Ameliyatta görünmez kaza

Güncelleme Tarihi:

Ameliyatta görünmez kaza
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 2000 00:00

Haberin Devamı

SİZE ilginç bir iş kazasından söz edeceğim. Kazanın olduğu yer Eşrefpaşa Belediye Hastanesi'nin ameliyathanesi. Kazazede, kardiyolog Mustafa Tahtasız. Kaza nedeni, elektrik kaçağı. Geçtiğimiz günlerde Dr. Tahtasız bir hastaya kalp pili takar. Malzemeleri toparlarken, ameliyat yerini görmek için kullanılan ışık kaynağını alır. Almasıyla 220 volta tutulması bir olur. Sağ omuzu yerinden çıkar. Çocukluğunda alışkanlık halini alan, son 3-4 yıldır unuttuğu omuz çıkığı tekrar gündeme gelir. Şimdi Dr. Tahtasız sağ omuzu bandajlı dolaşıyor. Kaza içinse ‘‘Kendi dikkatsizliğim'' diyor. Doktorların kaçak olup olmadığına bakmak görevleri arasında mı bilemem. Ama kazadan cerrahların ders alıp, yanlarında kontrol kalemibulunduracaklarını inanıyorum.

Nehrozoğlu da yetmedi

BÜYÜKŞEHİR Belediyesi'nin acil kurtarma ve sağlık birimi AKS-110'un kuruluşunu duyurmak için bilbordlar da kullanıldı.

OLUŞUMU övgüyle karşılarken, yıllardır aynı hizmeti veren ve olaya ulaşma süreleri ortalama 6.3 dakikaya inen 112'yle güçlerini birleştirip, tek komuta merkeziyle hizmet vermelerinin daha yararlı olacağını yazdım. Böylece vatandaşta 112- 110 ikilemi yaratılmayacaktı. Acil Tıp Derneği de aynı çağrIda bulundu.

AYNI mantıkla hareket eden 112'nin patronu İl Sağlık Müdürlüğü de AKS'çılarla masaya oturmak için Vali Kemal Nehrozoğlu'nun aracılığına başvurdu. Ama çağrı geri çevrildi, Nehrozoğlu'nun aracılığı da yetmedi. Şimdi ne mi oluyor? Aynı olaya (Kaynak israfına güzel bir örnek) hem 112, hem 110 ekipleri koşuyor. İki ayrıntı önemli. Birincisi insangücü. Çünkü AKS'ın sadece Eşrefpaşa Hastanesi'ndeki ambulansında bir doktor var. O göreve gittiğinde diğerlerinde doktor beklemeyin. İkincisi, olaya ulaşma süresi. Biz ölçüp biçmedik. Bunu herhalde kendileri yapmış ki aldıkları sonuç üzerine 110'un bilbord reklam metinleri değişti. Ya da birileri iddialı çıkışlarına fren yaptırdı. ‘‘9 dakikada kaza yerine ulaşır'' sloganının yerini ‘‘3 tuşla kaza yerine ULAŞIR'' aldı. ‘‘7 gün 24 saat hayat kurtarır'' mesajı ‘‘7 gün 24 saat KURTARIR, 110 YAŞATIR'' oldu. Bu değişim dikkatli gözlerden kaçmadı.

Doktor adayları utandırdı

14 Mart Tıp Bayramı kutlama organizasyonunu bu yıl Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi üstlendi. Açılış günü Doç. Dr. Özen Aşut, müdürlüğünü yaptığı TTB Genel Pratisyenlik Enstitüsü ile Pratisyen Hekimlik üzerine bir konferans verdi. Salon boştu, Aşut, çoğu emekli, az sayıda uzmana anlatmak zorunda kaldı, pratisyen hekimliği. Yollarına ışık tutacağı pratisyen hekim adayları ise yoktu. O Ankara'dan anlatmaya geldi, aynı binanın üst katlarındaki yüzlerce doktor adayından zahmet edip dinlemeye gelen olmadı. Herhalle ellerinden tutulup getirilmeyi beklemediler. Bu ayıp onlara yeter, duyarlılıkları da bizim genç nesil hekimlere bakış açımızı belirlemeye.

