Güncelleme Tarihi:
İl Halk Sağlığı Müdürü Doç. Dr. Mustafa Tözün ve beraberindeki ekip, kadınların ‘altın günü’ olarak bilinen buluşmalarına konuk olacak. Bu ziyaretlerde diyetisyenler, kadınlara pasta, börek ve çörek yerine Akdeniz mutfağından sağlıklı gıdalar ve meyve tüketilmesini önerecek. İkramların örnek listesi çıkarılarak bu gıdaların karbonhidrat ve kalori bakımından yüksek olması nedeniyle sağlık açısından zararları anlatılacak. Ayrıca, üniversitelerin gıda mühendisliği bölümleri işbirliğinde hazırlanan ‘Sağlıklı İkramlar’ adlı tarif kitapçıkları dağıtılacak.
Fiziksel aktivite
Doç. Tözün, obezitenin sağlık sorunu olmasıyla birlikte pek çok kronik hastalığı tetiklediğini söyledi, “Obezitinin varlığı pek çok hastalığı da beraberinde getiriyor. Aslında obeziteyi önlediğinizde birçok hastalığın önüne geçmiş de oluyorsunuz. Obeziteyi önlemek için iki önemli adım var. Birinci adım fizik aktivitelerinin artırılması. Biz bu noktada bir proje yaptık. Müdürlüğümüz çalışanları cuma günleri işe eşofmanla gelerek spor aktiviteleri gerçekleştiriyor. İlçelerimizde halkın katıldığı yürüyüş programları da düzenliyoruz” dedi.
Dengeli beslenme
Obeziteyi önlemede sağlıklı ve dengeli beslenmenin de ikinci adım olduğunu belirten Doç. Mustafa Tözün, şöyle devam etti: “Obezite görülme sıklığı kadınlarda daha fazla. İş kadınlarına oranla ev kadınlarının hareketsiz olmaları nedeniyle obeziteye maruz kalma riskleri daha yüksek. Biz de bu yüzden ev kadınlarına yönelik yeni proje geliştirdik. Ev hanımlarımız bir araya gelmek için ‘altın günü’ adı altında organizasyon düzenliyorlar. Bu buluşmalarda hamur ağırlıklı yiyecekler tüketiliyor. İyi bir organizasyon ama yanlış bir beslenme çeşidi. Biz de bunu önlemek için diyetisyenlerimizden oluşan bir ekiple altın günlerini ziyaret ederek ev hanımlarımıza pasta, börek ve çörek yerine Akdeniz mutfağının ve meyvelerin yer aldığı beslenme çeşidi önerisinde bulunacağız. İlk etapta belirlenen evlere gideceğiz.”
Ben de kilo verdim 89’dan 83’e düştüm
Ben de kilo verdim. Eskişehir’den İzmir’e geldiğimde 89’dum, şimdi 83 kiloyum. Doğru beslenme ve spor artık bilincimizde var.
İzmir’deki tablo ülkeden farksız
İzmir’de Türkiye genelinden farklı istatistikler çıkmıyor. Çıkmasını bekledim aslında. Burası Akdeniz mutfağına yatkın. Çocuklarda da obezitenin artışı çok önemli. 5-18 yaş arasında yapılan araştırmalarda yüzde 10’lara çıktığı gözleniyor. Ben kabaca diyorum ki, üç kişiden biri obez. Aşırı kiloyla beraber neredeyse yarı yarıya. Obezite dediğimizde yüzlerce hastalığın kökenine iniyoruz. Şeker, kanser, kalp gibi...
Çocuklara zayıflamış Nasreddin Hoca filmi
Gediz Üniversitesi’nden Zülfikar Bayraktar’la beraber bir çalışmamız daha var. Proje ona ait aslında. İç resimlerini yapmışlar. Nasrettin Hoca’yı zayıf çizmişler. Keloğlan soruyor: “Hocam nasıl zayıfladın?” Bunları diyaloga çevirecekler. İlkokullara kitap olarak basılmasını düşünüyoruz. Üniversiteyle protokol imzalayacağız.
Alışkanlıklar çok kolay değişmiyor
Çalışmalar uzun süredir devam ediyor, ama alışkanlıklar kolay kolay değişmiyor. Bizdeki kültürde yemek sevgi gösterisidir ya... Kemalpaşa’ya gittik, etkinlikler yaptık, ödüller verildi, yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. “Müdürüm size bir sürprizimiz var” dediler. Bir baktık sofrayı donatmışlar. Yemesen “Yemedi” diyecekler, yesen anlattıklarımız başa dönecek.