Güncelleme Tarihi:
Kalp nakledildi
Canan, 1989’da bir gruba rehberlik yaparken Gümüldür’de teknelerinin batması sonucu ölüm tehlikesi atlattı. 10 yıl sonra kalp krizi geçiren Canan, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi görüp iyileşti. Birkaç ay sonra nişanlısıyla ev bakmaya giderken trafik kazası geçiren Canan aynı hastaneye götürüldü, aort damarı yırtıldığı için ameliyat edildi. Ancak duran kalbi şokla çalıştırılan Canan taburcu olduğu hastaneye birkaç ay sonra kötüleşmiş döndü. Canan’ın kalbinin iflasa gittiği, nakli gerektiği bildirildi. Canan, 6 ay bağış kalp bekledi. Şans yüzüne güldü ve Mayıs 2000’de Canan’a 59 yaşında vefat eden Mustafa Tatlıcı’nın bağışlanan kalbi nakledildi. 12 yıl önce ikinci yaşama başlayan Serçe’nin kalbi 2008’de teklemeye başladı.
Bağırsaklar delik
Kalbi bloke oluyordu, pil takıldı. “Mustafa amcasının kalbi”ne çok iyi bakmaya, onu yaşatmaya söz veren Canan, sorunları çözülünce rahat bir nefes aldı. Ancak bu da uzun sürmedi, kullandığı ilaçlardan bağırsakları delindi. Ameliyat olup bağırsaklarının dışarı alınmasının yaşamının en kötü günleri olduğunu belirten Canan, şunları söyledi:
“Şaka gibi ama bu dönemde lenfoma olduğum ortaya çıktı. Kemoterapi başladı. Öncekileri olduğu gibi, bunu da yenecektim, yaşayacaktım. Benim Azrail’im sakar herhalde, defalarca ölümden döndüm. Ben her türlü hastalığı alt edeceğime inanıyorum. Sadece elimi ayağımı kaybetmekten, özgürlüğümün kısıtlanmasından korkarım.
Sevgi çok önemli
Bana göre hastalıkla mücadelede sevgi, inanç ve pozitif düşünce çok önemli. Ben herkesi seviyorum, karşılığı da sevgi oluyor. Dertlerimden kurtulacağıma olan inancımı hiç kaybetmedim. Bağırsağım delinmese lenf kanseri olduğumu bilemeyecektik. Bunu öğrendik, çok acı çektim ama geç kalmadım. Ben her işte bir hayır vardır, derim ama insanlar negatif düşünme konusunda usta olmuş, sürekli panik halindeyiz. O nedenle yaşadıklarımı hastalarla, yakınlarıyla paylaşmak, onlara iyileşecekleri konusunda moral, cesaret vermek istiyorum. Hayatım roman, derler ya ben bu hayatın romanını yazmaya başladım. İnsanlar organ naklinin önemini başlarına gelmeyince anlamıyor. Benim kalp beklediğim dönemde yalnız değildim, 8-9 kişiydik. Maalesef sadece ben nakil olabildim.
Yaşamla dalga geçmek
Oysa bir bağışla 4-5 kişinin hayatı kurtulabiliyor. Eğer yaşama şansımız varsa bu şansın ne olduğunu insanlara bu kitabımla anlatmak istiyorum. Yıllardır haftada, iki haftada bir hastaneye gidiyor, nakil olacak hastalarla görüşüyorum. Onların yaşadığı korkuları biliyorum. Ben kalp nakli öncesi ve sonrası nasıl bir hayatım olacağını bilmiyordum. Deneyimli bir hasta olarak onlara gerçeği kabullenmelerini ve hayatla dalga geçmeleri gerektiğini anlatıyorum.”