Alerjiye dikkat

Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği Öğretim Üyesi Alerji Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nevin Uzuner, alerjiyi "Vücudumuzun bağışıklık sisteminin çevremizde bulunan bazı maddelere karşı aşırı şekilde reaksiyon vermesi" olarak tanımladı. Uzuner, en sık görülen alerjik hastalığın saman nezlesi olduğunu, toplumun yüzde 30’unun alerjiden etkilendiğini belirtti.Doç. Dr. Uzuner, alerjinin etkilediği organlara göre farklılık gösterdiğini belirterek, "Bunların başında alerjik bronş astımı, alerjik burun ve göz nezlesi (saman nezlesi), besin alerjisi, deri alerjisi (bebeklik egzeması tıbbi adıyla atopik dermatit), böcek alerjisi, çalışılan ortamdaki maddeler ile oluşan mesleki alerjik hastalıklar gelmektedir" dedi.BELİRTİLERAlerjik hastalıklarda belirtiler çok çeşitli olup tutulan hedef organlara bağlı olarak değişir. Burun tıkanıklığı, sabahları hapşırık krizleri, burun akıntısı, gözlerde yanma batma kaşınma, geniz akıntısı, öksürük, nefes darlığı, hışıltı, döküntü, dudakta dilde şişme alerjik hastalıklarda sık görülen bulgulardır. İzmir yapay kalbe hazırTürkİye Kalp ve Sağlık Vakfı Başkanı Prof. Dr. Öztekin Oto, İzmir’de de yapay kalp takabileceklerini söyledi. ABD ve Avrupa’da bu ameliyatın sıklıkla yapıldığına dikkat çeken Oto, sadece kalp naklini rutin olarak uygulayan merkezlerde uygulanması gereken bu ameliyatın, pek çok ameliyattan daha kolay olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Ancak idamesinde çıkacak sorunlara hakim olmanız gerekiyor. Farkındalık yarattıktan sonra eğitim önemli. Ekibin yetişmesi gerekir. Sonrasında çıkabilecek enfeksiyon problemlerinin önlenmesi için hastanenin geri kalan ekibinin devrede olması lazım. Bu bir organizasyon işi. Bunun mutlaka gerekli olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle Türkiye’de yapılabilecek durumda. Yapay kalbin dünyadaki uygulamasının hızla yayıldığını anlatan Prof. Dr. Oto, Houston’da başlayan ameliyatların ABD’de şu anda 20 merkezde yapılabildiğini kaydetti, "Almanya’da Berlin’de, İngiltere’de de Londra’da yapılıyor. Türkiye’de de doğru yerlerde bu uygulamanın başlaması lazım. Ancak eğitimsiz kişilere bu uygulamayı yaptırtmamak ve yanlış kullanımı önlemek gerekir" diye konuştu.Beyin jimnastiği ile zihninizi güçlendirinEGE Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Çelikkol, "Bedenimizi egzersizle güçlendirdiğimiz gibi, beynimizi de güçlendirebiliriz. Zihninizi beyin jimnastiği ile güçlendirin" dedi. Çelikkol, satranç, okuma, yazma, bilmece çözme gibi değişik beyin jimnastiği örnekleri olduğunu belirterek, "İnsan beyninde yüz milyar hücre var. Bunlar birbirlerine sinapslarla bağlı. Beynin gücü de bu sinapsların fazlalığı ile doğru orantılı. Beyin hücrelerimiz arasındaki bağlantı, zihnin çalışması ile oluşmakta ve artmaktadır. Bu yüzden zihin sağlığımız için zihin egzersizini ihmal etmemeliyiz" dile konuştu.RUH SAĞLIĞI ÖNEMLİBeden egzersizinin de önemli oranda ruh sağlığını güçlendirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çelikkol, sözlerini şöyle sürdürdü:"Depresyon gibi birçok ruhsal bozuklukta yararlı etkiye sahiptir. Zihnimiz de yıllar içinde yıpranır, hatırlama, sorun çözme kapasitesi yavaşlar. Beden jimnastiği, belirli kurallar içinde yapıldığında beden sağlığımızı her anlamda nasıl yükseltiyorsa, zihin jimnastiği de zihin sağlığımızı yükseltir. Bu amaçla zihnimizi çalıştırmalıyız."NASIL OLMALIá Prof. Dr. Çelikkol, amacı belirledikten sonra herkesin kendisine uygun bir yöntem benimseyebileceğini söyledi. Çelikkol, "Boş bir makilik alan düşünün. Çalılardan, taşlardan yürüyemezsiniz. Eğer bu makilikte sürekli, düzenli yürürseniz makilikte geçitler oluşmaya başlar ve kolaylıkla yürüyebilmeye başlarsınız. Beyin hücrelerimiz arasındaki bağlantı, zihnin çalışması ile oluşmakta ve artmaktadır. Mesela kolunu kaybeden bir insanın ayağıyla yazı yazabilme becerisini kazanması bu şekilde olmakta, aynı biçimde bu olurken beyin de olumlu anlamda yeni, ileri bir yapılanma içine girmektedir. Beden egzersizini, zihin sağlığımız için zihin egzersizini ihmal etmemeliyiz."