Akil İnsanlar destek istedi

Ziyaretin bir ön hazırlık çalışması olduğunu dile getiren Mithat Sancar, Çanakkale’deki geniş katılımlı asıl toplantının 28 Nisan’da yapılacağını hatırlattı. Sancar, “Farklı görüşlere sahip olabiliriz ama ortak paydamız, 30 yıldır yaşamakta olduğumuz ve çok büyük kayıplara yol açan bu sorunun şimdi uygulanmakta olan çözüm yöntemine destek vermek. Barış kültürünü ve barış dili yerleştirecek çalışmalara katkı yapmak. Bunun dışında kendi düşüncelerimiz var. Bunları savunmaya devam ediyoruz” dedi.

SANCAR, “ÇANAKKALE ÖNEMLİ BİR KENT”

Çanakkale’nin kendileri açısından önemli bir kent olduğunu anlatan Sancar, “Çanakkale Türkiye açısından da önemli bir kent. Bir savaş yaşanmış ve iki türlü birlikteliğin sembolü olmuştur. Birincisi, Türkiye’de yaşayan bütün insanların, kültürlerin katılımıyla yürütülmüş bir mücadele yanı var. Sonrasında ise savaşanların kardeşliği üzerine kurulmuş bir kültür var. Çanakkale bu ikisini bir temsil ediyor. Yani buraya o dönemde düşman olarak gelenlerin şimdiki barış ilişkileri, Çanakkale’yi kardeşlik ve barış kenti olmaya en elverişli illerden biri kılıyor. Ziyaret ettiğimiz yerlerde de hükümet başta olmak üzere herhangi bir kesimin fikirlerini ya da politikalarını anlatma derdinde asla değiliz. Başbakanla Dolmabahçe’de yaptığımız toplantıda çok net bir mutabakata vardık. Biz burada ikna faaliyetinde bulunmaya gelmedik. Endişeleri, kaygıları ve beklentileri dinleyip bir rapor haline getireceğiz. Türkiye Büyük Millet Meclis Başkanlığı başta olmak üzere, Mecliste grubu bulunan bütün siyasi parti başkanlıklarına sunacağız” diye konuştu.

DESTEK İSTEDİ

Heyet Başkan Vekili Mithat Sancar, düşüncelerini paylaştıktan sonra da ÇAGİAD’tan sürece destek istedi. Ali Bayramoğlu’nun, ÇAGİAD üyelerinin düşüncelerini sorması üzerine işadamı Hasan Mutlu, “Hocam bu konuda şöyle bir şüphe var. PKK’nın B planı olarak düşünen insanlar var konuştuğumuz çevrelerden. ‘Başka altından ne çıkar’ böyle bir soru işareti, endişe var” dedi.

İKİ MODEL VAR

Mutlu’nun sorusuna Bayramoğlu, “Kuvvetli endişeler, yaygın endişeler bunlar. Sonuç olarak silahlı bir örgüt. Süreç biraz hızlı gelişti. Türkiye’nin dili ve bakışı hızlı değişti. Bebek katili denilen bir adamın Diyarbakır’da cismi olmadan sesiyle konuşmasını Türkiye dinledi. Bu çok hızlı gidiyor. Bütün bu endişelerin ve soruların olması çok tabidir. Benim kişisel olarak görüşüm. Risk almadan bu sorunları çözmek mümkün değil. Bu işin sonu kötü de bitebilir. Atacağınız demokratik adımlar kötüye de kullanılabilir. Önümüzde şimdi iki tane model var. Ya çatışma modeli, ya da birlikte yaşamayı deneme modeli. Türkiye ilk defa bunu konuşabilecek noktaya geldi” ifadelerini kullandı.

SÜRECE DESTEK SÖZÜ

ÇAGİAD Başkanı Hikmet Sezen, başlatılan sürecin sonuna kadar destekçisi olduklarını kaydetti. Sezen, “Milletimiz ve devletimiz uzun zamandır bu işten ağır bedeller ödedi. Demokrasinin ve huzurun olduğu yerlerde ekonomi de gelişiyor. Buna paralel olarak insanlar daha mutlu ve müreffeh bir hayat yaşıyor. ÇAGİAD’in her kesimi temsil eden olarak 255 üyesi var. Biz asıl gücümüzü buradan alıyoruz. ÇAGİAD olarak biz bu süreci olumlu karşılıyoruz. İnşallah en kısa zamanda sonuçlanır. Bunun için yapılacak faaliyetlere destek vermeye devam edeceğiz. Bu sadece bir hükümet projesi değildir. Bu devletin bir meselesidir. Artık bu millet huzur istiyor” dedi.