Güncelleme Tarihi:
SÖKE deyince aklıma hep beyaz altın pamuk gelir. Sanki başka hiçbir şey yetişmezmiş, başka bir dünya yokmuş gibi. Sökeli deyince de hep pamukçu aklıma gelir, bir de Samim Kocagöz. Sanki başka uğraş, başka meslek yokmuş gibi. Oysa bilirim ki, Söke'de avukat da vardır, futbolcu da, öğretmen de berber de. Elbette, Samim Kocagöz dışında sanatçı da vardır, sanatsever de.
İŞTE Sökeli sanatçılardan Adülkadir Güler, şair ve yazar hemşehrilerini bir kitapta toplamış. Sökeliler için kaynakça sayılacak bir güldeste, bir gurur belgesi. Samim Kocagöz'den, İskender Özturanlı'ya; Abdükadir Güler'den İskender Cenap Ege'ye Sökeli sanatçıların yaşam öykülerinin ve yapıtlarından örneklerin yer aldığı kitabın övülesi bir özelliği daha var. Kitabın kapağının altında ‘‘Sarıkemer Belediyesi Kültür Armağanı'' yazıyor. Bunu son yıllarda sıkça gözlemliyoruz. Belediyeler artık yalnızca, su, yol, kanalizasyon gibi klasik hizmetlerle yetinmiyorlar. Sanata, spora, güzel değerlere sahip çıkıyorlar. Ne güzel. Oldum bittim, Anadolu kentlerinde, binbir zorluk ve emekle yaratılmış bu tür yapıtlara büyük saygı duymuşumdur. Bilirim ki onlar, eş dost kayırması olmadan, torpilsiz, kendi yağıyla kavrulan bir çabanın ürünleridir. Bir içtenlik belgesidir. Bu çabayı gösteren ve yanda bir şiirini okuyacağınız Abdülkadir Güler'i ve Sarıkemer Belediyesi'ni kutlamamak elde mi! Bu arada, tüm şiirseverlerin, tüm sanatseverlerin, tüm insanların yeni yılını ve bayramını yürekten kutluyorum. T.K.
BİR USTADAN
KARADUT
Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem balımsım, salkım saçak
Petek isen balımsın, ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın
Bedri Rahmi EYÜBOĞLU
HAFTANIN ŞİİRİ
BİR ŞEHRİ ÖLDÜRMEK
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Az önce başladı bu şehir göçmeye kendinden
Bir keski çoktan başlamıştı işlemeye
Bir şeyler yazılıyordu
Bembeyaz mermere
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Sokak lambalarının ışıkları titredi önce
Sonra aşina caddeler boğuldu karanlığa
Boğuk boğuk çocuk ağlamaları karıştı
uzak siren seslerine
Yaşam ıslığı yarım kaldı şehrin dudaklarında
(Şehir korkuyordu kendi sesinden)
Az önce bir mezar kazmaya başladı
Öylesi ağır, ama derinden
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Şehrin yıldızlarını bavuluna doldurarak
Bir bavul kadar bomboş kaldı şehir
Bir yalnızlık kuşatmasıydı bu
Kapkara bir keder karartması gibi
Bir hüzün istilasıydı bu
Ve şehir az önce yenilmişti,
haritalardan siliniyordu
Artık tüm saatler
Tükenmiş bir soluğu gösteriyordu.
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Kendini terkediyordu boşalmış bir şehir yalnızlığına
Uğultulu bir devriliş dev ağaçlarda
Gök devriliyordu şehrin üzerine,
şehir yağıyordu hıçkırıklar içinde
Gidiyordu işte tüm kalanlarını da başka bir şehre vermeye
Ve çoktan verilmeye başlanmıştı
Ölüm ilanları gazetelere
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Tüm yanılsamalırını yüklenerek
Somuttan soyuta, varlıktan yokluğa,
Hepten hiçe bir yolculuktu bu
Bir kuşun bir ağaç gövdesine yuva yapmasıydı bu
Bir tırtıl ölü doğacak bir kelebek için kozasını örüyordu
Bir imam ağır ağır çıkarak merdivenleri
Bir yaşamı mırıldanıyordu.
Az önce, intihar hazırlıkları içinde
Bir cinayet işlendi düpedüz
Bütün şehir gözlerini yumdu
Katili bir ben gördüm
Az önce bir kadın gitti bu şehirden
Ve ben az önce öldürüldüm
Zeki KUMOVA
GECELERİ SEVMİYORUM
Geceler soğuk, sessiz, tek başına geceler
Umutsuz, uykusuz, durmaz seni heceler
Yalnız sesin eşlik eder, içimdeki sırdaşım
Bir de hayalin, yanımdaki tek yoldaşım
Sabah olmayı bilmez, güneşi örtmüş hüzün
Yanımda yoksun ya, karışmış gecem gündüzüm
Birbirini kovalar elemler, dertler gamla
Rüzgarlar yaslı eser, sözleşmiş sanki yağmurla
Saçaklar da ağlıyor, gözyaşımla yarışan
Boğazımda düğümlenen sesime hıçkırıklar karışan
Geceleri sevmiyorum, gel de içime güneşler doğsun
Gel de dalga dalga mutluluk, dünyamı sevince boğsun.
N.ERGÖÇMEZ
BAYRAM
Bu gün bayram
Dostluk, kardeşlik, erdemlik
Yakın, derin ve uzak
Her yer gün aydınlığınca sıcak
Duman tütsün her ocak
Kardeşçe, dostça merhaba
Bayramın kutlu olsun ey dost
Güvercin mavisi aydınlık
Defne yeşili huzur,
Çocuklara salıncak
Ve her geline bir duvak
Bugün bayram. Küçük büyük herkese
Candan diyorum merhaba
Tüm kötülükle inat
Her şey gün aydınlığınca sıcak
Abdülkadir GÜLER