Güncelleme Tarihi:
“ÇÖZÜN” diyerek seslendiğimiz bir kurum değil. Sözümüz yolu hastaneye düşenlere. Konumuz Ege Bölgesi’ndeki en büyük ve nitelikli acillerden biri olan Tepecik Acil. Sorun ise türlü bahanelerle “acillik” olmadığı halde acile başvuranlar. Sayı az değil, başvurunun yarısı, yaklaşık 200 bin kişi. Günde 3-4 kez gelenler, yılda 180 kez başvuranlar bile var. O hekimlerin ise tek isteği var: “Acillik olmadığı halde başvuranlar, sırasını aldığınız ağır yaralı kişi bir yakınınız da olabilir. Lütfen acil değilse polikliniğe gidin” diyorlar. “Acil servis, bankamatik sırası değil ki önce gelen tedavi olsun” diyen hekimler, önceliğin ölümcül hastalarda olduğunu vurguluyor.
BİR DAHA YENİLENECEK
Burası her yıl 400 bin gibi rekor bir hasta sayısına sahip olan, örneğine az rastlanır biçimde 3 doçentin, 20’nin üzerinde asistanın, 60’ı aşkın hemşirenin görev yaptığı bin metrekarelik devasa bir acil servis. Ankara ile birlikte Türkiye’de Çocuk Acil Tıp Kliniği’ne sahip iki hastaneden biri olan Tepecik Acil, yeni modernize edildi ancak daha iyi hizmet için bir daha yenilenecek. 112’ye yük olmamak için ayda ortalama 300 sefer yapan 3 ambulansı var. Doğası gereği 365 gün 24 saat açık. Sadece İzmir’e değil tüm bölgeye hizmet veriyor. Tam 11 tane yoğun bakımı var ve hastanede 11 branşın nöbet tutması sayesinde hayati avantaja sahip ve onlarca insanın yaşamı burada kurtuluyor. Daha çok kişinin hayatta kalabilmesi için, Acil Servis’ten Sorumlu Başhekim Yardımcısı Dr. Turhan Sofuoğlu ile Uzm. Dr. Murat Yeşilaras ile Çocuk Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Murat Anıl, yaşadıklarını Hürriyet’e anlattı.
YA AİLENİZDEN BİRİ OLSA
Sadece bu yılın ilk 6 ayında 191 bin 306 kişi o koridorlarda şifa arasa da bunların yarısının tıbben acil durumda olduğunu söyleyen Turhan Sofuoğlu, vatandaşlara çağrı yaptı. Ne zaman aile hekimine, polikliniğe ya da acil servise gidileceği konusunda bilinçlenmek gerektiğini vurgulayan Sofuoğlu, “Çünkü oraya kalp krizi geçiren, ağır yaralanan veya felçli insanlar da geliyor. Ne yazık ki ihtiyacı olmadan gelenler onların hakkını yiyebiliyor. Oysa o kişi bir yakınımız da olabilir. Halkımızdan isteğimiz gerçek acillerin bizim hastanemize gelmesi. Çünkü 11 branşta geceleri nöbet tutan bir ekibimiz var ve onların daha ağır rahatsızlıklarla ilgilenmesi gerekiyor” diye konuştu.
MECBUREN AYIKLANIYOR
Daha etkin bir acil servis tedavisi için “triyaj”, yani “seçme” işlemi yaptıklarını anlatan Dr. Sofuoğlu, “Öncelik ambulansla gelen hastalarımıza. Gelen hastaları kodlara ayırıyoruz. Hastalığın riskine göre sırasıyla kırmızı, sarı ve yeşil kodlarımız var. Özellikle risk bulunmayan yeşil kodlu hastalarımızın kırmızı kodlu hastalar için sabır göstermesi gerekiyor” dedi. “Bize göre acil olmayan hastaya göre acil olabiliyor” diyen Dr. Sofuoğlu, zaten hiçbir hastanın geri çevrilmediğini sözlerine ekledi.
KODLAR MUTLAKA BİLİNMELİ
Dr. Sofuoğlu’nun verdiği bilgilere göre; tüm dünyanın acil servislerinde bulunan ve katı bir biçimde uygulanan bu kurala göre en acil olan sonra da gelse önce tedavi görüyor. Kırmızı kodlar yani hayati tehlikesi olanlar ilk sırada yer alıyor. Sarı kodlar yani kırık gibi hayatta kalması için dakikalarla mücadele etmeyeceğiniz hastalar ikinci sırada yer alır. En sonda da ayakta tedavi görebilecek yeşil kodlu, yani karın ağrısı, baş ağrısı gibi nedenlerle gelenler var. Ki bu vatandaşların çok büyük bir kısmı zaten gündüz polikliniğe başvursa çözülecek problemlere sahip.
NEDEN ACİL DİYORLAR ?
Yaşanmış olaylara göre hekimlere verilen cevaplar:
-Çünkü işten izin almaya üşeniyorum.
-Çünkü sıra çabuk geliyor.
-Çünkü bu doktora alıştık.
-Çünkü ücretsiz.
-Çünkü gündüz eşim dolayısıyla araba yok.
-Çünkü evhamlıyım.
-Çünkü internetten bakıp kaygılandım.
180 KEZ BAŞ VURDU
Acile başvuru nedenlerinin mevsime göre değiştiğini, bu ara en çok şikayetin ishalden olduğunu söyleyen Erişkin Acil Servis’ten Uzm. Dr. Murat Yeşilaras, “Tüm hastalar buraya gelmek istiyor ancak bu zaman ve işgücü kaybı. Bir hastamızın bir yılda 180 kaydı var. Günde 2-3 kez gelen var” diye konuştu.
BANKA KUYRUĞU DEĞİL, RİSKİ OLAN ÖNE GEÇER
Çocuk Acil Tıp Uzmanı Doç. Dr. Murat Anıl da, “Gelen çocukların yarısını yeşil kod oluşturuyor. Kliniğimiz kuzeydeki en büyük çocuk kliniği. Dokuz Eylül 60 bin, Behçet Uz 140 bin civarı, Ege Üniversitesi 90 bin civarı başvuruda. Bizim 200 bine yakın. Rakamlar da yoğunluğu gösteriyor. Herkes acil olduğunu düşünüp öne geçmek istiyor ama triyaj kuralları var. Burası banka kuyruğu değil. Sonra gelen ölümcül risk taşıyorsa ilk o tedavi olur” dedi.