Güncelleme Tarihi:
EĞER dışarıda yemek yiyeceksek, gideceğimiz yere karar vermek çok zamanımızı alıyordu. Bu karara varmak için acıkmayı beklediğimiz için de önce restoranı seçmek, ardından yemekleri beklemek azap haline geliyordu. Geçtiğimiz gün bu sorunu çözdük. Yeni bir karar aldık. Alsancak'ta Dönerciler Sokağı olarak bilinen sokağa girdik ve hiç düşünmeden önümüze gelen ilk restorana girdik.
KAPI önünde bir masaya oturduk. Kağıt servisler aynı zamanda mönü işlevi görüyor. Restoranın adı Cızbız. Ben restoranın isminden esinlenip cızbız köfte, arkadaşım Salihli Odun Köfte seçti. Garsonun odun köftenin koyun etinden yapıldığını hatırlatması doğrusu hoşuma gitti. Köftelerimizin yanına yoğurt ve görünce dayanamadığım patlıcan salatasından da istedik.
MASAYA oturur oturmaz garsonlar hemen iki şişe soğuk su getirdi. Özellikle sıcak yaz günlerinde bu uygulama yaygınlaştırılmalı bence. Önce yoğurtlarımız geldi. Küçük toprak kaseler içinde tek kişi için hazırlanmış hayli başarılı.
PATLICAN salatasının rengi çok güzeldi. Küçük kesilmiş domateslerle süslenmiş ve zeytinyağı ile lezzetlendirilmiş. Bir artı puan daha. Birkaç çatal daha alınca kararımı biraz erken verdiğimi fark ediyorum. Yağ doğru, ama limon yanlış.
Salataya son zamanlarda çok sık kullanılan konsantre limon suyu konmuş. Sıcağın etkisiyle keskinleşmiş ve zeytinyağının bile gideremediği istenmeyen bir ekşilik hakim olmuş.
NEYSE, fazla beklemeden köftelerimiz geldi. Odun köftesi alışık olduğumuz gibi isli değildi. Salihli’de, yağlı koyun etinden hazırlanan kıymadan yapılan köfteyi şişe takıyorlar ve alevli odun ateşine uzatarak pişiriyorlar.
Köfte pişerken hafifce isleniyor ve ete çok hafif bir is lezzeti de geçiyor. Salihli Odun köftesini de bence farklı yapan bu lezzet. Sanıyorum Cızbız’da köfte ızgara üzerinde pişmiş, köfteye ismini ve lezzetini veren hafif is tadından da mahrum kalmış.
CIZBIZ köfte, hoş bir sürpriz yaptı beni çocukluğuma götürdü. Tabağımda közde domates ve biber eşliğinde şekilleri annemin köftelerine benzeyen Cızbız köfteler duruyordu.
HANİ o bildiğimiz kuru köfte şekli vardır ya onlardan, ama ızgarada piştikleri için bunların ortaları biraz bastırılmış. Köftelerim yumuşacık, çok iyi pişmiş ve lezzetliydi.
KOLAK ve suyla birlikte yaklaşık 9 milyon lira ödedik. Biz kalkarken masayı toplayan garsonun alıp götürdüğü, içinden birkaç dilim alınmış ekmek sepeti aklıma takıldı. Masadan artan ekmekler ne oluyor acaba diye düşündüm. Küçük özel ekmekler hazırlanırsa israfın önleneceğini söyledim.
SEVGİLİ arkadaşım, keyifli bir yemekten sonra böyle şeylerle canını sıkmamam gerektiğini hatırlattı ve eğer uslu olursam beni yeni keşfettiği, diyet dondurma da bulunduran pastaneye götüreceğine söz verdi.
TELEFON: 464 34 54 (Evlere ve işyerlerine servisi var)