Güncelleme Tarihi:
Ayvalık İlçesi’ndeki SİT alanlarını tekrar değerlendirmeye alınması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca başlatılan çalışma tepki çekiyor. Çalışmanın iptali için ’Ayvalık ölüyor. Ayvalık ve adaları SİT kapsamından çıkarılamaz imara açılamaz’ başlığıyla imza kampanyası başlatıldı. Bugüne kadar 6 bin 266 kişinin destek verdiği imza kampanyasında; "Balıkesir Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü açtığı ihaleyle bütün SİT alanlarını imara açmaktadır. Eylül ayı sonunda kesinleşecek olan bu ihale ile cennet ilçemiz ve Cunda adası ranttan beslenenlerin yağmasına uğrayacak. Çocuklarımıza beton değil, doğal güzelliklerimizi miras bırakmak istiyoruz. Fazla zamanımız yok. Sesimizi duyurmak bu yanlış uygulamayı durdurmak zorundayız. Ülkemizin son yeşil ve sakin köşesi için bizimle olun hep beraber bu katliamı durduralım" denildi.
KENT KONSEYİNDEN EYLEM KARARI
Konuyla ilgili açıklama yapan Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Ahmet Üzgeç, son toplantıda eylem kararı aldıklarını söyledi. Kentin 1995 yılında pek çok adasının tabiat parkı ilan edildiğini, buna rağmen bazı firmaların Doğal SİT Alanı olan bölgelerde villalar yapmak istediğini söyleyen Üzgeç, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanan 1/100.000’lik Balıkesir- Çanakkale Çevre Düzenlemesi planında Ayvalık’ın bazı yerlerinin turistik alan olarak gösterilmesini sağladılar. Fakat Ayvalık Belediyesi, geçen sene buna itiraz etti. Ancak Turizm alanı olan bölgede bir değişiklik yapılmadı ve bakanlıkça onaylandı. Çanakkale Barosu Çevre Komisyonu ve Kent Konseyi konuyla ilgili dava açmayı planladı. Bakanlık Hukuk müşavirliği 14.11. 2014 tarihli 19793 sayılı yazısıyla, Ayvalık Belediye Meclisi’nce; 13.02.1989 tarihinde, 29 sayılı kararla onaylanıp, kesinleşen 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar planlarının bu alanda uygulaması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Ayvalık Belediye Meclisi 2014 yılının Aralık ayı toplantısında konuyu görüştü. Daha önce alınmış ve uygulanmamış olan bu plan kararları oybirliğiyle kaldırıldı. Konu tekrar yargıya taşındı. Balıkesir İdare Mahkemesi 2015/717 esas sayılı kararıyla 1/5000’lik planları iptal için yetkinin Ayvalık Belediyesi’nde olmadığına, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin kararının esas alınacağına hükmetti. Balıkesir Büyükşehir belediyesinin alacağı karar beklenirken; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Balıkesir’de bulunan yaklaşık 80 civarında Doğal SİT Alanını yeniden değerlendirmeye aldı" dedi.
’ÇEVRE BAKANLIĞI’NIN BÖYLE BİR YETKİSİ BULUNMAMAKTADIR’
Doğal SİT alanlarının yarısından fazlasının Ayvalık’ta bulunduğunu kaydeden Üzgeç, "Çoğu 1’inci derecede Doğal SİT Alanıdır. Önemli bir bölümü aynı zamanda Tabiat Parkı sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu koruma duvarının kaldırılması için Bakanlık, Doğal SİT Alanlarının yeniden değerlendirilmesi adı altında bir çalışma başlattı. Ve özel bir şirkete ihale usulü verdi. Bu çalışmaya Tabiat Platformu ve Ayvalık Belediyesi de katıldı. Çalışma sırasında ve arazi gezisi esnasında SİT alanlarının yeniden değerlendirilmesinin mantığına karşı çıktık. Bürokratlarla tartışmalar yaşandı. Bu değerlendirmenin bazı firmalar için yapıldığı tarafımızdan açık açık söylendi. Çevre Bakanlığı’nın böyle bir yetkisi bulunmamaktadır. Kararname ile kurulmuş bir bakanlık, kanunun yetkilerini aşamaz. Bu çalışma ile hem Milli Parklar Kanunu, hem de Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ilkeleri yok sayılmıştır" dedi.
’ÇALIŞMA BİLİMSEL DE DEĞİLDİR’
Bakanlığın çalışmasında Doğal SİT Alanlarının sadece kara kısmını incelemeye aldığını söyleyen Üzgeç, "Denizle devamlılık arz eden ve bağlantılı olan kısım değerlendirmeye alınmamıştır. Habitat sadece kara ile sınırlı değil deniz ile iç içe geçmiş ve ortak bir ekosistem oluşmuştur. Bu nedenle çalışma bilimsel de değildir. Tabiat Parkı sınırları içerisinde yer alan Doğal Sit Alanları içerisinde tarihi eserler de vardır. Yasa gereği Tescilli Kültürel Varlıklar çevresi ile birlikte değerlendirilir. Bu çalışmayla bu ilke yok edilmiştir. Ayvalık’taki Doğal SİT Alanlarının bir bölümü Kültürel SİT Alanları ile iç içedir. Bu nedenle çalışma ortak olmalıdır. Doğrusu ise bu çalışmaya aynı zamanda Kültür Varlıkları Koruma Kuruluda katılmalıdır. Çalışma sonucunda hangi kurulun hangi yetki ve bilimsel donanımla karar vereceği belli değildir. Bu çalışma Tabiat Parkını süreç içerisinde ortadan kaldırmaya ön hazırlıktır. Tüm bu nedenlerle Doğal SİT Alanlarının yeniden değerlendirilmesi projesini, iktidarın yeni bir rant alanı yaratma ve doğal ekosistemi yıkma projesi olarak görüyoruz" diye konuştu.