TOPLANTIDA KULİS YOKTU

GEÇTİĞİMİZ akşamlardan birinde Endülüs Meyhane'nin müşterileri arasında Ege Üniveristesi Tıp Fakültesi'nin bazıları emekli, ünlü profesörleri vardı. Eski rektör Sermet Akgün, şimdiki rektör Refet Saygılı, Refik Çapanoğlu, Fikret Cüreklibatur, Özdemir Yararbaş, İstemi Nalbantgil. Grupta tıp dışından tek profesör ise rektörlüğe soyunan, Saygılı'nın yardımcısı Ali Rıza Karacan'dı. Belki Saygılı emekliliğe hazırlanıyor, Karacan da destek arıyordu rakı kadehlerini kaldırırken. Ama öğrendik ki keyifli masa, Cüreklibatur'un organizasyonuyla sık sık biraraya gelir, anılarını tazeleyip, felekten bir gece çalarmış. O geceki buluşmanın öyle rektörlük seçimleriyle, kulis yapmak gibi bir nedeni yokmuş.

Hekimlerle ilgili bazı gerçekler

Bazı hekimler günde 1-2 saat uyumadan kendilerini toplayamazlar. Actuel Medicine Dergisi'nden

Diş tedavisinde çağdaşlaşma sözü

DENİZLİ Devlet Hastanesi Başhekimi Remzi Başar, tepkilere yol açan diş polikliniğinde ‘‘bir yıl sonraya randevu'' döneminin yakında kapanacağını vaadetti. Başar, Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un sözünü verdiği 441 milyar lira ödeneğin gelmesi halinde çağdaş düzeyi yakalayacaklarını söyledi.

YENİDEN yapılanma çalışması başlattıklarını belirten Dr. Başar, ‘‘Para gelirse ek bina altı ayda bitecek. Ameliyathaneler ve yeterli personel bulunmasına karşın, yer ve alet eksikliği nedeniyle bazı tedaviler için bir yıl sonraya randevu veren diş ünitesi modern ve sağlıklı olacak'' dedi.

TÜRKİYE'nin sayılı hastanelerinden biri olmayı amaçladıklarını belirten Başar, hayırseverlerin desteğini beklediklerini kaydetti. Başar, ‘‘Bizden önce görev yapanlar büyük yatırımlara imza attı. Hamleyi sürdüreceğiz. Spastik Çocuklar Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi de açacağız'' dedi. Mustafa PAKSOY

Tepecik SSK’da başhekimlik yarışı

SSK Tepecik Hastanesi Başhekimi Gülsen Okan da pekçok başhekim gibi görevden alınma, dönmeyi yaşamıştı. Memurluğunda 65 yaş sınırı gelip çattı, Dr. Okan emekli oldu, 5 yıllık görevinden sessiz sedasız ayrıldı. Görev süresinin dolduğu tarih bayrama denk geldiği için veda töreni tatil öncesinde yapıldı. Nedense, kimselerden habersiz. Dr. Okan'a yeni yaşamında herşeyin gönlünce olmasını diliyorum.

Politik olmasın

İKİNCİ dileğimse, bölgenin yükünü çeken hastanenin yeni başhekim atanma sürecinde politikacıların oyuncağı olmaması. SSK'lı hastaların da, hastane çalışanlarının da bu makam üzerine oynanacak oyunlara tahammülü yok. Çünkü sadece seans ve aktörlerin değiştiği, hep politikacı imzalı kopya senaryolu filmler vizyona giriyor. Yönetmeliğe göre, başhekimin klinik şefi olması ilk koşullardan biri. Dışarıdan atama da yapılabilir. Dolayısıyla politikacılar şimdiden ellerini ovuşturmaya başlamışlar, ne de olsa yeni bir güç gösterme sahnesi boşalıyor. ‘‘Kim kimin adamı, başhekim kim olacak'' sorularına yanıt aranan hastane ilginç gelişmelere gebe.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!