobilli polisler gün boyu devriye gezdi.
Aileler korkuyor
Yakın çevresinin sakin, hanımefendi ve mütevazi biri olarak tanımladığı 27 yaşındaki Esra Yaşar’ın başından vurularak öldürülmesi, aynı mahallede yaşadığı komşularının yüreğine büyük korku saldı.
Sokağa çıkmıyoruz
Yaşar’ın komşusu market işletmecisi 27 yaşındaki Şükrü Şimşek, iki olayla ilgili “Tedirginiz, kız kardeşimi sokağa salamıyoruz. Bu kişi olayı seri cinayete çevirdi. İki olay yeri arasındaki mesafe çok yakın. Panik içerisindeyiz” diye konuştu. Silah sesiyle uyanan vatandaşlar Yaşar’ın vurulduğu sokaktan bir daha geçmeyeceklerini söylerken kimi de evinin bahçesinde bile oturamadığını dile getirdi. Çocuklarını okula gönderen anneler günboyu ellerinden cep telefonlarını düşürmedi. Ayşe Selen Ayla’nın sokakta kuruyan kan lekesine korku dolu gözlerle bakan genç kızlar, “Artık sokağa da çıkamayacağız. Bu nasıl bir ruh halidir ki insana bir gün arayla iki cinayet işletebiliyor. Seri cinayet olmasından korkuyoruz. Gündüz bile sokağa çıkmıyoruz” dedi.
TEK ÇOCUKLARI ÖLDÜ
Sokak ortasında başından vurularak katledilen üniversiteli Ayşe Selen Ayla’nın Kütahya’daki anne ve babası, “Kızınız trafik kazası geçirdi, durumu ağır” denilerek İzmir’e çağırıldı. Geceyarısı yola çıkıp hastaneye gelen inşaat mühendisi baba Serter Ayla ile eczacı anne Hatice ayla acı haberi alınca yıkıldı.
Telefonla konuştu
Baba Serter Ayla, “Kızımla saat 22.00 sıralarında konuştum. Bana Kipa’dan alışveriş yaptığını, meyve aldığını söyledi. Kendisine fazla oyalanmadan eve gitmesini istedim. Bu konuşmadan sonra telefonu kapattım. Sabaha karşı telefon geldi. Trafik kazası olduğu söylendi, ama kötü birşey olduğunu hissettim” dedi. Aynı bölgede bir gün önce de cinayet işlendiğinin hatırlatılması üzerine de Ayla, “Kızım mimarlığı çok istiyordu. O yüzden İzmir’e gönderdik. Keşke okumasaydı. Tek çocuğumuzdu. Ben kendisini kapkaç konusunda her zaman uyarıyordum. Kapkaça uğradığında mücadele etmemesini, çantasını bırakmasını söylüyordum. Bir insana kıyılır mı? Acım çok büyük” dedi.
Önlem almadılar
Anne Hatice Ayla ise, yola çıktıktan sonra telefon konuşmalarından çök kötü birşey olduğunu anladığını anlattı, “Bir çanta için bir cana kıyılır mı? Değermiydi? Kızım zaten çantasını verirdi. Bir gün önce de aynı nedenle burada cinayet olmuş, emniyet niye önlem almamış?” diye isyan etti.