Güncelleme Tarihi:
Cumhuriyet Mahallesi Meydanı’ndaki coşkulu kalabalığa seslenen Başkan Aziz Kocaoğlu, “Aranızda bu miting için Ankara’dan, İstanbul’dan Balıkesir’den, Bursa’dan gelen var mı?” diye sorarak AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingine gönderme yaptı. Kocaoğlu, “Meydana başka kentlerden insan getirip taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışanlara selam olsun” şeklinde konuştu.
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın her İzmir ziyaretinde Gündoğdu Meydanı’nı değişik illerden gelen insanlarla doldurduğunu ve 7-8 senedir de aynı şeyleri söylediğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti: “Bir belediye başkanı ile uğraşmak, ona laf yetiştirmek, koskoca Başbakan’ın hiç de ayıbına gitmiyor. Ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin, devletimin, milletimin başbakanı olduğu için, Sayın Başbakan’a söz söylemeyi kendime yakıştıramıyorum. Bizim devlet terbiyemiz bunu gerektiriyor. İki gün önce yine esti, yağdı gürledi. İzmir’de yaptıkları işleri biz size anlatayım: 11 kilometre kuzey çevre yolu. Yap-İşlet Devret ile ceplerinden bir kuruş para çıkmadan, arkadaşına yaptırdığı hava yolu terminali, biraz bölünmüş yol, bir de Beydağ Barajı. Yapılanların hepsi bu.”
KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ BAĞLARIZ
Adalet Kalkınma Partisi hükümetinin İzmir’i sevmediğini vurgulayan Başkan Aziz Kocaoğlu, “İzmir’e geliyorlar, ağza alınmayacak lafı söyleyip gidiyorlar. Bunlar İzmir’i ve İzmirliye sevmiyorlar. İzmir’e yatırım yapmıyorlar. Yapmasınlar! Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyelerimiz, İzmirli işadamlarımız ve 4 milyon İzmirliyle beraber kendi başımıza kalkınacak; insanı da, parası da, malı da, mülkü de, inancı da olan bir iliz. Biz 10 senedir zaten kendi kendimize kalkınıyoruz. Kendi gücümüz ile kalkınıyoruz, kendi göbeğimizi kendimiz kesmesini biliyoruz” şeklinde konuştu.
İMZA, SADECE İMZA İSTİYORUZ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP Büyükşehir Adayı Aziz Kocaoğlu, miting öncesinde gazetecilerin “Başbakan’ın İzmir’deki sözlerine ilişkin” sorularını yanıtladı. Merkezi hükümetten hiçbir şey istemediklerinin altını çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, sadece sıfır maliyetli imza istediklerini belirterek şunları söyledi:
“Kadifekale kent dönüşümünde Uzundere dahil, alan dahil yanmış bir kibrit çöpleri kadar katkıları yoktur. İZBAN’a gelindiğinde, 700 milyon TL kayıtlarımızda duruyor. Onlar AKP hükümeti döneminde TCDD’nin ne kadar para harcadığını söylerlerse, vatandaşların kıyaslama imkanı olur. Biz yapamadık diye bir şey yok! Biz yaptık, onlar geldiler beraber açtık. Onlar ne kadar para harcadılar ben biliyorum da, kendilerinin söylemesi daha doğru olur. Ayrıca bir de Gördes suyu problemi var. Bundan tam 30 seneden fazla bir süre önce İzmir’in suyu planlanırken, Ege Bölgesi’nin suyu, barajları planlanırken, bu bölgeden yani Gördes, Başlamış, Düveltepe ve Çağlayan Barajı’ndan İzmir’e şu kadar metreküp su verileceği planlanmış. Bu, İzmir’in yıllar önce kazanılmış hakkı. Gördes Barajı gündeme geldiğinde, biz bu hakkımızı talep ettik. Bugüne kadar bütün çalışmaları; arıtmasını, ishale hattını DSİ yapar, belediyeye teslim eder; parasını keserse keser, kesmezse kesmez. Belediye de alır, bu suyu kullanır; vatandaşına hizmet eder.
Ama burada bize ‘acaba bu sudan vazgeçerler mi?’ beklentisiyle ‘arıtmaları siz yapın’ dediler. Biz de suyu kaybetmeyelim diye Sarıkız’da bir arıtma yaptık ve 16.5 milyon TL para harcadık. Sonra Belkahve’de 48 milyon TL’ye ihalesini yaptığımız bir arıtma daha yapıyoruz; bu gelecek su için. Onlar da hattı yapıyorlar. Gördes’ten 60 milyon metreküp su alıyoruz. Bizim Tahtalı Barajımız 300 milyon metreküp. Veysel Eroğlu geliyor ‘İzmir susuzdu, biz verdik” diyor. Biz susuz değildik. 2008 yılında Ankara susuzdu. Sayın Başbakan geliyor, yaptığı işler belli; 12 senede İzmir’de 6 milyar 600 milyon TL’lik özelleştirme yapmış, karşılığında 5 milyar 300 milyon TL yatırım gerçekleştirmiş. Nerede İzmir’in 2013 yılında verdiği 40 milyar’ın karşılığı? Bu iş bu memlekete yakışmıyor! İzmir’e 6 ayda bir gelip bunları söylemek ne Başbakan’a yakışıyor, ne de bakanlara yakışıyor. Siz zaten İzmir’i gözden çıkartmışsınız. Bırakın biz kendi gücümüzle kalkınalım. Sadece önümüzü açacak, Ankara bürokrasisinde, bakanlarda tıkanmayacak imza istiyoruz; sıfır maliyetli. İmzanın mürekkebini de istiyorlarsa onu da veririz. Başka hiçbir şey istemiyoruz. Suyumuzu da kendimiz alırız, buluruz.”
İŞTE ŞEMSİYE HİKAYESİ
Başkan Kocaoğlu, yaşadıklarını şemsiye hikayesine benzetti: “Yağmurlu bir havada vatandaşın biri, ıslanmasın diye başka bir vatandaşı şemsiyesinin altına almış. Başlamış yürümeye ve konuşmaya. ‘Bak ben seni almasaydım ıslanacaktın, hasta olacaktın. Palton ıslanacaktı. Paçan çamur olacaktı’ diye söyleye söyleye giderken, adam en sonunda atmış kendini çamurun içine ve kalkmış ayağa demiş ki; ‘Kardeşim bundan da kötü olmazdı ya’. Bizim Gördes hikayemiz de böyle.”