Aslan damat

İzmir'de eşi ve üç çocuğu canlı verici olarak uygun bulunmayan Hayriye Kaymaz'a (50) üç yıllık damadı Sait Sungur Açıkgöz (27) karaciğerinden parça verip can aşısı oldu. Kayınvalide Kaymaz, “Onu hiç evlatlarımdan ayırmadım, o da bunu biliyor, aslan damadım benim” derken, damat Açıkgöz, “Eşimin annesini hiçbir zaman kaynana olarak görmedim. Hayat kurtarmak çok güzel bir şey, buna inanıyorum” dedi.

“Toprak değil can olsun” mesajlarına karşın kadavradan organ bağışları artmayıp karaciğer ve böbrek hastalarına hayat kurtarma yarışında canlı verici olmaya hazır anne babalara, kardeşlere aileye sonradan katılan gelinler damatlar da eklenirken, güzel bir örneği İzmir kent Hastanesi'nde yaşandı. İzmir'in Balçova İlçesi'nde yaşayan Hayriye Kaymaz, geçtiğimiz Kasım ayında mide kanaması geçirdi. Kaldırıldığı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde karaciğer yetmezliği tanısı koyulan Kaymaz, nakil kararıyla Kent'e sevk edildi. Kadavradan bağış bekleme şansı olmayan Hayriye Kaymaz'a canlı verici olabilmek için eşi Ahmet Cevdet, ikizleri Zeliha ve Mustafa (27) ile küçük oğlu İbrahim (20) aday oldu ancak hiçbiri nakil için uygun çıkmadı. Aile büyük üzüntü ve çaresizlik yaşarken, kızı Zeliha'nın üç yıllık eşi damat Sait Sungur Açıkgöz, (27) “gönüllüyüm” dedi. Hayriye Hanım’ın ve eşi Zeliha'nın itirazlarına karşın damat Açıkgöz, verici olabilmek için tetkik yaptırdı. Tetkikler sonucu uygun verici olduğu belirlenen damat, kayınvalidesi ile birlikte geçtiğimiz 14 Şubat Sevgililer Günü'nde Kent'te ameliyat masasına yattı. Nakli Doç. Dr. Murat kılıç, Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer önen ve Dr. Onur Duygu'dan oluşan ekip gerçekleştirdi. Damadından alınan karaciğer parçası nakledilen kayınvalide Kaymaz, yeni bir hayata başlarken şöyle konuştu:

“3.5 yıl kadar önce hepatit C tanısı koyuldu. Bu hastalığı bulaştıracak ne kan almıştım, ne ameliyat olmuştum, nasıl hepatit C oldum, doktorlar bile bilemedi. Bu tanıya karşın hiçbir sağlık sorunum yoktu, olmadı. Geçen Kasım'da mide kanaması geçirdikten sonra hepatit C tekrar gündeme geldi ama bu kez karaciğerimin iflas ettiği ve nakil olmam gerektiği söylendi. Tepecik Hastanesi'nden Kent'e gönderildi. Hepimiz için sürpriz bir hastalıktı. Eşim, çocuklarım nakil için uygun çıkmadılar. Damadım, teklif etti, ben önce kıyamadım. Ama sen benim annemsin dedi, bize bu mutluluğu yaşattı. Allah razı olsun. Ben onu evlatlarımdan hiç ayırmadım, o da bunun farkında. Çok teşekkür ediyorum.”

Karaciğerinden bir parça vererek kayınvalidesine yeni bir hayat armağan eden, bir tekstil şirketinde çalışan Sait Sungur Açıkgöz, üç yıl önce Kaymaz ailesine damat girdiğini söyledi. Eşi Zeliha ile mutlu bir evlilikleri olduğunu belirten damat Açıkgöz, “Eşimin annesi beni hiçbir zaman damat ben de onu hiçbir zaman kaynana olarak görmedim. O benim ikinci annemdi. Karaciğer nakli denildiğinde evde bir panik yaşandı. Eşi, çocukları uygun verici değildi. Ben gönüllü oldum, tetkiklerimin yapılmasını istedim. Eşim de bir yanda annesi bir yanda ben olunca taraftar değildi. Sonuçta can, anne, onunla konuştum, ortak noktaya vardık. Zaten ben kararlıydım. Gönül rızasıyla verdim. Bu durumda olan öz annem, babam ya da kayınvalidem olabilirdi. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum, çünkü hayat kurtarmak kadar güzel bir şey yok, ben buna inanıyorum. Onlar benden ben onlardan razıyım.