Burak GEZEN- Ersan KÜÇÜKKURU/ÇANAKKALE
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2014 01:06
ÇANAKKALE'de düzenlenen 'Hayalden Gerçeğe Girişimcilik' konulu panelde TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı ve Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, Pepe Çizgi Filminin Yaratıcısı Ayşe Şule Bilgiç, kendinden örnekler vererek gençlere önerilerde bulundu.
TOBB Genç Girişimciler Kurulu ile ÇOMÜ Bakış Açısı ve Koordinasyon Topluluğu işbirliğiyle düzenlenen 'Hayalden Gerçeğe Girişimcilik' paneli İÇDAŞ Kongre Merkezi Seyit Onbaşı Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Panelin moderatörlüğünü TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı ve Marmara Bölge Temsilcisi Kürşat Tuna yaptı. İlk olarak kürsüye gelen Pepe çizgi filminin yaratıcısı Ayşe Şule Bilgiç; hiçbir zaman inançtan ve çok çalışmaktan taviz vermediğini, bunun kendisi için iki altın kural olduğunu söyledi. Pepe şarkısını diğer panelistler ve paneli izleyen yüzlerce öğrenciyle birlikte söylerken duygulanan Bilgiç, "Şuan, kazandığımız her şeye, tüm maddi değerlere paha biçilemez derecede tercih edeceğim bir an" dedi.
TÜRKİYE'DE ÇİZGİ FİLM TARİHİNİ YAZACAĞIZ DEDİK
Pepe çizgi filminin içine herkesi karşısına alarak halkoyunlarını koyduğunu belirten Ayşe Şule Bilgiç, "İlk yayınlandığında da çok tepki çekti. Ama bir süre sonra bütün anaokullarında kaldırılan halkoyunları dersleri Pepe sayesinde tekrar kondu. Ben hala milyon milyon dolarlar kazanmış değilim bu projeden. Hiçbir zaman da hedefim milyon milyon dolarlar kazanmak olmadı. Ama inanın biraz önce sizin o şarkıyı söylemeniz, halk oyunlarının müfredata geri dönmesi, bir sürü annenin hayır duaları benim için gerçekten o milyon milyon kazanılabilecek dolarlardan daha değerli ve önemli oldu. Biz iki kişi çıktığımız yolda 6 yıl sonra şuan 88 kişiye ulaştık. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Teknoparkında Türkiye'nin çizgi film AR-GE'sini yapıyoruz. Türkiye'de birçok kişi çizgi filmden para ve evine ekmek götürüyor. Biz her gün ekranlardan çocuklarla buluşuyoruz. Müthiş bir sorumluluk altında. Çünkü Pepe ne yaparsa çocuklar da aynısını yapıyor. Yaptığımız işin sorumluluğunu biliyoruz. Hiç yılmadık 6 sene boyunca. Bunu Türklerin de yapabileceğini, yabancıların 400 kişilik ekiplerle yaptığı işi, bizim burada 15-20 kişiyle yapabileceğimizi gösterdik. Tamamen yerli sermayeyle çizgi film yapılabileceğini göstererek biz Türkiye'de çizgi film tarihini yazacağız dedik ve halen de yazmaya devam ediyoruz" açıklamasını yaptı.
MEMURLUKTAN İŞADAMLIĞINA
Ardından kürsüye gelen Doğtaş Mobilya'nın yaratıcısı altı kardeşten Doğanlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan, genç yaşta devlet demir yollarında başlayan memuriyet hayatının yedi yıl sürdüğünü, Hayalindeki girişimci ruhu nedeniyle istifa edip, Biga'ya dönerek mobilya sektöründe iş hayatına atıldığını anlattı. O dönemde sedirlerden kanepelere geçildiğini, bir kampanya yaparak satmaya başladıkları kanepeleri yetiştirememeye başladıklarını ve bunları alıp satmak yerine kendileri üretmeye başladıklarını söyledi. Doğan, daha sonraki yıllarda Doğtaş markasını yarattıklarını belirterek, "O dönemde bir bankanın verdiği KOBİ kredileri vardı. Tabi biraz cesaretli olmak gerekiyor bu kredi kullanımında. Biz de o zaman iki yıl ödemesiz yedi yıl vadeyle 150 milyon lira kredi alarak kurduğumuz fabrikanın makinelerini yeniledik. Hem de işletme sermayesi yaptık. Böylece ortada çok fazla sermayemiz olmadığı halde biz sermaye geliştirmiş olduk. Sonra işleri büyüttük. Bugün dünyanın birçok ülkesine ihracat yapan Doğtaş Mobilyayı yarattık. Ayrıca, mobilya sektöründe kendimize örnek aldığı Kelebek Mobilyayı da iki yıl önce satın aldık. Bugün pek çok alanda yatırım yapan bir holdingiz. Bizde hiç para olmamasına rağmen girişimcilik ruhumuzla bugünlere geldik" dedi.
