Ağlayarak tahliye oldu

İZMİR’in Güzelbahçe Belediyesi’ne geçtiğimiz yıl, 6 ocak’ta düzenlenen “Sarmaşık” adıyla operasyon düzenlenmişti. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin, dönemin Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Murat Gök’ün talimatıyla düzenlediği operasyonda, dönemin CHP’li eski Güzelbahçe Belediye Başkanı Ertan Avkıran, o dönemde belediye meclis üyesi olan Güzelbahçe’nin yeni CHP’li Belediye Başkanı Mustafa İnce, kapatılan Değirmendere Belediye Başkanı Necati Şemsettin Eren, bazı meclis ve encümen üyeleriyle belediye çalışanlarının da aralarında bulunduğu 74 kişi gözaltına alınmıştı. Avukatların itirazları sonucu tutuklu sanık sayısı 6’ya kadar inmişti  Gök’ün Samsun’a tayin edilmesi üzerine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Sait Demiröz tarafından hazırlanan iddianamede, Avkıran’ında arasında bulunduğu 66 sanığın cezalandırılması talep edilmişti. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava görülmeye başlandı.

Silahlı saldırı

Sanıklar operasyondan 18 ay sonra yargıç önüne çıkabildi.  Dün opersyondan 20 ay sonra yapılan ikinci duruşmaya tutuklu kalan Avkıran’la birlikte toplam 6 sanık ile tutuksuz sanıkların bir kısmı ve avukatları katıldı. Güzelbahçe’de Avkıran’dan önce Anavatan Partisi’nden belediye başkanlığı yapan Hülya Yarbuz tanıklık yaptı. Yarbuz, Güler Başkurt’un Avkıran tarafından spor salonuna görevlendirildiğini ancak saldırıya uğradığını, önce arabasının sonra kendisinin kurşunlandığını söyledi. Mahkeme duruşmaya ara verdi.

Coşkulu karşılama

? Mahkeme heyeti, Avkarın’la birlikte tutuklu olan Soner Akın, Bülent Alatepe, Mehmet Halis Yalar, Yusuf Budak ve Halil Durak’ın tahliyesine karar verildi. Tahliye kararı, duruşma salonunda ve dışarıda duruşmayı takip eden sanık yakınları tarafından alkış ve coşkuyla karşılandı. Sanıkların yakınları, adliye koridorunda gözyaşları içinde birbirine sarılarak tahliye kararını kutladı.

Namuslu bir aileyiz

Ertan Avkıran ise ikinci duruşmada da yine gözyaşlarına hakim olamadı. Avkıran, mağdur olduğunu, sağlığının bozulduğunu, maddi ve manevi yönden yıprandığını belirtip tahliyesini istedi. Avkıran, tanık olarak dinlenen Güler Başkurt’la beraber büyüdüklerini, belediyeye işe kendisinin aldığını, ifadelerine ise üzüldüğünü, kavgayı başkasıyla ettiğini faturayı kendisine çıkardığını söyleyip, “Biz namuslu bir aileyiz” dedi. Avkıran hakkında çeşitli suçlardan toplam 355 yıl hapis cezası isteniyor.