Aksakal kardeşler

Güncelleme Tarihi:

Aksakal kardeşler
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2007 20:44

Aksakal kardeşler
Yaşları 68 ve 55.. Hiç evlenmediler.. Aynı evi paylaşıyorlar.. Odalarındaki iki ayrı bilgisayarda bir şehrin gizli tarihini cilt cilt kitaplar halinde aydınlattılar.. Onlar Manisa ve Ege aşığı.. Haydar ve Bedriye Aksakal kardeşler, inanılmaz bir azimle koca şehrin tarihini gözler önüne serdiler..MANİSA'nın iki değerli evladını anlatacağım.. Eski Türklerde "bilgin" anlamına gelen "Aksakal" soyadını taşıyan Haydar (68) ve Bedriye (55) kardeşler, tüm yaşamlarını Manisa ve çevresinin karanlıktaki tarihini aydınlatmaya adamışlardır. Yıllarca eski insanlarıyla buluşmuş, sokakları, semtleri, anıtları, camileri arşınlamış, dağları, vadileri, nehirleri aşmış, ören yerleri ile kucaklaşmış ender bulunan iki yüce, insandırlar.Onların dünyada benzeri yoktur. Hiç evlenmediler.. Hep okudular, hep yazdılar.. Aynı evi paylaşıyorlar.. Evin zemin katındaki 5000 ciltlik dededen-babadan miras kütüphaneden faydalanıyorlar. Ayrı odalarda, özel bilgisayarlarında cilt cilt kitap yazıyorlar.. Hepsi Manisa üzerine.. Hepsi Ege üzerine..ATLANTİS'İN ÇOCUĞUManisa civarındaki kayıp "Atlantis" kıtasına inandığı için, "Atlantis'in çocuğu" diye anılan Haydar Aksakal'ın şu anda 5 kitabı yayınlandı. "Gönül Penceresi'nden Manisa", "Manisa'nın Bilinmeyen Değerleri", "Manisa'da Bir Şadırvan", "Manisa ve Mesir" ve en son olarak Yonca Gıda Sanayii Başkanı Dr. Sait Cemal Türek tarafından sponsorluğu üstlenilen "Batı Anadolu ve Tarihi Kentler" kitabı okuyucu ile buluştu. Haydar ağabeyin tabanvay tüm Ege'yi dolaşarak fotoğrafladığı ve yazdığı "Batı Anadolu ve Tarihi Kentler" kitabı, Çanakkale'den Bodrum'a tarihi kentlerimizi ve anıtsal zenginliklerimizi nefis renkli fotoğraflar eşliğinde bir gezgin uslubu ile anlatmakta. Haydar Aksakal, yıllarca baba mesleği manifaturacılığı Manolya Çarşısı'nda yürütmüş, bu arada komple sporculuk, Manisa Tarzan ile zirve zirve dolaşarak dağcılık, basketbol hakemliği yapmış bir gönül adamıdır. Atlantis'in afacan çocuğudur sanki..BENZERSiZ iKiLiHiç evlenmeyen "Aksakal Kardeşler", Manisa Göktaşlı Mahallesi Uygur Sokak'ta, anaları Zehra Teyze ile birlikte oturdukları 3 katlı evlerinde, zemin katlarındaki 5000 ciltlik dede-baba mirası kütüphaneden faydalanıp, ayrı ayrı odalardaki iki bilgisayarda, cilt cilt kitap yazmaya devam ediyorlar.. Ortak kullandıkları laptopu ise inceleme gezilerine götürüyorlar. Onlara şükran duyup alkışlamalıyız. (Aksakallara Ulaşma: 0.236.231.23.69)"Aksakal Kardeşler"in isimlerinin, Belediye tarafından bir parka, sokağa verilmesini, üniversite tarafından bir salona, dershaneye uygun görülmesini defalarca yazmıştım. Tık çıkmadı. Yunanlı olsalar, üzerlerine doktora tezleri yapılır, isimleri caddelere verilirdi. Zarar yok.. Cennette baş köşede, Manisa Tarzanı'nın kulübesinin yanında, yerleri çoktan hazırlandı bile!SPiL DAĞI'NIN KIZIManisa Kız Enstitüsü mezunu ve 30 yıl ilkokul öğretmenliği yaparak emekli olan Bedriye Aksakal ise, ağabeyinin aksine ağırkanlı, sakin ve sessiz bir yazardır, iğne ile kuyu kazarcasına çalışkan bir tarih araştırmacısıdır. 1989 Abdi İpekçi Dostluk ve Barış ödülü sahibidir. Huzurevi Vakfı'nda gönüllü çalışmakta, yine gönüllü olarak Manisa Haber'de köşe yazmakta ve ETV Televizyonu'nda "Anılarla Manisa" programını hazırlamaktadır. Ben ona, "Spil'in Kızı" ismini takmışımdır. Yazdığı kitaplar şunlardır. "Manisa ve Ege Bölgesi", "Sazıyla Sözüyle Manisa", "Bir Zamanlar Manisa", "Manisalı Kadınlar", "Anılarda Manisa", "Yeşilin Atası Manisa Tarzanı", "Melek Öğretmen" ve "Spil'den Esintiler".. Manisa’nın simgesiManisa'nın halk simgesi, bayrak aşığı 92 yaşındaki Zehra Teyze'ye, "Çocukların Haydar ile Bedriye'nin sırrı nedir?" diye sorduk:"- Rahmetli kayınpederim, dağ yörüğü Mehmet Bey, Akseki Sarı Hacılar Köyü'nde bilgin sayılırmış, iki medrese bitirmiş. Onun oğlu, benim kocam Hasan Efendi'yi hiç sorma gayrı. Köyden okumak için kaçmış. Manisa Büyük Yeni Han'da kitap satarak hayata atılmış. Çarşıda herkes ona danışırdı. Çarşının filozofu denirdi. Manifaturacı idi ama çok bilgili adamdı. Haydar ile Bedriye, böyle bir kökten geldi. Dededen, babadan yüzlerce eski değerli kitap miras kaldı onlara. Hep kitap okudular, sonra hep yazdılar. Bizim ev, üniversite kürsüsü gibidir. Onlarla iftihar ederim. Okumak ve yazmak yüzünden, Ulu Cami, Mesir, Tarzan, Hafsa Sultan derken, zaman geldi geçti, bir türlü evlenemediler. Vakit mi kaldı? Ha, unutmadan.. Bir de Benal diye öğretmen bir kızım daha var. O, evlendi!
Haberin Devamı

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!