Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da 1996 yılında Özdemir Sabancı ve iki çalışanını öldürmekten aranan terör örgütü DHKP-C üyesi İsmail Akkol’un Yunanistan’dan Türkiye’ye geçeceği istihbaratı üzerine hem MİT, hem de İstihbarat Daire Başkanlığı harekete geçti. Yaklaşık 15 gün süren araştırmalarda, Akkol ve diğer örgüt üyelerinin, hangi noktalardan ve hangi güzergahları kullanacakları tek tek tespit edildi. Yaklaşık 100 önemli nokta belirlendi. İstihbarat ekiplerinin bu noktalarda 24 saat esasına göre takibe geçtikleri ve şüpheli her durumu değerlendirdikleri açıklandı.
DENİZDE DE ÖNLEM ALINDI
Söke’de durumları şüpheli görülen İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman bu şekilde yakalandı. Akkol ve Adıyaman’ın deniz yolunu kullanacağı kesin olarak tespit edilmesinden sonra, karada alınan önlemlerin yanı sıra, Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı’na bağlı termal kamera sistemleri bulunan gemilerin de yine bölgede sürekli devriyede bulundukları ifade edildi.
DİLEK DOĞAN İÇİN SLOGAN ATTILAR
Söke’de yakalanıp Aydın Emniyet Müdürlüğü’ne getirildikten sonra sağlık kontrolünden geçirilen İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman, bugün saat 11.00’de ikinci kez sağlık kontrolü için Aydın Devlet Hastanesi’ne götürüldü.
Emniyet Müdürlüğü önünde önlem alan çevik kuvvet polisin kordonu arasından geçirilen İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman, İstanbul’da evinde aramalar sırasında öldürülen Dilek Doğan’la ilgili slogan atmaya çalışırken engellendi.
Aydın’ın Söke İlçesi otogarında sahte kimliklerle yakalanan Özdemir Sabancı suikastının sanığı DHKP-C terör örgütü üyesi İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman’ın avukatı Oya Aslan, müvekkilleriyle görüştükten sonra açıklama yaptı.
Aydın Emniyet Müdürlüğü Terörle mücadele Müdürlüğü’nün bulunduğu bina önünde açıklama yapan Oya Aslan, İsmail Akkol’a suç bölgesi Aydın olmadığı için Özdemir Sabancı cinayetiyle ilgili herhangi bir soru sorulmadığını söyledi. Müvekkillerine gözaltı sırasında ve sonrasında işkence yapıldığını ileri süren avukat Oya Aslan, şu iddialarda bulundu:
"Müvekkillerimiz gözaltına alındığı sırada yerlerde sürüklenmiş, özellikle İsmail Akkol kötü şekilde darp edilmiş. Başını ezmeye çalışmışlar. Dava dosyası hakkında burada tutulmalarını gerektiren soruşturma hakkında bilgi vermediler. Henüz hazır olmadığı için bize göstermediler. İfade alımına başlanmadı, kendilerine suçlamalarla, neyle suçlandığı konusunda ayrıntılı bilgi verilmemiş."
Müvekkillerinin sloganlarında mesajlarını verdiklerini de anlatan Oya Aslan, "Sloganlarını attılar. Neyi istediklerini söylediler. Ancak yapacakları eylem konusunda bir şey söylemediler. Bunun açıklamasını yapmadılar. Yani kamuoyuna sundukları bilgi bu kadar, bir eylem gerçekleştirecekler miydi? Kendileri ’Berkin’in hesabını Dilek’in hesabını soracağız’ diyorlar" dedi.
SAHTE KİMLİKLERİ KULLANILANLAR BAĞLANTILI ÇIKMADI
Bu arada İsmail Akkol ile Fadik Adıyaman’ın üzerinde kimlikleri çıkan iki kişi, polislerce bulundukları adreslerden alındı. İki kişinin kimlik bilgilerinin yasadışı yollardan temin edildiği ve örgütle bir bağlantılarının bulunmadığı anlaşıldı.
Bu nedenle örgüt üyelerince kimlikleri kullanılan iki kişinin, savcı tarafından dinlendikten sonra serbest bırakılacağı ifade edildi.
İSMAİL AKKOL’A DNA TESTİ
Bu arada İsmail Akkol, polisin geniş güvenlik önlemleri altında bir kez daha Emniyet Müdürlüğü’nden çıkartıldı. Akkol’un daha önce poliste hiç parmak izi olmadığı, bu nedenle eşleştirme yapılamadığı, adli olarak da gerekli olduğundan gerçek kimliğinin tespiti için DNA testi yapılmasına karar verildi.
Bunun için İsmail Akkol, Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürüldü. Akkol’dan alınacak olan DNA örneğinin, annesinden alınan örnekle karşılaştırılacağı öğrenildi.