Güncelleme Tarihi:
Takıntılı, asosyal bir kişiliğe sahip olan, daha önce de annesine saldırıp yaralayan, ancak ailenin izin vermemesi üzerine hastaneye yatırılamayan O.D.'nin, Canol ailesine, çocuk yaşlarda gürültü yapmamaları yönünde uyarıda bulundukları için, bunu içine atıp kin beslediği ileri sürüldü. Bu arada apartmanda her an birisine zarar vereceği yönünde beklenti olan O.D.'yi, olay günü elinde bıçakla gören sakinlerin, tek tek daireleri dolaştıkları, Canol ailesinin evinden yardım çağrısı geldiğini duyunca korkunç olayın ortaya çıktığı öğrenildi.
Geçen pazar günü saat 13.30 sıralarında, 1775 Sokak 132 numarada meydana gelen olayda, 20 yaşındaki O.D., alt katlarında oturan ve İstanbul'daki oğullarını ziyaretten dönen ailenin kapısını çaldıktan sonra 57 yaşındaki Serdar Canol'u bıçakla yaraladı. 50 yaşındaki Zerrin Canol'u ise, bıçaklayarak öldürdü. Olayın ardından polis ekiplerinin yakaladığı O.D., sevkedildiği adliyede tutuklandı. Yaralı Serdar Canol'un Ege Üniversitesi Hastanesi'nde tedavisine devam edildiği, hayati tehlikeyi henüz atlatamadığı bildirildi.
UYUŞTURUCUYA ALIŞMIŞ
Emniyetteki ifadesinde “gıcık olduğu için” Zerrin Canol'u öldürüp, Serdar Canol'u da yaraladığını söyleyen O.D.'nin, aile İstanbul'dan geldikten sonra, annesine alışveriş için dışarıya çıkacağını söyleyip komşularının dairesine gittiği, burada saldırıyı gerçekleştirdiği belirlendi. O.D.'nin, yardım gelmemesi, olayın ortaya çıkmaması için kapıyı da Canol çiftinin üzerine kapattığı tespit edildi. Bu sırada O.D.'yi, elinde bıçakla sokakta gören apatman sakinlerinin, kötü bir olay olduğunu düşünerek, tek tek dairelerin zillerine bastıkları, Canol çiftinin bulunduğu evden yardım çağrısı gelmesinin ardından ise, korkunç olayın ortaya çıktığı öğrenildi.
Bu arada apartman sakinlerinin ve çevrede oturan kişilerin anlattıkları da, katil zanlısının sağlıklı bir ruh yapısına sahip olmadığını ortaya koydu. Küçük yaşlarından itibaren içine kapanık bir psikilojiye sahip olan O.D.'nin, ilköğretim 6'ıncı sınıfa devam ettiği sırada arkadaşlarının da etkisiyle esrar ve uyuşturucu hap kullanmaya başladığı öne sürüldü. Bu duruma ailesinin müdahale etmesinin ardından eğitimini yarım bırakan O.D.'nin, psikolojik sorunlar yaşamaya başladığı anlatıldı.
TEDAVİYİ KABUL ETMEMİŞ
Ailesinin ısrarlarına rağmen psikolojik tedaviyi kabul etmeyen O.D.'nin, evinden hiç çıkmadığı, geceleri sabaha kadar evin içinde yürüdüğü yada bilgisayar oyunları oynadığı ifade edildi. O.D.'nin, geçen yıl da emekli öğretmen olan annesi Seyhan D.'ye (Seyhan Demir), saldırıp yaraladığı belirtildi. Bunun sonrasında hastanenin psikiyatri servisine yatırılmak istendiği, ancak annesinin “Oğluma bunu nasıl yaparım” diyerek izin vermediği öğrenildi. Takıntılı bir yapıya sahip olan ve küçük yaşlarında yaşadıklarını unutmayan O.D.'nin, Canol çiftine de, çocukken gürültü yapmamaları yönünde kendisine uyarıda bulunmalarından dolayı kin beslemiş olabileceği de ileri sürüldü.
O.D.'NİN ANNESİ, “HAYATIMIZ KARARDI”
İsimlerini vermeyen bazı apartman sakinleri, O.D.'nin, her an böyle bir şey yapabileceğini beklediklerini, kendileri için adeta saatli bomba gibi yaşadığını, sonunda da patlayıp insanların hayatını karattığını dile getirdi. DHA muhabirinin telefonla ulaştığı O.D.'nin annesi emekli öğretmen Seyhan D. ise, “Hayatımız karardı. Çok üzgünüz. Keşke kendisini öldürseydi, bize zarar verseydi ama bu olayı yapmasıydı. Öldürdüğü Zerrin Canol ile eşiyle hiçbir sorunumuz yoktu. Çok sıkı ilikimiz yoktu ama hiç kavgamız da olmadı. Severdim o aileyi. Bu tamamen oğlumun sağlıksızlığı” dedi.