Anadolu Kaplanı yoğun bakımda

Güncelleme Tarihi:

Anadolu Kaplanı yoğun bakımda
Oluşturulma Tarihi: Ekim 08, 2008 00:00

Denizli’de, tekstil ve mermercilik gibi lokomotif sektörler zor durumda. 154 ülkeye ihracat yapan tekstil ve giyim sanayicileri ile esnaf kan ağlıyor.

DEVLET yatırımı almadan tekstil ve giyim sektöründe özel teşebbüsün göstermiş olduğu başarıyla ’Anadolu Kaplanı’ unvanı alan Denizli’de, tekstil ve mermercilik gibi lokomotif sektörler yoğun bakımda. 154 ülkeye ihracat yapan Denizli’nin tekstil ve giyim sanayicileri kan ağlıyor. Denizli’nin sorunlarını konuşmak için Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Katrancı, Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Denizli Barosu Başkanı Avukat Adil Demir, Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici, İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Bülent Altunay, Denizli Sanayiciler ve İşadamları Derneği Başkanı Gültekin Okay Salgar, Muhasebe ve Mali Müşavirler Odası Genel Sekreteri Mehmet Sarıgöl ile kentin tarihi Meserret Sokağı’ndaki tarihi Denizli Evi’nde bir araya geldik. Doğan Haber Ajansı muhabiri Ferah Işık, kentin önemli sivil toplum örgütlerinin başkanlarıyla Denizli’nin sorunlarını konuştu. Sanayiden, tarıma, toprak ve su kirliliğinden istihdama, son yıllarda yapılamayan yatırımlardan trafik sorunlarını dinledi. Sivil toplum örgütlerinin başkanları, Denizli’nin sorunlarının Türkiye’nin sorunları ile paralel olduğu konusunda fikir birliğine varırken, ivedilikle can çekişen sektörlerin içine düştüğü dar boğazdan kurtulunması için çareler bulunmasını, başta çevre, sanayi ve isdihdam konusunda radikal önlemlerin şart olduğunu belirtti. Esnaf Odaları Birliği Başkanı Musa Çelikkol, zirveye katılamadı. İstanbul’dan sonra en fazla kredi kartı borcu olan Denizli’de icralık insan sayısı da her geçen gün artıyor. İşte sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin Denizli’nin sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili görüşleri:

Meyve sebze üretemiyoruz

Ziraat Odası Başkanı Hamdi Gemici:


"Sanayi kuruluşları, yatırım, istihdam, ihracat elbette çok önemli. Denizli’nin en önemli sorunu bize göre, toprak ve sulama sularımızın hızla kirlenmesidir. Sulama suyunun kalitesi çok düşük. İhracata yönelik meyve sebze üretemiyoruz. Üreticilerimiz, Avrupa Parakendeciler Birliği’nin (EUREP) İyi Tarım Uygulamaları Belgesi’ni alamıyor. Organize Sanayi Bölgesi’nde biyolojik arıtma yapılıyor. Meyve ve sebze tarlalarına ağır materyeller içeren kirli sular giriyor. Ağır materyallerin kanserojen etkisi var. Bu topraklarda yetişen meyveleri tüketmek çok riskli. İnsanlarımız kanser oluyor. Topraklarımız temiz sularla sulanmalıdır. Elektriğe yine zamlar geldi. Bu zamlar vatandaşı ve çiftçiyi olduğu gibi işadamlarını da çarptı. Bence, arıtma tesisleri daha az çalıştırılacak, su ve toprağımız daha da kirlenecek. Denizli’de sanayi ile tarımın birlikte, elele büyümesini bir türlü başaramadık. Bu iki sektör bir türlü kaynaşamadı. Tarımda küçülme devam ediyor. Artık üretici şeker pancarı ve pamuk ekmiyor. Bu küçülmenin önüne geçilmelidir. Akaryakıt, gübre ve elektriğe gelen zamlar insanımızın belini büküyor. Sulama sularındaki elektrik paraları çiftçilerin girdilerini arttırıyor. Kısacası, Denizli’de tarımın sorunları giderilmeli, tarım ile sanayi barışık olmalıdır. Kirlenen sularımız ve topraklarımızı temiz hale getirmek 50 yılımızı alabilir. Kirlenen su ve toprak yüzünden Denizli ekonomisi milyonlarca YTL zarar görmektedir. Çözüm ise, temiz sular ve temiz toprağa kavuşmaktır."

