Güncelleme Tarihi:
Törene anne Melek, baba Fevzi, ağabey Suat, yenge Nevruz Balbay da katıldı. CHP Karşıyaka İlçe Merkezi önündeki etkinlikte demir parmaklıklar kuruldu, kadınlar üzerinde Balbay’ın fotoğrafının yer aldığı tişörtler giydi. Balbay’ın çocuklarının isimlerinin verildiği, “Yağmur’a ve Deniz’e hasret dört yıl” başlıklı törende, “Halk Silivri’de adalet nerede”, “Ne Mustafalar biter ne mücadelemiz”, “Babamı siz getirin. Ben oraya gitmeyeceğim” yazılı pankartlar açıldı.
Oğlunun özgürlüğü için beyaz güvercin uçuran Melek Balbay, “Cezaevine girdiğinde oğlu yedi aylıktı. Şimdi cezaevine gittiğinde ‘baba neden eve gelmiyorsun’ diye soruyor. Silivri’ye her gidişimizde elimiz boş dönüyoruz. İnşallah bu gidişimizde dolu döneriz”, Fevzi Balbay, “İnşallah çok yakında evladımızı kucaklarız. Onu hepimiz çok özledik” dedi.
Mektubu okundu
CHP İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu’nun okuduğu, törene katılanlara yazdığı mektubunda Balbay şunları dile getirdi:
“Temsil etmekte gurur duyduğum İzmir’in güzel insanları, ayrılık duvarlarını mücadele zeminlerine çevirdiğimiz yürekli kardeşlerim, can dostlarım. Adalet arayışını zulme direnişin sembolü haline gelen Silivri kalesinden hepinize selamlar, saygılar sunuyorum. Hasretlerime bir an önce kavuşma duygularımı paylaşıyorum. Milyonlarca bedende tek yürek attığımız sevgili kardeşlerim, yeri geldikçe Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde birincilikle mezuniyetimi gururla dile getiriyorum.
Hedeflersen başarırsın
Çünkü o diploma bana yaşamım boyunca ‘hedeflersen başarırsın’ inancını verdi. Şimdi en az onun kadar değerli bir diplomam daha var, CHP İzmir milletvekilliği. Bu diplomayı Silivri üniversitesinden sizin önünüzde verdiğim sınavlar sonucu aldığıma inanıyorum. Bu diplomayı bana siz verdiniz. Bir kez daha söz veriyorum ki ömrüm boyunca bu diplomayı hak etmek için çalışacağım. Sevgili dostlar, gönlüm ister di ki sizi başkentte temsil edeyim, her nefeste yanınızda olayım. Neylersiniz ki burası Türkiye. Dağdaki teröristlerin yurtdışında buyur edildiği, gazetecilerin milletvekillerinin askerlerin avukatların akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin terörist ilan edilip yurtdışına kaçabilir diye hapsedildiği bir ülkede yaşıyoruz. Her şeye rağmen vicdanım rahat. Adalet hak hukuk arayışından ödün vermenin aynı zamanda İzmir’i temsil etmek olduğuna inanıyorum. Kalemim iktidar yağcılığı yapmadan halkım ve ülkenin çıkarları için kullanmanın yurtta barış dünyada barış hedefine mürekkep olmanın İzmir’i temsil etmek olduğuna inanıyorum.”