ÖYLE BİR VİZYON VAR Kİ, ANA BABAYI BİLE DOĞRU SEÇMİŞİM
Son olarak TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı ve Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı kürsüye geldi. Sabancı, Davut Doğan'ın anlattığı girişimcilik hikayesinin başlangıç tarihinin 1987, Ayşe Şule Bilgiç'in anlattığı girişimcilik hikayesinin başlangıç tarihinin ise 2008 olduğunu belirtti. Sabancı, "Demek ki bu işler oluyor arkadaşlar. Ama benim girişimcilik tecrübem ne Davut beyinki gibi ne de Ayşe hanımın ki gibi. Ben öyle baştan memur ya da iletişimci değilim" dedi.
ALİ SABANCI: BEN DOĞUŞTAN GİRİŞİMCİYİMKendinin doğuştan girişimci olduğunu ima eden Sabancı, "İzah edeyim, ama niye doğuştan? Ya benim babam Sabancı, benim annem Sapmaz. Babamla annem evlendiğinde Türkiye'nin üç zengini var.
Koç, Sapmaz, Sabancı. Demek ki ben öyle bir vizyon var ki anayı babayı bile doğru seçmişim" sözleri paneli izleyenlerin önce gülüşmesine ardından da alkışlarına neden oldu.
ALLAH HEPİMİZE FIRSAT SİLSİLESİ VERİYOR
Konuşmasına devam eden Ali Sabancı, "Tabi ki de hayat böyle değil. Benim hikayem şöyle farklı. Hakikaten altın kaşıkla doğdum. 'Sen Sabancı olmasan yapabilir miydin?' diye sorarlar. Vallahi bilmiyorum. Ama ben şunu biliyorum; Cenabı Allah hepimize birer fırsat silsilesi veriyor. Bize düşen bu fırsat silsilesini en iyi şekilde oynamak. Muhtemelen benim elim çoğunuzunkinden çok daha iyi. Bugün öyle görünüyor. Belki 20 sene sonra bakacaksınız ki Ali iyi başladı, ama ben geçtim. Ben geçmişten biraz farklı olarak Sabancı'dan ayrıldığım 10 senelik yeni dünyamda ki iş tecrübemde ben bunları öğrendim. Belki eksik öğrendim, belki tamamı yanlış. Bunlardan bir şey alırsanız, akşam televizyon izlerken, banyo yaparken sizi düşündürebilirsem 'ulan ben de deneyebilir miyim' diye. O zaman bize bu yeterlidir" dedi.
ŞUANDA HEMEN HEMEN GENÇLERİN BEŞTE BİRİ İŞSİZ Çok köklü sanayici bir aileden geldiğini beliren Ali Sabancı, "60-70-80-90'lı yıllarda çok hızlı büyümüş Türkiye'nin sanayileşmesiyle beraber. O zaman şunu görürdük ve şununla övünürdük. Mal sahibi işçileriyle yemekhanede
yemek yerken poz verip fotoğraf çektirirdi. Bunlar yanlış değildi. O zaman için bunlar yeterliydi. Artık bunlar yeterli değil bana göre. Yani eski düzen patron vardı, çalışanları vardı. Bu düzen biraz değişti. Yarın bir gün iş bulmak için sahaya çıkacaksınız. Şuanda hemen hemen gençlerin beşte biri işsiz. Çok zor işiniz kolay değil. Eğer tercih kullanma şansınız olursa sizin fikirlerinizi almaya açık olan şirketlerle çalışmayı deneyin. Bunlar tabi kolay laflar ayrı. Biz tabi böyle bir ortam yaratmaya çalışıyoruz. Kafamızda şöyle işliyor, her çalıştığımız şirkette evdeki huzuru işte yaratmamız lazım" diye konuştu. Soru cevap bölümüyle devam eden etkinliğin sonunda panelistlere teşekkür plaketi verildi.