Sanayici olmak istenmiyor

Denizli Sanayiciler ve İşadamları Derneği Başkanı Gültekin Okay Salgar:

Denizli’nin kentsel, sanayi ve yatırım sorunu var. Kentsel sorunların çözümünün aciliyeti yok. Sanayinin ve yatırımın sorunu çok büyük. Bu iki sorun, Denizli’yi genel olarak olumsuz yönde etkilemektedir. Denizli’yi Denizli yapan yatırımcıdır. Kente para girmiyor. Denizli’de sanayici sıkıntılıysa berber de, bakkal da, kasap da sıkıntılıdır. Zincirleme sıkıntı her kesimi etkiliyor. Sanayicimiz yatırım yapamaz hale geldi. Yatırımlar durdu. Denizli, yılda yüzde 10 büyüyordu. Büyüme tamamen durdu. Deyim yerindeyse, ekonomimiz yoğun bakımda. Artık insanlar sanayici olmak istemiyor. Faizler yüksek, döviz düşük, YTL değerli. Çevreciler sırtımızdan inmiyor. Artık, karsız bir işle uğraşıyoruz. İşsizlik artıyor. Eskiden Denizli, aldığı gözle işsizliği önlüyordu. İşçi bulabilmek için her gün gazetelere ilanlar veriyorduk, şimdi işçi çıkarıyoruz. Denizli’de bile işsizlik var, Türkiye’nin durumu vahim demektir. Allah yardımcımız olsun. Benim derneğimin 170 üyesi var. Hepsi de Denizli’nin kalburüstü sanayicileri. Denizli ekonomisine bunlar yen veriyor. Her hafta, 10 sanayiciyi yönetim kuruluyla birlikte ziyaret ediyorum. Herkes ağlıyor. Sıkıntı çok büyük ve ciddidir. Öncelikle yatırımcının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Sanayici rahat nefes alırsa, Denizli sokaklarındaki insanlar da rahat nefes alır. Elbette, başka sorunlarımızda var. Çevre sorunlarımız var, ulaşım da sorunlarımız var, alt yapı da sorunlarımız var. Ama en acili sanayinin sorunlarıdır. Kentsel sorunların aciliyeti yoktur."

Binalar ne kadar dayanıklı

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Ümit Bülent Altunay: Denizli birinci derecede deprem bölgesi. Mevcut yapıların performansı ve depreme dayanıklılığı bir an önce belirlenmelidir. Olası bir depreme karşı ivedilikle önlemler önlemler alınmalıdır. Mevcut yapı stoklarının güçlendirilmesi gerekiyor. Bunlar olmazsa, Denizli yakın gelecekte çok büyük felaket yaşayabilir. Bilim adamları, Denizli’de her an deprem olabileceğini sürekli gündeme getiriyor. Ama, herkes ekonomik krize kilitlenmiş durumda. Ekonomi de kriz başlar, biter, hayat normale dönebilir ama depreme karşı önlem alınamazsa ve bir deprem olursa Denizli bunun yaralarını 50 yılda zor sarar. Mevcut yapı stoklarının depreme ne kadar dayanıklı olduğunun bilinmemesi Denizli’nin en önemli sorunudur. Kuşkusuz başka sorunlarımız da var. Sanayi kuruluşlarının arıtma tesislerini tam randımanlı çalıştırmaması büyük çevre kirliliği yaratmaktadır. Ulaşım, içme suyu, kanalizasyon çalışmaları yetersiz. Belediyeler, alt yapı sorunları için projeler üretip uygulamalıdır. Bir de başımızda TOKİ diye bir bela var. Denizli’de inşaat sektörü kentin en önemli lokomotif sektörlerinden biri iken, durma aşamasına gelmiştir. TOKİ, son bir yılda 2 binin üzerinde konut yapmıştır. Bu da sektöre büyük darbe vurdu. TOKİ, sektörden elini çekmelidir."

