Güncelleme Tarihi:
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Ege Karadenizliler Vakfı’nın,“Yerel yönetimler-hayaller ve gerçekler” konulu paneline katıldı, TBMM’den geçen Bütünşehir Yasası’nı eleştirdi.
Kocaoğlu, Ulaştıma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın Büyükşehir proje vcermediği için üç metro hattına başlanamadığı açıklamasını açıklamasını yanıtladı. Kocaoğlu, “Üçkuyular-Narlıdere, Halkapınar-Otogar projelerini teslim ettik. Buca hattını kendilerinin yapacağını çok önceden açıkladıkları için projesini yapmadık. Bakan Yıldırım’a yanlış veya eksik bilgi verildiği şeklinde yorumluyorum” dedi.
Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projelerinin garip bir el tarafından takip edildiğini ve bu el tarafından gecikmesi için çaba harcandığını söyledi. Bu elin pozitif olmasını dilediklerini belirten Kocaoğlu, kendilerinin yaşama pozitif baktığını söyledi.
Top gibi oynamak
Bütünşehir Yasası’yla sadece büyükşehir ve ilçe belediyelerinin kalacağını belirten Kocaoğlu, “Mutlaka son imza yetkisi illerdeki müdür, bölge müdürü, müsteşar ya da bakanlara bırakıldı. Şimdi bu da yetmiyor gibi vali başkanlığında izleme ve koordinasyon komitesi kurulacak. Örneğin bir bakan bir ilçeye torpil yapmak isterse valiye yatırım talimatı verebilecek. Ama bu yatırımın ödeneği bütçesini önceden oluşturmuş, projelerini yürüten Büyükşehir Belediyesi’nden kesilecek. Bu yerel yönetimlerle futbol topu gibi oynamaktan başka bir şey değil” dedi.
Metroya İnönü yanıtı
Kocaoğlu, Üçyol-Üçkuyular metrosunun ne zaman biteceğini soran bir izleyiciye,“Erzurum’a demiryolu yapılırken İsmet İnönü’ye gelip yapımdan vazgeçmeyi önermişler. Bunun nedenini ise ‘Bir kayaya denk geldik. Her gün ancak 50 santimetre ilerleyebiliyoruz’ diye açıklamışlar. İnönü ise ‘Tamam işte ilerleniyorsa, biter’ demiş” diye yanıtladı.
Sürekli denetim var
Başkan Büyükerşen de projelerini anlattı, belediyesinin sürekli denetlendiğini anlattı, “Başımızı kaldıramıyoruz. Sayıştay, maliye denetçileri var. O kadar çok ki. Bir Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu gelmiyor. Bina dışında iki ofis ayarladım. Bizim çocukları oraya yerleştirdim. Müfettişler belediyedeki klimalı odalarda kalıyor. Bir gün müfettişlere ‘sizi burada görevlendirsinler. Nasıl olsa yılın büyük kısmını burada geçiyorsunuz. Harcırah masrafından kurtulurlar’ diye esprili öneride bulundum” dedi.
Bütünşehir Yasası’nın Türkiye’de bir bölünme, ikili model yarattığına dikkat çeken Büyükerşen “29 il ayrı bir mevzuata tabi oldu. Geri kalan 52 belediye bildiğimiz eski belediye kanunuyla idare ediliyor. Köylü başına ne geleceğini bilmiyor. Evinin arkasına bir oda yapmak istese, kente gelecek mimar tutacak. Belediyeden ruhsat işlemleri yaptırmak için para harcayacak” dedi.
Konuşmaların ardından iki başkana “Belediyeciliğin öğretmenleri” denilerek çiçek hediye edildi.