Güncelleme Tarihi:
Çanakkale'de, Türkiye Barolar Birliği Çevre Komisyonu ve Çaakkale Barosu tarafından, “Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği” konulu panel düzenlendi. Kolin Otel'deki panelde konuşan Çanakkale Baro Başkanı Bülent Şarlan, bir Afrika atasözü ile Kazdağları'na olan hassasiyetlerini dile getirdi. Şarlan, “Afrika'da her sabah bir ceylan uyanır. En hızlı aslandan daha hızlı koşması gerektiğini, yoksa öleceğini bilir. Afrika'da her sabah bir aslan uyanır, en yavaş ceylandan daha hızlı koşması gerektiğini yoksa aç kalacağını bilir. Aslan ya da ceylan olmanızın bir önemi yoktur. Yeter ki güneş doğduğunda koşmak zorunda olduğunuzu bilin.’ Biz avukatlar, ceylan güzelliğindeki Kazdağları'nın hayatta kalması için aslan gibi mücadele edeceğiz. Değil Kazdağları'nın zarar görmesi, içindeki bir dalın bile kırılmasına avukatlar olarak tahammülümüz yoktur” dedi.
“KAZDAĞLARINRIN ÜSTÜ ALTINDAN DAHA DEĞERLİ”
“Hakkı savunan, hakkı arayan bir mesleğin mensubuyuz” diyen Şarlan, “Siyanürlü altın madenciliğinin, insan haklarının ve çevre hakkının ihlali olduğunu söylüyoruz. Su kaynaklarının temizliği hakkının yok edildiğini ifade ediyoruz. Gücün değil hakkın peşinde koşuyoruz. Eşsiz ormanlarıyla, endemik türleriyle, oksijeniyle Türkiye'de birinci olan ve bunun gibi nice değerlere rağmen birçok maden firması, toprağın altına, topraktaki altına göz dikmiş durumdadır. Adeta toprağın altını üstüne getirmek istemektedirler. Tonlarca siyanürün Kazdağları'nın damarlarına şırınga edilmesi, yer altı ve üstü sularının kirlenmesidir, insanların hastalanmasıdır. Toplu olarak hayvanların ölmesi, ağaçların katledilmesidir. Bin Pınarlı İda'dan yaklaşık 2.5 milyon insanın içme-kullanma buyunun kaybedilmesidir. Toprak ve havanın mahvolmasıdır. Zehrin, hava ve suyla denizlere taşınmasıdır. Açılan ölüm çukurlarıyla Kazdağları'nın kevgire çevrilmesi, enkaz dağlarına dönüştürülmesidir. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yasaklanan siyanürlü altın madenciliğinin, Kazdağları'nda ar damarı çatlamıştır. Yöre insanının çığlığına, Kazdağları'nın feryadına avukatlar olarak ses veriyoruz. Kazdağları'nın üstünün altından daha değerli olduğunu haykırıyor, doğaya, yeniden doğanlara, doğacaklara borç ödüyoruz” diye konuştu.
Kazdağları?nın sahip olduğu zenginlikleri ve güzellikleriyle tarih boyunca hep saldırıya uğradığına dikkat çeken Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar ise, bölgede yürütülen madencilik faaliyetlerinin temelinde çevre hakkını ihlal eden olguların olduğunu söyledi.
Panel, Kazdağları'nın coğrafi yapısı, endemik tür zenginliği tarım ve ormancılık yönünden önemi, siyanürlü altın madeni ve işletmeciliğinin çevreye etkileri konularında akademisyenlerin bilgiler vermesiyle devam etti.
Paneli, Çanakkale Vali Vekili Hüseyin Kulözü, CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, Türkiye Barolar Birliği Başkan Yardımcısı Bera Besler ile çok sayıda avukat ve davetli izledi.