Döviz kurları belimizi büktü

Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer: "Denizli Türkiye’deki ekonomik sıkıntılardan diğer illere göre daha fazla etkilenmiştir. Nedeni üç önemli olumsuz gelişmedir. Bunlar, Denizli ekonomisinin ihracata dayalı olması. 5084 sayılı teşvik yasasının getirdiği olumsuzluk. Döviz kurlarının çok düşük olmasıdır. 2008 yılına kadar Denizli’nin ihracat artışı Türkiye ihracat artışından daima fazla idi. Bu yılın başından itibaren Denizli ihracat artışı çok yavaşlamıştır. İhracat yapan firmalarımızın bazıları zararına, bazıları sıfıra yakın karlılıkla çalışmaktadır. Denizli’de ithalat ihracatın yüzde 10-15’i kadar idi. 2007-2008 yıllarında ithalat artmıştır. İthalatımız yıllık 1 milyar dolara yaklaşmıştır. Bu gelişmelerin en önemli nedeni aşırı değerli Türk lirasıdır. Rekabet gücümüz kaybolmuştur. Denizli’ye 90’lı yılların başından beri çok yoğun yatırım yapılmıştır. Her yatırım yapan firmanın borcu olması çok doğaldır. Firmaların bu borçlarını sağlıklı bir şekilde çevirmeleri gerekir. Şimdiki ortamda firmalarımız borçlarını çevirememektedir. 2007 yılı sonu itibariyle ilk defa Denizli’de sigortalı işçi sayısında azalma olmuştur. Bu azalma tekstil sektörü ağırlıklı olarak ortaya çıkmıştır. Denizli’de hareketli istihdam dostu inşaat sektörü vardır. İnşaat sektöründeki işlerimiz son 10 ayda tamamen durdu. Bütün Türkiye’de olduğu gibi konut fiyatlarında ve kiralarda küçük gerilemeler ortaya çıktı. Bütün bu gelişmeler esnaf ve ticaret kesimini olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak: Yatırımlar durma noktasındadır. Geniş istihdam alanı, yeni bir sektör yaratacağız. Üniversite ile tekno-park kuruyoruz. Yakın zamanda faaliyete geçilecektir. Burada yüksek teknolojiye dayalı yeni firmalar, yeni iş olanakları ve istihdam yaratılacaktır."

Her dokuz kişiden biri icralık oldu

Baro Başkanı Adil Demir:

O kadar çok sorunumuz var ki, say say bitmez. Asgari ücretli bir vatandaşın et alamaması ona göre en büyük sorundur. Evini sel suları basmış bir gecekondulunun yaşadığı bu sorun da o kişinin en önemli sorunudur. Denizli’de ekonomik ve çevresel sorunlar var, doğrudur. Ancak, dikkatlerden kaçan çok önemli bir sorunumuz var. O da sosyal hayatın hızla değişmesi, aile kurumlarının yıkılması, icra dosyalarındaki fazlalıktır. Denizli’de yaşayan her dokuz kişiden biri icralıktır. Yılda ortalama iki binin üzerinde çift boşanıyor. Bu da ahlaki çöküntüye ve aile kurumunun parçalanmasına neden oluyor. Parçalanan ailelerin çocuklarının yaşadığı sorunlar herkesçe bilinmektedir. Boşanma vakaları Türkiye standartlarının çok üzerinde seyrediyor. Denizli’nin bana göre en önemli sorunlarından biri de trafik ve altyapıdaki yetersizliktir."

