Güncelleme Tarihi:
Kahraman oğlunun cenazesinin kargoda kaybolmasını ve geç gönderilmesini içine sindiremeyen baba, havayolu şirketi aleyhine tazminat davası açtı.
İSVEÇ'te 29 Ekim 1998'de, çalıştığı diskoda çıkan yangında, arkadaşlarını kurtarırken can veren 16 yaşındaki Birtan'ın cenazesini kargodaki karışıklık nedeniyle 4 günde getirebilen baba Sait Yılmaz Lufthansa Hava Yolları aleyhine dava açtı.
60 milyar istiyor
İZMİR 1'nci Asliye Ticaret Mahkemesi'ndeki davanın ilk duruşmasında, Yılmaz, şirketten 10 milyar lira maddi, 50 milyar lira manevi tazminat istedi, ‘‘Acımızı iki kat artıran hataları, affedilir değildi’’ dedi. Duruşma delillerin toplanması için ertelendi.
Para bağışlanacak
BODRUM Yalıkavak'ta restoran işleten Yılmaz, Türkiye'deki girişimlerinden sonuç alamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracağını, tazminat alması halinde sağlık ocağı yaptırıp İstanbul'daki Öksüzler Köyü'ne bağış yapacağını söyledi.
Geri adım atmayacak
BÖYLELİKLE oğlunun adını yaşatacağını belirten Yılmaz, ‘‘Havayolu şirketinin, cenazesini unuttukları oğlum Birtan, İsveç'te milli kahraman ilan edilmişti. Bunu oğlum ve ülkem için gurur meselesi yaptım. Şirket davamı geri çekmemi istiyor, ama vazgeçmem’’ dedi.
HAZİN ÖYKÜ
GENÇLİĞİNDE Konyaspor ve Adanaspor'da profesyonel futbol oynayan, daha sonra İsveç'e yerleşip Türkiye'den bu ülkeye sebze, meyve ve bakliyat ihraç eden 49 yaşındaki Sait Yılmaz'ın oğlu Birtan, Göteborg'da bir diskoda DJ olarak çalışıyordu. 29 Ekim 1998'de gençlerin düzenlediği Cadı Bayramı'nda çıkan yangında 63 genç yaşamını yitirdi. Yangında 8 İsveçli arkadaşını kurtaran Birtan, dokuzuncusunu kurtarmak isterken kendi canından oldu. Dumandan boğulan Birtan, İsveç'te kahraman ilan edildi. Kargodaki karışıklık nedeniyle cenaze Türkiye'ye 4 gün sonra ulaştı, Didim'de, otomobil farlarının ışığında toprağa verildi.
TABUT YOKTU
SAİT Yılmaz, olaydan kısa süre önce doğan küçük oğluna da Deniz Birtan adını verdi. Yılmaz, ‘‘İsveç Başbakanı beni ziyaret etti. Birtan'ın heykelini dikeceklerini söyledi. Ancak kendi ülkemin yetkililerinden ilgi ve yakınlık görmedim. Ölüm haberinin ardından oğlumun tabutunun unutulmasıyla ikinci kez yıkıldım. Adnan Menderes Havalimanı'nda gözyaşları arasında beklerken uçak indi, tabut yoktu. İnanamadık. Şirketi telefonla aradık. İnanması güç ama, nerede olduğunu bilmiyorlardı’’ diye konuştu.