Güncelleme Tarihi:
Kuşadası'na adını veren Güvercinada'yı adalıktan çıkarıp karaya bağlayan mendireğin yıkılması önerisine büyük destek geldi. Turizmciler de ‘‘Çok iyi olur’ diyor.
GÜVERCİNADA'yı karaya bağlayan, 1950'li yılların sonunda yapılan mendireğin kaldırılması yönündeki öneriler ilgiyle karşılandı. Turizmciler ve Kuşadası esnafı, adanın eski statüsüne kavuşmasını sağlaycak girişimlere destek vermek amacıyla imza kampanyası başlatıyor.
Hürriyet EGE taşıdı
BELEDİYE'nin 23-26 Şubat'ta düzenlediği ‘‘Geçmişten Geleceğe Kuşadası'' sempozyumunda bilimadamlarının mendireğin kaldırılması önerisini Hürriyet EGE'nin Çevre köşesinde gündeme taşındı. Kamuoyunda ilgiyle karşılanan konu geniş yankı uyandırdı. Çeşitli çevreler öneriyi destekledi.
Tek engelimiz para
KUŞADASI'na hayat verecek projeler arasına alınması istenen mendireğin kaldırılmasına sıcak baktığını belirten Belediye Başkanı Fuat Akdoğan, ‘‘Tek engelimiz bütçe yetersizliğidir. Güvercinada, yılların ihmaliyle yıprandı. Ticari işletmeleri kaldırdık. Uzun vadede kaldırılabilir'' dedi.
Büyük tahribat var
TMMO Kuşadası Temsilcisi Yahşi Karamollaoğlu, ilçenin tarihi kimliğini silen her türlü oluşuma karşı durduklarını belirtti, ‘‘Güvercinada 40 yılı aşkın süre önce ziyarete açıldı. Tarihi mekan, tahribe açık alan haline dönüştürüldü. Kayıpları arttırmadan rehabilite etmek gerekir'' diye konuştu.
Kayıkla giderdik
KUŞADASI'nın perspektifini genel olarak incelemek gerektiğini belirten turizmci Kasım Yaman, ‘‘Güvercinada eskiden tek başına çok güzeldi. Bunları yok eden insan, yeni güzellikler katabilir'' diyor. Yaman, mendireğin tamamen kaldırılıp karayla bağının kesilmesini mümkün görmediğini belirtiyor. Ancak, beton blokların kaldırılmasını savunan Yaman, ilk heyecanını, ilk ziyaretini şöyle anlatıyor: ‘‘Kuşadası'nda doğup büyüyen birisi olarak henüz köprü kurulmadan Güvercinada'ya kayıkla gittim. İlk adım attığım günü hala unutamadım. Heyecanını içimde hissediyorum. Kale metruktu, sahipsizdi. Bugüne gelirken yanlış tasarruflar yüzünden ada tahrip oldu. İyi bir düzenlemeyle uluslararası ölçülerde bir mekana dönüştürülebilir. Müze halinde, değerli kültür ve sanat etkinlikleri düzenlenebilir. Esas olan adayı bugünkü halinden çıkarmaktır.''
Ada’nın isim babası
KUŞADASI'na isim babalığı yapan Güvercinada, adını üzerinde yaşayan güvercinlerden aldı. Türkler, bu adaya ilk yerleştikleri Türkmen Mahallesi'nden baktıklarında üzerinde yaşayan güvercinlerden dolayı Kuşadası adını verdi. Bu ad sonradan kentin adı oldu.
16.Yüzyıl’da inşa edilmiş
ADA üzerinde önce 16'ncı yüzyılda inşa edilen ve günümüzde de ayakta olan kare planlı, beşik tonozlu iç kale yeralmaktadır. Surları ise Mora isyanı nedeniyle denizden gelecek taarruzlara engel olmak için o devirde Sığla Sancağı Mütesellimi olan ve Kuşadası'na ayrıca bir kütüphane de yaptıran İlyas Ağa tarafından inşa ettirildiği rivayet edilir. Merdivenlerden çıkan yuvarlak kemerli bir kapıdan kaleye girilir. Kapının üstünde yeri belli olan kitabesi kayıptır. Kuzey kule duvarı üzerindeki 20 mısralık kitabesinde ustasının (banisi) İlyas Ağa olduğu ve 1826 tarihinde yaptırıldığını öğreniyoruz. Güvercinada 1950'lilerin sonunda bir mendirekle karaya bağlandı.
Aydın Müzesi
Müdürlüğü'nde görevli sanat tarihçisi Mustafa Kenan Özkan, konuyla ilgili araştırmalarında Texier'in şu sözlerini aktarıyor: ‘‘Bir koyun nihayetinde bulunan ve gayet güzel bir mersa (liman) teşkil eden ufak bir adayla mahfuz olan Scala Nouva şehri bütün sahilin ticaretini varis olmuştur. Şehir de aynı isimle tesmiye olunmuştur.''
Prof. Erdem: Tarihi dönem başlatılabilir
E.Ü. Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ümit Erdem, ‘‘Geçmişten Geleceğe Kuşadası'' sempozyumunda konuyu gündeme getirdiğinde bu kadar taraftar bulacağını düşünmediğini itiraf etti. Prof. Dr. Erdem, ‘‘Kuşadası'na her gelişimde, çevrenin doğal olmayan yollardan zarar gördüğüne tanık oluyor ve üzülüyorum. Kuşadası'nda en önemli konu olarak göndüğü Güverciada'nın kazanılması projesine her kesimden destek gelmesi sevindirici. Kamuoyunun duyarlılığı ve kaybedilen değerlere sahip çıkılması konusundaki toplumsal uzlaşma umut verici bir başlangıç oldu. Güvercinada, çevresel bozulmaya karşı duruşun bir sembolü olarak ele alınabilir. Bu örnekten yola çıkarak kıyı kentlerin uğradığı tahribatın önüne geçilmesi yönünde örnek alınacak bir çalışma olabilir. Mendireğin kaldırılması, tarihi hatanın düzeltileceği, tarihi bir dönem başlatabilir'' dedi.