Güncelleme Tarihi:
Müzisyen, macera ve lezzet tutkunu. Uzun zamandır sosyal medyada kendine özgü yemek tarifleri veriyor; radikaya, cibeze, zeytinyağına, deniz ürünlerine ve bilcümle Ege lezzetine aşkını ilan ediyordu. Şimdi bunu bir adım öteye taşıdı ve lezzetlerini Güvercinlik’te açtığı Aris’in Mutfağı adlı mekanda paylaşmaya başladı.
Anadolu’nun damak tadının zenginliğini kendine has esprili üslubuyla gösteren Aris Gani’den aldığınız yemek tarifini kolay unutamazsınız, çünkü yanında küçük bir öykü, sevimli bir hayat dersi de hediyesidir. Yakın zamana kadar Ermeni Mutfağı ve Aris’in Mutfağı adlı sayfalarında bir pancar turşusunun püf noktalarını da üzüm reçeli yapımını da öğrenebiliyorsunuz.
Sayfasında sadece Aris’in değil Hermina’nin kekikli mezesinden Nazlı’nın çullamasına, Teresa’nın vişne liköründen İpek’in yaprak sarmasına kadar pek çok yemeğin tarifini de bulabiliyorsunuz. Kandil kutlamalarını ve menü önerilerini hiç aksatmayan Aris, Paskalya çöreğini de en güzel tarif edenlerden.
Tencereyi öpesim geldi
Sanal ortamdaki paylaşımlarını denize nazır bir manzara ve güzel sohbetler eşliğinde tattırmak için yıllardır kurduğu hayalleri gerçekleştiren Aris Gani, kendi restoranını açtı. Aynı zamanda müzisyen ve Adnan Şenses, Fedon, Cemil İpekçi gibi isimlerin de mekanını ziyaret ettiği Gani, “olduğu gibi olan” insanlardan. Börülce tarifi vermeden önce düdüklü tencereyi öpesinin geldiğini, dünyanın en lezzetli zeytinini sabah kahvaltısına konuk olduğu ve yardım istediği bir teyzenin sofrasında yediğini, Milas pazarında gördüğü Alaattin Amca’nın öyküsünü tüm samimiyetiyle birden anlatıveriyor. Çorba tarifi verirken, sevdiği kadına çorba yapabilen adamları methediyor. Bir tarif arasında da turizmci anne ve babasının şipşak fotoğrafçılık yaptıkları dönemde İnciraltı sahilinde çadır kurup denize girdiklerini anlatıyor.
ET GANİMET TUZ NEVALE
Yemek yapmaya çok küçük yaşlardan bu yana ilgi duyduğunu belirten Gani, küçükken anne-babasının sohbetine tanık olduğu için et, tavuk gibi pahalı malzemelere “ganimet”, tuz, şeker gibi malzemelere de “nevale” diyor. Mutfak merakı anne ve anneannesinden gelmiş. Müzisyenlik yaptığı için yemek kültürüyle de içli dışlı olan Gani, “Dostlarıma yaptığıma göre 100 kişiye de yaparım dedim ve yemek kurslarına gittim. Kendi tariflerimi geliştirdim. Özellikle Ege otlarına ve zeytinyağlılara hayranım. Anneannemin güveçte yaptığı kuzu etli şevketibostanı hala unutamam. Haşlanmış börülce ve otlar zaten sofradan hiç eksik olmazdı. Açtığım restoranın da bütün bunlara bir saygı duruşu olmasını umut ediyorum” diyor.
LOS ANGELES’TE DEDİKODU
Facebook’taki Ermeni Mutfağı sayfası sayesinde yurt dışından da pek çok dostu olduğunu aktaran Aris Gani, “Aslında işletmeye dönüştürmek zorunda kaldım. Müziğimi de misafirlerime canlı olarak sunuyorum. Türkçe nostalji, sanat müziği ve Livaneli müziği yapıyorum. Fransızca ve Yunanca şarkılar da takdim ediyoruz. Bu sene ilk sezonum olmasına rağmen pek çok insan memnun.
Ta Los Angeles’ta bile dedikodumuz yapılıyormuş. Mutfağıma soktuğum malzemelerimde çok titizim. Nar ekşisini Samandağ’dan, asma yaprağını Alaşehir’den getiriyorum. Sızma zeytinyağı ise yaşamın mucizesi saydığım en özel malzemem” sözleriyle yolu Güvercinlik’e düşenlere selam yolluyor.