180 bin kişi kriz yaşıyor

Esnaf Odaları Birliği Başkanı Musa Çelikkol:

"Denizli’de esnaf kan ağlıyor. Esnafımız kepenk kapatma eylemlerine başladı. Denizli’nin 900 bin nüfusu var, il genelinde 60 bin esnaf bulunuyor. 60 bin esnafın eş ve çocuklarını 3’e çarpsak 180 bin kişi yapar. Denizli’de 180 bin kişi büyük kriz yaşıyor. 60 binin üzerinde esnafı olan Denizli’nin en önemli sorudu, esnafın yaşadığı sorunlardır. Esnaf sattığı malın yerine aynısını alamıyor. Çünkü mallara sürekli zam geliyor. Esnaf bu gün 5 liraya sattığı malı ertesi gün 10 liraya satın alamıyor. Yani önünü göremiyor. Herkes Türkiye’nin çıkarlarını düşünmelidir. Türkiye’nin çıkarı demek, esnafın zarar görmemesi demektir. Devlet tefeci zihniyeti ile yönetilmemelidir. Eğer tefeci zihniyeti ile yönetilirse devlete gerek de kalmaz. İnsanlar o zaman tefeciye gidip kredi alırlar. Türkiye’de yıllardır sıkça yaşanan ekonomik sıkıntılardan en fazla etkilenen kesim esnaf ve sanatkarlardır. Batı standartlarındaki araç ile gereçlerden yoksunlar. Acilen yeni bir vergi reformuna ihtiyacı vardır."

Devlet özel teşvik vermeli

Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Hüseyin Katrancı:

Tekstil işletmelerinin borç batağında erimesi, küçük ve orta ölçekli esnafın zor durumda olması Denizli için en üzücü tablodur. En önemli sorun Türkiye’nin sorunudur. Bu sorun, yaşanılan ekonomik kriz ve yatırımların durma noktasına gelmesidir. Denizlili yatırımcılara yeni iş sahaları açılmalı, istihdam alanları yaratılarak sosyal başıra katkıda bulunulmalıdır. Sosyal barışımız tehdit altındadır. Başta tekstil, mermer ve turizm olmak üzere devletimiz Denizli’ye özel teşvikler vermelidir. Devlet, Denizli’den bu güne kadar bir koyup üç aldı. Yeni teşviklerle daha fazlasını alacağını unutmamalıdır. Sadece mermer sektöründeki sorunlar giderilse Denizli’de 150 bin kişilik yeni istihdam alanı geliştirilecek, sadece bu sektörden 60 milyar dolarlık ihracat yapmamız hayal olmayacaktır. Denizli’nin mevcut turizm potansiyeli iyi değerlendirilmeli, dünyaca ünlü mark şehir haline gelmeliyiz. Sivil havaalanına daha dün kavuşan Denizli ülke içi ve ülke dışı seçenekli hava ulaşımı yapamamaktadır."

Halka açılmalıyız

Muhasebe ve Mali Müşavirler Odası Genel Sekreteri Mehmet Sarıgöl:

Denizli’de ticari ve sınai faaliyetler halen aile işletmeleri çapında yürütülmektedir. Bu işletmeler çağdaş yönetim tekniklerini kullanmak ve halka açılmak konusunda ketum bir tutum sergilemektedir. İşletmelerimizin halka açılmaması nedeniyle Avrupa ile kıyaslandığında küçük işletmeler olarak sınıflandırılmaktadır. Bu da uluslararası rekabet ortamında Denizli’nin çok gerilerde kalması anlamına geliyor. İşletmelerimiz aile işletmesi yapısından kurtulup çağdaş bir kurumsal yapıya bürünmelidir. Sosyal ve ekonomik yapıdaki bu gelişmemişlik, Denizli’deki siyasi yapıda da sonuçlarını açıkça ortaya koymuş, Denizli seçmenlerinin temsilcileri ülke siyasi yaşamı üzerinde etkili olamamıştır. Bu durum Denizli’nin en önemli sorunlarından biridir. Denizli’nin hemen yanı başında bulunan Uşak ve Afyon illerinde yatırımların desteklenmesi, Denizli’de yatırımların durmasına neden olmuştur. Üretim ve pazarlamada da sorunlarımız var."

YARIN: Manisa’da çevre kirliliği isyanı
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!